İzmir’in renkli başkanı
Fahrettin Kerim Gökay İstanbul’un, Vedat Dalokay Ankara’nın renkli belediye başkanlarıydı. İcraatları ve sözleriyle polemikler yaratmış, çeşitli eleştirilerle karşılaşmışlardı.
Onları geçtiğimiz günlerde anlattım.
Bugün sıra 1984’de ANAP’tan, 1994’te ise DYP’den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Burhan Özfatura’da.
...
İnciraltı’ndaki Gençlik Parkı’na elinde Türk bayrağı tutan bir genç heykeli yaptırılmasına karar verildi.
Böylece gençliğin önemi vurgulanacak, millî duygular ortaya konacaktı.
Heykeltıraş ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Rasim Özgür’le anlaşıldı.
Özgür, heykeli sıkı bir çalışma sonucu tamamlayıp parkta gösterilen yere yerleştirdi.
Burhan Özfatura çalışma arkadaşlarıyla parka gidip heykeli görünce çok şaşırdı.
Heykeldeki genç tayt giymişti, bu nedenle cinsel organı biraz belli oluyordu. Kalçası da büyüktü.
Heykeli hemen kaldırttı.
Buna çok üzülen Rasim Özgür heykelinde deyim yerindeyse bazı “tadilatlar” yaptı.
Örneğin gencin cinsel organını epeyce törpüledi, kalçasını küçülttü, tayt yerine pantolon giydirdi.
Heykelin yeni şekli beğenildi ve kaldırıldığı yere konuldu.
Olayın yankısı büyük oldu, “belediyenin heykeli sünnet ettirdiğini” belirten haberler yazıldı, eleştiriler yapıldı.
...
Özfatura’nın Türk edebiyatının iki dev ismi Yaşar Kemal ve Aziz Nesin’le ilgili söyledikleri de uzun süre tartışıldı.
“Çeteleri ortaya çıkarmayan devleti affetmem” diyen Yaşar Kemal için “Kıçı kırık yazar... Kaç paralık adamsın” demiş, halkın belli bir bölümünün aptal olduğunu söyleyen Aziz Nesin için ise “Zırvalayıp duran içi fesat dolu nankör” ifadesini kullanmıştı.
Sözleri yoğun eleştirilerle karşılaşınca da, “Ben içimden geçenleri cart diye söylerim. Geçmişte hesap uzmanlığı, yeminli mali müşavirlik, defterdarlık yaptım. Maiyetimde çalışanlar bunu bilir” diyerek kendini savunmuştu.
...
Döneminde kızlarının adlarının bir parka, eşinin adının bir okula verilmesi de eleştiri oklarının ona çevrilmesine yol açmıştı.
Buradaki savunması ise “Kızlarımın adlarını pek çok kişi kullanıyor. Eşimin adının bir okula verilmesi ise bazı bürokrat arkadaşlarının ona jesti” şeklindeydi.
...
Atık su parasını ödemeyenlere “Kanallarını tıkayacağım. Evlerini b.k götürsün” diye tepki göstermesi, iç göçün sakıncalı olduğunu anlatırken “Bu göçü önlemek için legal olsun, illegal olsun her yolu deneriz” ifadesini kullanması da siyasi rakiplerinin ağır eleştirileriyle karşılaşmıştı.
...
Özgüveni çok yüksekti.
“Bildiklerimi, eleştirilerimi çekinmeden söylediğim için liderler için Allah’ın lütfuyum” sözü bunun kanıtıydı.
ANAP’taki lideri Turgut Özal ile DYP’deki lideri Tansu Çiller’e ülkenin genel durumu, halkın beklentileri, iktidarın yaptıkları ve yapamadıkları konularında zaman zaman sözlerini hiç sakınmadan bilgiler verir, yorumlar yapardı.
...
Tabii Özfatura’ya sadece eleştirel gözle bakmak, onu polemik yaratan sözleri ve eleştirilen icraatlarıyla hatırlamak yanlış olur.
Yaptırdığı yollar, köprüler, kanallar, parklar, sosyal tesisler, sahil düzenlemeleri, toplu konutlar ile metro konusundaki çabaları da göz ardı edilecek cinsten değil.
Görev yaptığı dönemlere ilişkin yolsuzluk iddiaları olmayışını da unutmamak gerekiyor.