Elazığ''da bir tıp öğrencisinin cemaat/tarikatın iradesini gaspı neticesi intihar etti. Bu hâdise Türkiye''yi yasa boğdu.
İradenin gaspı ve cüz''î irade üzerinde durağım.
Hür irade, fiilin fraksiyonları arasından seçim yapabilme ve bunu sürdürebilme kabiliyetidir. Yani dışarıdan herhangi bir sınırlandırma ve engellenme olmaksızın yapmayı tercih ettiğimiz fiillerdir.
Fiiller dış faktörlerin kısıtlamalarından uzak ve tamamen gönüllülük içinde yapılması gerekir.
Bir fiil dış müdahaleden bağımsız istek, heves, arzu gibi içe dönük psikolojik şartlarda gerçekleştiği sürece hür fiildir.
Psikologlar "hür irade"yi böyle tarif ediyorlar.
(Tarif ederlerin Türkçeleri o kadar bozuk ki, mecburen cümleleri anlaşılır Türkçeye dönüştürdüm!)
Cüz''î iradeye geleceğim.
İntihar eden gencimiz Risale-i Nur okuyucularının bir kolunun dershanesinde kalıyormuş. (Nurcular kaldıkları evlere "dersane" derler.) Onların bir sitesinden aldığım "cüz''î irade" tarifini vereceğim:
"Cüz-i irade: İnsanın dilediği gibi hareket edebilme ve tercih yapabilme kabiliyetidir. Yani herhangi bir şeyi yapmak veya yapmamak hususunda, bir tarafı tercih etmek iktidar ve serbestliğini temin eden duygu ve cihaza cüz-i irade denir. Bu serbestlik ile Cenab-ı Hak insanları, iyiliği veya kötülüğü istemek cihetinde imtihan eder ve mesuliyeti insana yükler."
(Not: "Cüz-i irade" değil, "cüz''î irade" yazılmalıydı.)
Kendi tariflerinde bile Cenab-ı Hakk''ın mesuliyeti insana yüklediği yazılı.
Enes Kara videosunda cemaat disiplinini de anlatıyor. İnsan o disiplin içinde boğulur. Her şey kendi iradesi dışında:
"Burada vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30 dakika sürüyor yaklaşık her vakit. Günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu. Haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu. Yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi namaza uyanıyorum. Bir tek 8''de serbest oluyorum. Hafta sonu da benzer. Yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum. Çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum. / Bu 2 sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanılamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan."
Enes''in "Özgür hissetmiyorum kendimi." demesi üzerinde durmak gerekir.
Birileri Enes Kara''yı "Ateisti intihar etti." diyecek kadar ileri gidiyorlar. Biri yazıyor:
"Bu intihar üzerine İslam karşıtlarına gün doğmuş gibi... İslama, Müslümanlara, Yurtlara ve Cemaatlere saldırmaya başlıyorlar... Olayı Yüce İslam''a mal ediyorlar ve kinlerini nefretlerini kusuyorlar... Ancak bunlar yalan söylüyorlar, önemli bir gerçeği bile bile gizliyorlar. Çünkü Enes Karayı öldüren cemaat, İslamî yaşantı vs değil, Enes Karayı öldüren ''ateizm'' dir!"
Böyle bir hüküm verilebilir mi?!
İntihar eden gencimiz Enes Kara cemaatin iradesini gaspının yanında, Türkiye''nin vaziyetini de ortaya koyuyor. Gelecek kaygısı da baskın. Videosunda onu da anlatıyor.
İki ayet-i kerîmeyi hatırlatacağım:
"Dinde zorlama yoktur." (Bakara, 2/296).
"Allah''tan başka hiç kimse Allah ile kul arasına giremez." (Enfal, 8/24).
Yıllardır tekrar tekrar yazıyorum... Cemaatler/tarikatlar masaya yatırılmalıdır.
