İyi ve kötü yanlarıyla ihracata yönelik destekler
Ticaret Bakanlığı, ülkemizde ihracata yönelik teşvik, muafiyet ve destekleri sağlayan kuruluş.
Ticaret Bakanlığı destek mekanizmasına ilişkin hem firmalarımız hem de politika yapıcı ve karar alıcılarımız boyutunda eleştiriler yükseliyor.
Firmalarımızın Genel Eleştirileri:
1. Süreç bürokratik ve uzun
2. Destekler ihtiyaçlarımıza göre tasarlanmış değil
Karar Alıcıların Eleştirileri:
1. Desteklerin etki ölçümü yok.
2. Ticaret Müşavirlerinin sırtına aşırı yük yüklüyor.
Peki ne kadarlık bir destekten bahsediyoruz?
Ticaret Bakanlığı’nın 2023 yılında verdiği destek 7,7 milyar TL. O da eşittir 300 milyon dolar civarı. Toplam mal, e-ihracat ve hizmet sektörleri ihracatımız ise Turizm Bakanlığı koordinasyonundaki turizm faaliyetleri hariç 300 milyar doların biraz üstünde.
İhracatımızın demek ki binde 1’i devlet destekleri kapsamında destekleniyor. Bu durum aşırı rekabete ve geniş/gereksiz bir bürokrasiye neden oluyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde bir fuarcılık firması fuarcılık sektörüne verilecek destekler açıklanınca 8 ay kriterleri sağlamak ve belgeleri derlemek için çalıştığını, başvuru yapınca mevzuatta yer alamamasına rağmen yalnızca hizmet sektörlerindeki fuar organizatörlerinin destekleneceğini öğrendiğini aktardı.
Bu ve benzeri örneklerdeki gibi destek tanıtımları yaparken milyonlar havada uçuşuyor ama alabilen firma sayısı sınırlı kalıyor. Firmaların çoğu bu yüzden desteklere inancını yitirmiş, destekler bağlamında devlete bakışını ‘Gölge etmesin, başka ihsan istemem’ boyutuna getirmiş durumda.
Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda giden, ithal edilen ürünlerin ihraç edilmek kaydıyla gümrük vergilerinin askıya alınmasını, sonrasında ihraç edilince silinmesini öngören Dahilde İşleme Rejimi ile serbest bölgelere verilen teşvik ve muafiyetler de iyi ve kötü yanlarıyla ayrı birer yazı konusu. Finansal teşviklerden ziyade asıl iş de aslında burada dönüyor.
Destekler alınmaz mı? Alınır. Burada ya firmalar bünyelerinde desteklere ilişkin uzman istihdam edecek ya da bu işte uzmanlaşmış danışmanlık firmalarından destek alacak. Ticaret Bakanlığı’nda bu hususta uygulamada bir yeknesaklık yok. Kimi daire başkanları danışman şirketlere bilgi verelim onlar tüm sektöre bilgi versin, sırtımızdaki yük azalır derken, kimisi danışmanı kapıdan içeri sokmuyor.
Ülkede yapılması gereken en önemli reformlar, teşvik ve vergi reformudur. Herkes vergi kısmını biliyor, eleştiriyor ama en az onun kadar eleştirilmesi gereken bir konu da teşviklerin dağınıklığı ve hatta kötü niyetli ellerde kötüye kullanımı.
Tüm bu olumlu ve olumsuz yanlarına rağmen desteklere ilişkin benim hep söylediğim bir söz var. ‘Desteklere inanma, desteksiz kalma!’