İslâmcıların 'Türk' sıkıntısı
Burada Prof. Dr. Konuralp Ercilasun'un "Türk Uygarlığında Cumhuriyet Evresinin Başlangıcı (1910-1950)" makalesinden hareketle, Kazanlı din âlimi Şahabeddin Mercanî'nin (1815-1889), "Tatar olmaknı noksan fehimlep ol isimden nefret idüp biz Tatar değil Müsülmân deyu niza ve mücâdele ideler. Heyhat ve heyhat!" dediğini nakletmiştim.
Meseleyi getirip M. Kemal Atatürk'e, sekülerizme, laikliğe dayayacaklar, oradan da "din dışılık"a. Hemen ötesi ne geliyor: "Türk" dersen, din dışına çıkmış olursun!
Birader! Millî Mücadele'yi, -daha dün Kâzım Karabekir örneğini verdim- "Türk'üm" diyenler kazandı!
Türkiye'de aklı başında bildiğimiz birçok "İslâmcı" Türk'ten tırsmıştır.
Derim ya hep; Babanzade Ahmed Naîm'in günahı çok büyük. Kendisince, 1913'ün şartlarında, Osmanlı'nın ayrışması döneminde, Türklüğe reddiye yazmıştır. Reddiyesini yazdığında bir etnikçi siyasî cemiyetin üyesiydi. Kardeşi Babanzade İsmail Hakkı ise bir Türkçüydü.
"İslâmcı" cenah gelip gelip Türk'ü aşağılıyor. Yetti gayri diye haykırıyorum! Yetti gayri!
Türk'le derdiniz ne sizin?! Neyinize ne yaptı Türk?! Ülke parçalanıyor, adamların derdi "Türk"le!
Türk'ü, birtakım fikrî hareketleri bahane ederek yok sayma Kur'ân'ı inkârdır! Açık açık yazıyorum. Varsa sözü olan çıksın!
İktidar Türk'ü silerse; Kandil susar, hendekler kapanır sandı. İktidarın "Türk"ü silmeye kalkışması Kandil'i daha cesaretlendirdi, hendekler daha derinleşti. Osmanlı'nın bir döneminde "Türk" denmiyordu yine isyanlar vardı. İsyanların Türklükle ne alâkası var? "Sen Türk dersen, o da bir başka şey der." mantığını işletmeye kalktılar. Akılsızlık, derim sadece. Herkes bir şey olurken Türk "Türk" olamıyor!
Sanki Türkçü hareketler 19. yüzyılda, Fransız İhtilâli'nin tesiriyle başlamış. Türk tarihini inceleyin... İslâm öncesinde Türkçü hareket vardı, İslâmiyetle beraber daha şümûllü var olmuştur. Kaşgarlı Muhmud'un Divanü Lügati't-Türk'ünün mukaddimesini okuyun sadece; nasıl bir "Türkçülük" yapıldığını göreceksiniz. Kaşgarlı İslâm dışı mı? Eserini kime takdim ettiğini öğrenin, sonra konuşun!
Uzatmayacağım... İslâmcı cenahı, Türk düşmanlığıyla kendi altından sehpa çektiğinin idrâkine vardırana kadar yazmalıyız.
Aşağıdaki satırların sahibi elbette art niyetli değil ama ikide bir "Türk" üzerine gitmekle acaba İslâma hizmet mi ediyor, yoksa İslâmı tartışılır hâle mi getiriyor? Bir düşünsün!
"Evvel emirde beyan edelim ki, bir yazarın ifadesiyle 'Türkçülük, Türk olmayanların uğraştığı bir iştir.' Türkçülük, Avrupalı oryantalistlerin Türkler üstüne yaptıkları Türkoloji çalışmalarıyla başlamıştır. On asırdır İslâm medeniyet dairesinde millet olan ve İslâm medeniyetinin en önemli ayağını vücuda getiren Türklerin yaşattığı tarih ve cemiyet temellerinden kopuk, tamamen kültürel bir Türklük oluşturma anlayışının mahsulüdür." (Ahmet Doğan İlbey, "Türkçülük hareketinin Türklük anlayışı arızalıdır", Habervaktim, 19 Aralık 2015).
Türklük anlayışı arızalıysa, arızalı olmayan Türklük anlayışını sen göster İlbey'im!
"Türkçülük, Türk olmayanların uğraştığı bir iştir." demiş kim ise artık. Belki bulurum ismini ama bakmaya lüzum görmedim.
Hiç düşündünüz mü "Türkçülük"le niçin uğraşılıyor?
(Yerim bitti. Sonra devam.)