İsraf haram ama...
Katar Emiri bize dünyanın en gelişmiş, ve en pahalı uçağını "hediye" etmiş.
Emir, R. T. Erdoğan'la "kanka". Yoksa uçağı niye hediye etsin. ("Hediye etti." dendiği için "hediye" diyoruz. Kişinin beyanı önemli. Reis "hediye" diyorsa biz de "hediye" kabul edeceğiz. )
Uçağın tipi VIP Boeing 747-8'miş. Fiyatı 4,5 katrilyonmuş. Katar Emiri Reis'e "Ya ahî! Bizim uçakla ilgileniyormuşsunuz. Kaç para falan diye sormuşsunuz. Ayıp ettiniz. Lafı mı olur. Buyur, size hediyem! Benim iki tane daha var." demiştir herhâlde!
Reis'in "lüks" düşkünlüğü nereden geliyor? İslâmî yaşayışla hiçbir surette bağdaşmıyor.
Saray yaptırdı; israf.
Şimdi deniz kıyısında 300 odalı yazlık saray yaptırıyormuş; israf.
13 mü, 14 mü uçağı varmış; israf.
Deniz kıyısındaki 300 odalı saraya bir de yat gerek. Bunun için yüzen saray da alınacaktır; israf.
Çamlıca'ya "Selâtîn" camisi yaptırılıyor; israf. (Mezarlıklarda, AVM bodrumlarında namaz kılıyoruz. Diğer tarafta dağ başına Reis istedi diye cami yaptırıyoruz!)
Kur'an-ı Kerîm'de israf için buyruluyor:
"İnne'l mubezzirîne kânû ihvâne'ş-şeyâtîni, ve kâne'ş-şeytânu li-rabbihi kefûran" ("Çünkü saçıp savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür.") (İsrâ, 17/27).
Hz. Peygamber "Yanı başınızdaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü'min değildir." buyurmuştur.
Eskileri de açmak istemiyorum... Bir Körfez emirinin Saray'a yakın ismin, başında veya yönetiminde olduğu bir derneğe 99 milyon 999 bin 990 dolar havale etmişti. Kimin gönderdiği bir tahmin ama paranın Saray'a yakın derneğe aktarıldığı kesin. Bunu bizzat dönemin bakanı açıklamıştır. Arsa imarından falan bahsedildi. Sonra bir sürü gelişmeler oldu. Bir daha konu açılmadı. Bu kadar pahalı "Hediye" veren bir "jest" bekler elbette.
Uçak "israf"ına dair ne bahane bulduklarını merak ettim. Bir "yandaş" gazetenin spotu:
"VIP Boeing 747-8 uçağı dünyada sadece 7 ülkenin devlet filosunda var. 76 koltuklu uçak Başkan Erdoğan'ın yurt dışına yapacağı seyahatlerde daha fazla iş insanı yanında götürmesine olanak sağlayacak. Dünyanın dört bir yanına duraksız uçabilen Jumbo jet, boyama işleminden sonra hizmete girecek" (Bahsedilen yedi ülkenin hemen hepsini de "tek adam" yönetiyor.)
Spotun bozuk Türkçesini bir tarafa bırakalım uçak meğer daha fazla "iş insanı"(?)nı taşıyacakmış. "Duraksız" (ne demekse?) uçabiliyormuş. Bunlar bahane değil.
Uçak, bugüne kadar sadece 436 saat uçmuş ve 200 iniş kalkış yapmış.
"Yandaş" gazete yağ çekmek için: "Yani neredeyse hiç kullanılmamış. Üstelik 436 saatlik uçuşta uçağın hiç arıza yapmamış olması ve bütün sistemlerinin defalarca denenmesi güvenilirliğini de arttırıyor." diye yazmış.
Savaşın eşiğini geçtik, içindeyiz. Hemen bütün ülkeler üzerimize gelmek için bin türlü bahane arıyor. "Darbeciler" yurt dışında örgütlü faaliyetlerini alabildiğine hızlandırmışlar. Pahalılıktan halkın karnı midesine yapışmış. Biz ise şatafat peşindeyiz.
Şu kadarını söyleyeyim: Kur'ân'ı tahlil edenler bilirler. "İsraf"ın bir anlamı "inkâr"dır ve "aşırılık"la ("lüks" de diyebilirsiniz.) bağlantılıdır.