İnsan, hayvan ve nesneleri nazardan koruma pratikleri
Sevgili okuyucularım, dünkü makalemizde nazar ve nazar ritüellerini vermiştik. Bugün de nazardan korunma pratiklerini işleyeceğiz.
Nazardan korunmak için okunan dualardan Fatiha Suresi, Ayete''l-Kürsî, Felâk Suresi ve Nâs Suresi dışında iki türlü yöntem uygulanmaktadır.
Bunlardan birisi korunmak istenen kişi, mal ya da eşya üzerine boncuk, boynuz, kafatası gibi "dikkat çekici bir şey" takarak bakanın "bakışlarını saptırmak", bir diğeri de bakılanı "kusurlu göstererek gözlerden kaçırmak"tır.
I. İnsanları Nazardan Koruma Pratikleri
A Çocuklarla İlgili Pratiklerden Bazıları:
a. Yeni doğmuş çocuklar herkese gösterilmez. Çocuğun üstüne kırmızı tülbent örtülür.
b. Küçük mavi boncuklar göz motifli nazar boncuğuyla birlikte bir halkaya dizilip bebek beşiğinin çeşitli yerlerine bağlanır. Bu boncuklar kız çocuklarına bileklik olarak da uygulanır.
c. Birkaç diş sarımsak ve tavuk kemresi bir beze sarılarak nazar boncuğuyla birlikte çocuğun omuz kısmına takılır.
ç. Misafir gelen kişinin nazarı değeceğine inanılıyorsa kundaktaki bebeklerin yüzlerine "kazan karası" ya da baca islerinden alınan "kurum karası" çalınır.
d. Tekirdağ''da, çörek otu ile sarımsak dişinin mavi boncukla birlikte omzuna takılmasıyla çocuğun nazardan korunacağına inanılır.
e. Antakya''da nazarı önleyeceğine inanılan mavi boncuk, nazar taşı, iğde dalı, açık bir el şekli biçimindeki nazarlıklar çocuğun yakasına ya da kundağına iliştirilir.
B. Yetişkin Kişilerle İlgili Pratiklerden Bazıları:
a. Mersin''de kapı tahtasından alınan birkaç kıymık, üzerlik, soğan, sarımsak kabuğu, bir beze sarılıp elbisenin bir yerine yerleştirilir.
b. Gelin eve getirilince evin duvarına yumurta vurularak kırılır.
c. Ev halkına zarar vermesin diye nazarı değdiğine inanılan kişilerin oturduğu yerden ayrıldıktan sonra, onun kalktığı yere tükürülür.
d. Nazara uğrayanların baş ucuna süpürge asılır
e. Yetişkin kişiler için nazara karşı uygulanan pratiklerden biri kurşun dökmedir. Kurşunun nazarı giderdiğine, onu fikri ve zihinsel yorgunluktan koruduğuna inanılır.
f. Nazara karşı en yaygın uygulanan pratik yüzerlik yakma geleneğidir.
Yüzerlik tohumları ateş üzerinde yanarken çeşitli söylem pratikleri vardır.
Adana''da üzerlik tüttürülmesi sırasında:
"Azara bozara kem gözler karara"
"Hazara huzara öküz gelmiş pazara
……... ''e nazar edenin iki gözü bozara" ,
üzerlik ateşe atılırken:
"Gelsin üzerlik gitsin nazarlık
Üzerlik binbir erlik"
Üzerliğin ateşte yakılması sırasında ise:
"Çatır çatır çatlasın
Çatırtısı patlasın
……..''e nazar edenin
İki gözü patlasın"
biçiminde tekerlemeler söylenir.
Zile''de ise üzerlik tüttürülürken:
"Yüzerlik, yüz bin erlik, yüz bin dilden, yüz bin gözden sen helas eyle; arsın, kürsün eğer nefes koyup gitmezsen, sıcak ekmek vermeyenin vebali senin olsun. Elemtere fiş, kem gözlere şiş." biçiminde tekerleme okunur.
g. Nazara karşı uygulanan pratiklerden biri de tuz çevirmedir. Tuz çevirme pratiğinde hoca ya da ocaklı denen şahsa okutturulan tuz bir tavanın içerisine konularak ateş üzerinde ısıtılır. Isıtılan tuz, birtakım dualar okunarak nazar değdiğine inanılan kimsenin başı üzerinde tutulan su ile dolu bir kabın içerisine dökülür. Bu kap nazara uğradığına inanılan kişinin başının üzerinde döndürülür.
II. Hayvanları Nazardan Koruma Pratikleri:
a. İrili ufaklı mavi boncuklar genellikle nazar boncuğuyla birlikte bir halkaya dizilip hayvanların boyunlarına takılır.
b. Hayvana nazar değmesin diye ineğin süt, ayran ya da yoğurdundan komşuya gönderilirken kabın içine küçücük bir parça odun kömürü atılır.
ç. Atların gemine göz boncuğu bağlanır.
d. Atların boynuna mavi boncuklarla örülü, üzerine ziller iliştirilmiş tasma takılır.
III. Doğayı Nazardan Koruma Pratikleri:
a. Bağ ve bahçelerde meyve, sebze ve tahılların nazardan saklanması için, ucu kırılıp içi boşaltılmış yumurta kabukları ince çubukların tepesine geçirilerek orta yerlerine dikilir.
b. Oldukça büyük olan sığır kafatasları özellikle mısır ya da ekin tarlalarının ortasında uzun bir sırığın tepesine asılır.
IV. Çeşitli Nesneleri Nazardan Koruma Pratikleri:
a. Evleri nazardan korumak için koç boynuzu evlerin herkes tarafından görülebilen giriş kısmına asılır.
b. At nalı evin eşiğine çakılır.
c. Adana''da evlere beyaz soğan asılır.
d. Misafir gittikten sonra nazarı çatlasın diye ateşe tuz serpilir.
e. Antakya''da kaplumbağa yavrusu kabuğu dış kapının üzerine asılır.
f. Yeni ev yapılırken göz değmesin diye evin temeline iğne, tuz ve kömür konur.
g. Hasat başlamadan önce seçilen en güzel başaklar saplarından süslü bir şekilde nazarlık olarak örülerek duvara asılır.
ı. Kadınlar ekmek pişirip sacı indirince üstüne kül atarlar. Kül atılmazsa bereketin gideceğine ve nazara uğranacağına inanılır.
i. Halk arasında bir adı da nazar otu olarak bilinen üzerlik otu meyveleri (tohumlar) süslü şekillerde dizilerek evlere asılır.
j. Yeni alınan ya da yeni taşınılan eve ilkin ayna ile girilir. Ayna evde bir yere asılır ve hep orada kalır.