"İslâm" deyince neden şiddet akla geliyor?
"İslâmcılıkları" tescilliler iktidarda. Kendilerine bey''at etmeyenleri âdeta "düşman" görülüyorlar.
Neden düşmanlaştırma? Sürekli bu soruyu sordum.
Aynı dinin, aynı toprağın insanlarını ayırmak, düşmanlaştırmak bozgunculuk değil mi?
Din adına konuşanlar, "nas" deyip başka bir şey demeyenler, birleştirici mi olmalı, düşmanlaştırıcı mı?
Allah kimleri sevmez? Âyet-i kerîmeyle cevap vereceğim: "Allahu lâ yuhubbu''l-müfsidîn". (Maide, 5/64)
Açıklamama gerek yok. Din adına konuşan düşmanlaştırıcılar, bu cümleyi anlarlar.
Hak Teâlâ''nın bozguncuları sevmediğini çok iyi bildikleri hâlde, ifsatta marazî bir zevk alıyorlar ve en tehlikelisi, kini, bozgunculuğu, ifsadı dinin gereği görüyorlar.
Kin ve düşmanlaştırma üzerine birçok âyet-i kerîme var.
Kasas suresinin 77. âyetini de okuyalım:
"Allah''ın sana verdiğiyle ahiret yurdunu ara, dünyadan da kendi payını (nasibini) unutma. Allah''ın sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama. Çünkü Allah bozgunculuk yapanları sevmez."
Hz. Peygamber de kin gütmeyin, demiştir:
"Birbirinizle hasetleşmeyiniz... Birbirinize kin ve nefret beslemeyiniz. Birbirinize darılıp yüz çevirmeyiniz… Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulüm ve haksızlık yapmaz, yardımı kesmez ve onu hakir görmez…" (Müslim, Birr 32)
Bütün dünyayı yoklayın; ister Müslümanların çok olduğu, ister az olduğu ülkelerde sorun halka: "İslâmı nasıl anlıyorsunuz?" Mutlaka "şiddet"le bağlantı kuracaklardır.
Ülkemizde de din adına konuşanların çoğunun "tebliğ" ile hiçbir alâkaları yok. Kinle yoğrulmuşlar. Ellerine kalemi, mikrofonu aldılar mı, esip gürlüyorlar. Tebliğ değil bunların anlattıkları. "Saldırın ha! Vurun ha!" demeye getiriyorlar.
Ve saldırıyorlar, ve vuruyorlar!
Cemil Kılıç, ilâhiyatçı. Konuşan, yazan bir Müslüman. Yanlışları, aksaklıkları, kendi anlayışı, kendi bilgisi dâhilinde ortaya koyuyor.
İslâm adına konuşanların kimileri, onun müdahalesine çok öfkeliler. Yanlışı varsa söyleyin! Hayır, düşmanlık edecekler. Onları dinleyenler de yolunu kesiyorlar, saldırıyorlar. Saldıranlar tespit ediliyor, yakalanıyor, sonra serbest bırakılıyor.
Cemil Kılıç''la konuştum. Saldıranlar, kendi evinin iki apartman ötesinde mukimlermiş. Saldıranlardan biri uyuşturucudan ve hırsızlıktan sabıkalıymış. Acaba dedim, günahların affettirmek için, din anlayışlarını kin üzerine kurmuş hoca kılıklılara inanıp sevaba gireriz, diye mi saldırdılar?!
Cemil Kılıç kendisine saldırıya dair konuşmasında saldıranların serbest bırakılmalarına kızgın:
"Benzer bir saldırı iktidar partisine mensup bir siyasetçiye, onların destekçisi olan tarikat mensuplarına, Halil Konakcı''ya, İhsan Şenocak''a yapılsaydı da serbest bırakılır mıydı hiç zannetmiyorum. Hukuk maalesef kişiye göre işliyor, burada da onun örneğini yaşadık. Bütün hukuk erbabını itham etmiyorum fakat zaman zaman bu tür olaylarla karşılaşıyoruz"
Mâide Suresi''nin 8. âyetini yine hatırlatacağım:
"Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun..." Mâide 5/8)
Yine son sözüm:
Eğer "Müslümanım." diyorsanız. Kin gütmeyin, adaletli olun.
