Kandil-severler’in Avrupa çıkarması
“Think tank” dedikleri Amerika’ya özenti fikir dernekleri özellikle AKP hükûmetleri zamanında peş peşe kuruldu.
Bu fikir dernekleri çok faydalı elbette...
Bağımsız kuruluş ise ne âlâ, herkes istifade eder.
Gelir kaynakları önemli.
Bunların bir kısmı AB’den ve Soros’tan besleniyor. AB’den ve Soros’tan beslenenleri hemen ayırt edebilirsiniz.
“Türk” adını silmek istiyorsa, “federasyon”dan bahsediyorsa, etnikçiliği öne çıkarıyor, “PKK boşuna silâha sarılmadı. nanelerini yiyorsa bilin ki dış desteklidir.
Zaman zaman hangi fikir kuruluşunun kimden ve ne kadar para aldıkları açıklanır.
Nedense bu dernekler çoklukla Güneydoğu üzerine ahkâm keserler. En kârlı saha orası. Anlaşılan en çok para oradan geliyor.
Seçimden önce Başbakanın ve Cumhurbaşkanının desteklediği fikir derneklerine örtülü ödenekten para verilip verilmediğini sormuştum.
Hiçbir açıklama gelmedi; ne bu derneklerden ne de Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı katından.
Sorularım herkesin aklında olan ciddî sorulardır. Cevap verilmesi gerekir. Zamanı geldiğinde tekrar sorulur ve cevabı alınır!
***
Yeni bir dernek türedi: Demokratik Gelişim Enstitüsü.
Kimler kurmuş bir bakalım: Başında Yılmaz Ensarioğlu var.
Bu zat eski Mazlum-Der Başkanı. İnsan Hakları Derneğinin öbür yüzüdür Mazlum-Der. Aynı yolda yürürler. Sanmayın siz insan haklarını savunduklarını...
PKK’nın en büyük destekçisidirler. Bunların başka yandaşları da var: Özgür-Der meselâ.
Başörtülülere destek için kurulmuştur güya... İcraatına bakıyoruz...
Âdeta “Örtüyü Kirletme Derneği!”. Masum, inançlı insanlarımızı mülevves emellerine âlet ediyorlar.
Bunların, ateistlerin kurduğu PKK’yla hiçbir dertleri yok, ama “Türk’üm” diyorsan, “Elhamdülillah Müslümanım” da desen seninle dertleri vardır.
Geçen gün değişik illerde gösteriler yaptılar.
Akıllarını yitirmişler... “Türk” düşmanlığından çılgına dönmüşler. İlköğretimde “Andımız” okunmasın diye yürüyorlar ama taşıdıkları pankartları görseniz, “Andımız”ın ardında, maksatları Türkiye’yi parça parça etmek. Bunların “Müslümanız” demelerini bile şüpheyle karşılarım. Bir Müslüman Türk düşmanı olabilir mi!
***
Yılmaz Ensarioğlu, Mazlum-Der’in başkanıydı demiştik... Nasıl PKK yandaşlığı yaptığını, İmralı’daki Konuk kitabımda görebilirsiniz. 1999’da, Evrensel gazetesi, Öcalan’ın muhakemesi sürerken Mazlum-Der Başkanı Y. Ensarioğlu ve İHD Genel Başkanı Osman Baydemir’le (Öcalan’ın azarladığı, Diyarbakır Belediye Başkanı olan Osman.) mülâkat yapmıştı. Tarih unutmasın diye ikisinin mülâkatını kitaba aldım. Görün birbiriyle nasıl örtüştüklerini.
Yılmaz Ensarioğlu ve Mazlum-Der’in sonraki başkanı Ayhan Bilgen birbirlerine müzahir.
Bu enstitü parayı nereden buldu? Örtülü ödenekten para aldılar mı?
Başbakanlık bunu açıklamak zorundadır.
“Türkiye nasıl bölünür?” araştırması yapmak için Avrupa’ya adam taşıyorlar. Taşıdıklarının hepsi “açılımcı”, hepsi PKK’ya doğrudan ve dolaydan destek verenler ve hemen hepsi Kandilci!
Ak Parti’den 3, CHP’den 2, PKK-BDP’den 3 milletvekili var. Herhâlde MHP’ye teklif götürmediler (MHP’liler böyle bir teklif alsalardı, nerede hata yaptık da bize teklif getirdiler, diye üzülürlerdi!)
Bakalım diğerlerine: Hasan Cemal, Ali Bayramoğlu, Bejan Matur, Cengiz Çandar, Prof. Dr. Mithat Sancar, Prof. Dr. Sevtap Yokuş.
Sonuncu ismi tanımıyorum. Bir şey diyemeyeceğim. Diğer isimler en tanınmış Öcalancılar! PKK’nın tezlerini canla başla savunanlar.
Avrupa’ya bu beyler, hanımlar neyi öğrenmeye gidiyorlar?
Kandil zaten önlerine raporları koymuş... Neyi tartışacaklar?
Görüyorsuruz, dünyayı bile kendi eksenlerinde döndürüyorlar, “bölünme”ye niçin karşı çıkıldığını tartışmaya gerek görmüyorlar. Bu merhale aşılmış, bölünmenin şekli üzerine fikir almak ve “bey’atlar”ını tazelemek için Avrupa yollarına düşmüşler.