James Bond Türk’ü nasıl gösterecek?

James Bond’un film setini gördüm. İstanbul’da Eminönü’ne inmiştim. Hiç aklıma gelmemişti orada film çektikleri... Mısır Çarşısı’nın önünü tamamen kapatmışlar, nereden nereye gideceğinizi bilemiyorsunuz. Türkiye tanıtılsın da insanlar eziyet görüyormuş, ne önemi var! Türkiye’miz için katlansınlar canım!
Bilin ki, bu anlayış sakat.
Film setinde gölgelikli tezgâhlar kurmuşlar, üzerine birtakım eşyalar dizmişler... Bizde kurulan satıcı tezgâhlara da benzemiyor, satılan eşyalara da... “Şark” anlayışını tezâhür ettiren tezgâhlar.
Günlerce insanlarımıza Adana’da, İstanbul’da eziyet çektiren filmin çekiminde, Türkiye görüntüsü 15 dakikaymış. Adamlar nasıl titiz çalışıyorlar ki, 15 dakikalık görüntü için günlerce uğraşıyor ve hiçbir masraftan çekinmiyorlar. Adana bölümü nerede çekildi, bilmiyorum, İstanbul bölümünün iki ayağı var: Kapalı Çarşı ve Eminönü... İki mekân da tarihî... Kurulan tezgâhlar da bize benzemiyor ama kendilerinin kullandığı malzemeler, otomobiller tarihî değil!
Yani...
Batılının kafasında, her zaman 100 yıl öncesinin Türkiye’si vardır. Türkler olduklarından farklı gösterilmişlerdir. 100 yıl öncesinde de, bir 100 yıl öncesinin imajı çizilmiştir.
James Bond filmi neden Türkiye’de çekildi dersiniz? Farklılık için tabiî... Bu da Şark farklılığı... Aslında İran’a, Arap ülkelerine gitmek isterlerdi... Ancak şimdi oralar tekin değil! “Şark” görüntüsüne en uygunu Türkiye... Allah bilir, ne görüntüler çıkacak karşımıza... Araplar, fesli insanlar da çıkacak. Yoksa bunlar Türkiye’ye niye gelsinler. Yeni mekânlar dünyanın her yerinde var. Daha masrafsız film çekebilirler.
Şu Batılılara hiçbir zaman güvenmedim. Yetişmeleri, kültürleri itibarıyla kendilerinden başkası “insan” değildir. Avrupalının dışındakiler, hele Türkler ne zaman “insan” olurlar? İşlerine yaradıkça...
Çoğu daha çocuk 77 kişiyi öldüren Norveçli Breivik’in “Manifesto”u “Türk”ün Avrupa’da nasıl idrak edildiğini gösterir. Açın okuyun! Darwin’i yere göğe koyamayanlar, onun Türk düşmanlığından hiç bahsetmezler. Avrupa’da Türkiye aleyhine o kadar çok kitap yazılmıştır ki, siz ne yapsanız kendinizi farklı gösteremezsiniz. Yazmıştım... Darwin gibilerine karşı, izafî olsa bile, Türk’ü kim savundu dersiniz? Karl Marx!
Gelin görün ki, Türkiye’de komünistler, onun Türk’ü savunmasınının üstünü örterler!
James! Boşver, sen çek filmini, biz alışığız!

***


DTCF’lilerin Konya toplantısı: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi mezunu “gazi” arkadaşlar birbirlerine tutkundur. Bir araya gelmeye özen gösterirler. Daha önce Kuşadası’da toplantıya katılmıştım. Bu defa 5 Mayıs’ta (yarın) Konya’da olacaklar. Ancak ben gidemiyorum. Konya organizasyonunu yapan Musa Aşık, Ali Kuzencik, Feridun Fıldız arkadaşlarım beni hoş göreceklerdir. İstanbul’dan bütün dostlara selâm.

Yazarın Diğer Yazıları