'İndir Faizi Bindir Faizi'

Güngör Uras (1933-2018), nevi şahsına münhasır bir gazeteci, iktisatçı, ilim adamı. Titri "Prof. Dr.". Pazar alışverişinin sembol ismi "Ayşe Teyze" karakteri onun kaleminden gazetecilik literatürüne girmiştir,

"İndir Faizi Bindir Faizi" kitabı gazete yazılarının toplamı. (Tarihçi Kitabevi, 180 s.) Tarihçi Kitabevi''nin yayınladığı bir kitabı daha var: "O Ülkeden - Bu Ülkeye Geze Geze".

Güngör Uras''ın yazılarında mizah ağır basar.

Yazar, "İndir Faizi Bindir Faizi" kitabının "Giriş"inde dokundurmaları, mizahı öne çıkardığını yazar:

"''Humour'' kelimesi yabancı bir kelimedir. Anlamı ''olayların gülünç yanlarını görme yeteneği, nüktedanlık, şakacılık''tır.

Amerikan basınında ''Art Buchwald'' (1925-2007), günlük siyasi, sosyal olayları humour penceresinden değerlendirirdi. Yazı tarzı o kadar beğenilirdi ki, yazılar (syndicated) anlaşma­lı olarak 550 gazetede yayınlanırdı.

Humour türü yazıları seviyorum, 1982 yılında Güneş gaze­tesi yayınlanmaya başladığında, Ali Rıza Kardüz imzası ile bu tür yazılara başladım. Daha sonra Sabah ve Yeni Yüzyıl gaze­telerinde 2000''li yıllara kadar yazılarım yayınlandı.

Dostlarımın ''Böyle gayr-ı ciddi yazılar yerine doğru dürüst yaz. Ağır ol da molla desinler'' diye uyarmaları üzerine yazıla­rıma ara verdim.

''Olaylarla alaylar'' diye isimlendirilen yazılarımı ünlü sa­natçılar Haslet Soyöz ve rahmetli Mistik (Mustafa Eremektar) çizimleriyle ilgi çekici hale getiriyordu.

Bu tür yazı tekniğini, bu tür yazıları çok seviyorum.

Bir dostum benim bu tür yazılarım ile ilgili olarak Mark Twain''in iki deyimini bana nakletmişti:

"There is no joke in heaven", (Türkçesi kabaca şöyle: ''Cennette şaka yoktur.'')

''The secret source of humour is not joy itself, but sad-ness'', (Türkçesi kabaca şöyle: ''Keyiften değil, üzüntüden olaylarla alay edilir.'')"

"Edebiyatımızda Terimler" kitabıma baktım. Güngör Uras''ın yazış tarzı nasıl adlandırılabilir, diye... "Nekre" daha uygun gibi geldi bana.

"Nekre" bir edebiyat terimi. Hoşa giden tuhaf, gülünç, ince bir alay taşıyan sözler söylemeye, hikâyeler an­latmaya denir. Nekrede sadece sözü an­latan kişiye gülünür.

Yazar kitabını kendisi hazırlamış. Yazılara tarih koymamış.

Şimdi faiz tartışılıyor. Kimileri yükselsin derken, devlet erkânı indirmekte kararlı. Devlet erkanı dediysem... "Tek kişi" ne karar verirse o. İndirdikçe borca batılıyor, daha fazla faiz ödeniyor. Fark etmiyor. "Nas var nas!" çünkü! "Nas" dedin mi, bütün günahlar örtülüveriyor!

Kitabın ilk yazısının başlığı "İndir Faizi Bindir Faizi". İndir-bindir üzerinden diyalog sürüp gidiyor:

"-Biliyoruz yüksek faize karşısınız ama Merkez Bankası ''faizi indirirsek ülkeye döviz girişi durur, dolar pahalılanır, enflasyon yükselir'' diyor. Acaba ne emir buyurulur?

-İndir faizi!

-Sayın Büyüğüm, şu ara çiftçiye, Kobi''lere ucuz faizli kre­di vermek için para lazım. Merkez Bankası''nda bankalara ak­tarılacak para kalmadığına göre, bankaların mevduat topla­masından başka çare yok. Halbuki mevcut mevduat faizleriyle halkımız bankaya para getirmiyor.

-Bindir faizi!

-İsabet buyurdunuz Sayın Büyüğüm. Mevduat faizini artı­ralım. Ancak onu artırınca kredi faizini de artırmak zorunlu­luğu var. Halbuki malum-ü alileridir, batık krediler dolayısıyla bankaların riskleri büyüdü. Şimdi krediyi biraz daha pahalılandırır isek, bankalar bu pahalı parayı satacak sağlam firma bulamayacak. Doktorun ümit kestiği, "ne yerse yesin" dediği, öleceği kesin hastaların kapılarını çalmak, onlara para sat­mak zorunda kalacak.

-İndir faizi!"

Farklı bir üslûp. Okumak lâzım.

Yazarın Diğer Yazıları