İyilik dili kazanır...

İşte Kuvayı milliye kendini gösterdi. "Bunlardan ne olur. İki günde birbirine düşer dağılırlar" denilen grup, tam tersine Türk milliyetçiliğine yakışır bir tavırla hep bir bütün havası içinde bugüne geldiler. Tanrı Dağı'ndan Hıra Dağı'na uzanan bir çizgide saf tuttular.

Örnek oldular.

"İki günde dağılıp birbirine düşmedikleri" gibi, ele ele verip birlikte haksızlıklara siper oldular.

Kadınlı erkekli bir siyasal dinamik yarattılar. Böylece siyasal Türk Milliyetçiliğinin hem aksiyonu ve hem de öncüsü oldular.

Cumartesi günü Ankara'da toplanan Milliyetçilerin en belirgin özelliği burası işte.

Fikir, düşünce ve felsefi inançlar mı, yoksa kişisel çıkar mı meselesinde birincisi galip geldi. Bu sebeple hepsi gönüllere taht kurdu.

Bundan sonrası için yol aydınlık..

Kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin yol tam anlamıyla açık ve belirgin... Arkalarında bütün Anadolu var. Geniş bir toplumsal taban tarafından alkışlanıyor ve onaylanıyorlar.

Bu ne demektir?

Şu demektir: Akşener, Özdağ, Aydın ve Oğan grubunun çıkarsız birlikteliğine dayanan iş birliği toplumda karşılık bulmuş, kabul görmüş, anlamlı bulunmuştur.

Başka?

Toplumsal meşruiyet zemini hazır demektir. Asıl olan da budur. Siyasetin isteyip de bulmak istediği şey, alacağı kararlarda arkasında ona hak verecek kalabalıkların bulunmasıdır.

Ve en önemlisi de toplumsal kabul alanı dışında da kendilerine siyasal zemin açmayı başardılar demektir. Çünkü diğer siyasi partiler tarafından da önemsenmektedirler. Rakip oldukları kabul görmektedir. Varlıkları göz ardı edilmemektedir. Bu durum, siyasal muhatap yaratma eşiğinin geçildiğini gösterir.

Hem de tüm engellemelere rağmen.

Tüm haksızlıklara rağmen başardılar...

Bu süreçte kullandıkları dil, siyasi mesajlar, içerik yüklemeleri yerinde ve doğruydu. Dikkat ettiniz mi bilmem.

Düşmanca dil kullanmıyorlar.

Küfür etmiyorlar...

Hakaret yok...

Hukuk alanı içinde yürüyorlar.

Dolayısı ile güven veriyorlar.

Bunların hiçbiri rakiplerinde yok. Rakipleri tam tersini yapıyor. İtham ediyor, öteliyor, asıyor, kesiyor, hakaret cümleleri ile saldırıyor...

Bu sebeple iyilik diline yenilecekler.

Unutmayın iyilik dili kazandıran dildir. Çünkü kaynağı vicdandır.

Ahlaktır.

İnsanlığın geçmişidir.

Özden beslenir.

Mutlaka halkta karşılığını bulacaktır.

Yeni milliyetçi hareketin bir diğer özelliğini de söyleyeyim mi? Fikri temsil gücü yüksek...

Kucaklayıcı..

Millet bütünlüğünün içini ısıtacak bir söylemler kümesine vurgu yapıyor.

Din ile tarihi iç içe geçirmekte.

Tanrı Dağı ile Hıra Dağı ilişkisine yapılan vurgu bunun işaretleri.

Siyasal kimliği ruhunda taşıyor..

Alpaslan Türkeş'le Atatürk, Kürşad ile Çin Sarayı'nın basılması yani özgürlük aşkıyla esir olmamaya vurgu yan yana aynı anlatım dilinde buluşuyor...

Bunlar olumlu şeyler..

Görülecektir ki referandum sürecini başarıyla sonlandırdıklarında Türk siyasi tarihinde anlamlı bir yer bulacaklardır. Karşılığını bulacaklardır... Boşuna demiyoruz: Hayırda, hayır vardır, diye...

Yazarın Diğer Yazıları