İsrail aklını yitirmiş!
İsrail kendi ayağına sık sık kurşun sıkıyor. Hiç gereği yokken, üstelik kendi karasularında bile değilken Türk gemisine baskın düzenliyor, dokuz vatandaşımızı kurşunlayıp katlediyor.
Nasıl ABD’nin Irak-Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirmesi unutulmadıysa, bu vahim hâdise de unutulmayacaktır. Türk insanının yüreğinde büyük yara açılmıştır. Mavi Marmara’yı oralara sürüklemek ayrı bir mesele... Bunu kimileri hata, kimileri insanlık adına bir hareket görebilir ama ne olursa olsun asıl hata İsrail’in. Başı ağrıyor ve ağrıyacak.
Daha bu yaz düzenlediği Gazze saldırılarında IŞİD’den farksızdı... Af Örgütü (AI) İsrail’in savaş suçu işlediğini açıklamıştır. Af Örgütü’nün raporuna göre İsrail “katı bir umursamazlık” sergilemiştir. Raporda verilen bir örnekte, sadece sekiz roket saldırısında 62’si çocuk 104 kişinin öldürüldüğü belirtilmiştir.
Filistin topraklarında her seferinde facia yaşanıyor ve bu faciayı HAMAS ve benzeri örgütlere bağlamak mümkün değildir. Onlar şunu yapmasaydı, biz bunu yapmazdık gibi “devlet” in ardına sığınacağı bir bahane olamaz. “Devlet” meşruiyet içinde hareket etmek zorundadır.
İsrail, Mescid-i Aksâ’ya girdi. Hadi girdi; Müslümanların en kutsal ikinci mekânını postallarıyla çiğnedi. Hadi çiğnedi; Kur’ân-ı Kerîm’i yırttı, yerlere attı, ki Müslümanlar kutsal kitabı bellerinden bile aşağıda tutmazlar. İsrailliler ise asla kabul edilemeyecek en ağır hakaretle dünyadaki bütün Müslümanları incitmişler, üzmüşler, öfkelendirmişlerdir.
Müslümanlığı kullananlar İsrail’in bu hareketini sebep göstereceklerdir ve bu durumda hiçbir Müslüman da İsrail’e karşı bir saldırıda “haksızlık” aramaz.
İsrail, Orta Doğu’nun bin parça oluşundan medet umuyor. Zaten ABD’nin Orta Doğu’ya girişinin birinci sebebi İsrail’e hareket alanı açmak, varlığını biraz daha uzatmaktır. Petrol de var tabiî ama, petrol İsrail’den önce değildir.
Son ve ekmel din İslâmiyettir. Müslümanlar önceki dinleri kabul ederler. Musevîler ve Hristiyanlar ise Müslümanlığı kabul etmezler. Müslüman için Tevrat da, İncil de kutsaldır. Sonradan tahrif edilse bile, içinde Allah’ın kelâmı olmayacağını kimse ileri süremez. Aynı saygıyı Müslümanlar da bekler. Ancak ne Musevîlerden, ne de Hristiyanlardan karşılık görür. Mescid-i Aksâ, Süleyman Mabedi’nin bulunduğu yer olduğu için Musevîler’in yeniden inşası birinci hedefidir.
Musevîler dünyada 15 milyon, Müslümanlar ise 1,5 milyar...
Bugün Musevîler ABD ve Avrupa ülkelerinden aldıkları destekle güçlü görülebilirler ama ileride şartların ne getireceğini kimse bilemez. Daha önce de temas ettiğim gibi, İsrail, elindeki bütün nükleer silâhları kullansa Müslümanlar yine ayakta kalırlar. İsrail’in ise bir iki bombalık canı vardır. Müslümanların da elinde nükleer silâh olduğunu unutmayalım. (Meselâ; Pakistan.)
Kudüs, bütün Müslümanların meselesidir. Filistin, HAMAS, şu bu diye bakılmasın.
İsrailliler, ne oldu da bu kadar önünü arkasını düşünmeden hareket ediyorlar?
Kaba konuşanlar kestirmeden “Eceli gelen it...” diye öfkelerini açığa vururlar. Ben o deyimi kullanmayacağım. İsrail yanlışlık içinde. Mescid-i Aksâ’ya ve Kur’ân’a saldırıları Orta Doğu’da savaşan tarafları bile birleştirir.