Zaman zaman araştırma şirketleri göz önünde olan insanlarla -mesela siyasi parti liderleriyle ilgili- anketler düzenleyerek, bir anlamda onlara ayna tutmuş ve toplumdaki yerlerini göstermiş oluyorlar.
*
MetroPOLL Araştırma Şirketi, 17-24 Nisan 2024 tarihleri arasında 2 bin 235 kişiyle beğenilen siyasetçileri belirlemek için bir anket yapmış ve sonuçlarını da şirket kurucusu Sayın Özer Sencer, sosyal medya hesabından paylaşmış.
Elbette anket sonucunda en çok merak edilen kişi Sayın Erdoğan.
Onun en beğenilenler arasındaki oranı yüzde 40’ın altına düşerken, Özgür Özel’in beğenisi ise artarak ilerliyormuş.
*
Acaba neden Erdoğan’ın ivmesi düşüyor da Özel’in ivmesi yükseliyor olabilir?
*
Sayın Erdoğan, gözle görülür mevcut başarısızlıklarının dışında, konuşmalarında özellikle muhataplarıyla ilgili kullandığı dilin, epey zamandır itici…
Korkutucu…
Dışlayıcı…
Güven vermeyişi…
Ve ayrıştırıcı olmasındandır, diye düşünüyorum.
*
Özgür Özel ise Genel Başkan seçilmesiyle birlikte kullandığı dilin Sayın Erdoğan’a göre daha sıcak…
Samimi…
Kucaklayıcı…
Söylemlerindeki inandırıcılığı…
Samimiyeti, toplum nezdinde bir karşılık bulduğu söylenebilir.
*
Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’nun ülke genelindeki sempatileri…
Vatandaşa dokunma hassasiyetleri…
Topluma güven veriyor olmaları…
Samimi yaklaşımları…
Ve belki de toplum nezdinde vaatlerinden -kendilerine karşı yapılan her türlü kısıtlamalara rağmen- vazgeçmemiş olmaları karşılık bulmuş olsa gerek.
*
Katılımcıların yüzde 65,8’i Sayın Yavaş’ı beğenirlerken, Sayın İmamoğlu’nun beğeni oranı yüzde 52,8.
Vatandaşın yüzde 38,3’ü de “Sayın Erdoğan’ı beğeniyorum” demiş.
*
Hiç kuşkusuz bu sonuç, Sayın Erdoğan için üzüntü verici bir sonuç olsa gerek.
Çiçeği burnunda CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in beğeni oranı ise yüzde 36,2 ve Sayın Erdoğan’la aralarındaki fark sadece yüzde 2,1 puan.
*
Katılımcıların yüzde 33’ünün, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı beğenmiş olmaları, yarın Sayın Erbakan’ın, Sayın Erdoğan’ı -özellikle mütedeyyin kesim içinde- ciddi şekilde zorlayacağa benziyor.
*
Sayın Bahçeli’nin çok sert ve her şeyi bir anda kestirip atıyor olması, kendisini yüzde 25 ile altıncı sıraya taşıyor.
Yani efendim, dilin; yerinde ve samimi şekilde kullanılması, çok etkiliymiş meğer.
Meğer iyi olmak için insanın, öncelikle samimi ve yapıcı olması gerekiyormuş.
Kırıcı ve ayrıştırıcı değil.
İktidar ortakları sanırım en çok da bundan kaybediyorlar.
*
Hiç kuşku yok ki iktidarın icraatları…
‘Adalet ve eşitlikçi yaklaşım anlayışı’ da bu konuda belirleyici oluyor.
*
Sanki bu sefer; iyiler de kendilerini fark ettirmeyi başardılar.
