İmralı’dan mektup getiren Ali Kemal Özcan’ın Merdan Yanardağ notu
TELE1 Genel yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın başına gelenler konuşuluyor şimdi. Abdullah Öcalan’ı, terör örgütünü övdüğü iddia ediliyor. O ise, sözlerim cımbızlandı, diyor. TELE1’de, konuşmasını verdiler... Dinledim. PKK ve uzantısı partiler üzerinde çizgisini değiştirmeden en çok yazan, Abdullah Öcalan’ı kaçtığı İtalya’da ve teslim alındıktan sonra çıkarıldığı İmralı’da mahkemeyi takip eden, kitabını yayınlayan bir gazeteci olarak söylüyorum, Merdan Yanardağ, açıklamasında belirttiği gibi gerçekten ironik konuşmuş.
(“Edebiyatımızda Terimler” kitabımızdan “mizah” maddesi içinde yer alan “ironi”nin tarifini vereyim: “İroni Yunanca bir kelimedir. Alaya almaya denir. İğneleme görülse bile, zarafetten uzaklaşıp kabalaşabilir. Küçümseme vardır.”)
M. Yanardağ, Ak Parti’nin seçimi kazansa bile işinin zor olduğunu, en fazla iki sene dayanabileceğini, HDP’ye oy verenleri kazanmak için Abdullah Öcalan’a yanaşacağını söylerken, geçmişte nasıl yakınlaştığına dair örnekler veriyor.
Bu bir üslûp meselesi... Sanırım M. Yanardağ’ının üzerine gidilmesinin asıl sebebi, Ak Parti en fazla iki sene idare eder, cumhuriyetin kuruluşun yüzüncü yılı münasebetiyle af çıkartacak, Abdullah Öcalan da serbest kalacak, mealinde sözler etmesidir. M. Yanardağ’in sözlerine açıklık getirdiği konuşması:
“Ben hiçbir terör örgütünü övmedim, hiçbir terör örgütü liderini de övmedim. Böyle bir kastım da niyetim de yok. O programda AKP milletvekili Galip Ensarioğlu’nun yeni bir çözüm süreci başlatma ve kendi iktidar alanları daralmış olan AKP’ye yeni bir alan açma çabası olduğunu dile getirdim. 6 gün önce dört soru 4 yanıt programda benim sorulara verdiğim yanıtlardan biri de Ensarioğlu’nun çıkışıydı.
Gündemdeki bu konu üzerine ben de yorumlarımı ortaya koydum. Esas olarak neyi söyledim; bir AKP’nin yeni bir çözüm süreci başlatmak istediğini, Apo’ya bir af hazırlığı içinde olduğunu fakat Öcalan tecritte olduğu için bizim yürüyen pazarlığı bilmediğimizi, demokratik ülkelerde infaz yasalarında bu tip katı tecritlerin uygulanmadığını belirten bir değerlendirme yaptım. Ve esas olarak AKP’nin yeni dönemde hem bir af hazırlığı hem de Abdullah Öcalan üzerinden Türkiye’de siyaseti düzenleme girişimini eleştirdim. Bir daha altını çiziyorum; ben yurtsever ve sosyalist bir gazeteciyim. Hiçbir terör eylemini savunmayacağım gibi övmem de mümkün değildir. Övme yok, tam tersi AKP’nin övgülerine ilişkin ironik bir eleştiri var, göreceksiniz.”
*
Merdan Yanardağ sözlerine açıklık getirirken, Prof. Dr. Ali Kemal Özcan’dan da bahsetti. Ali Kemal Özcan, biliyorsunuz, İmralı’ya gitmiş, Abdullah Öcalan’dan mektup getirmişti. Bu çok tartışmış, M. Yanardağ, Ali Kemal Özcan’la mahkemelik olmuştu.
Ali Kemal Özcan’la ara ara konuşuruz. Nedir bu mahkeme meselesi diye kendisine sordum. İki not gönderdi. Aynen veriyorum:
“Mahkeme meselesi, bir düşkün-ötesi iftira davasıdır... Kendi televizyonunun canlı yayınında (E. Kongar’ın irkilerek izlediği!) “PKK’nın eski Londra sorumlusu” ve “Fetullahçı çetenin omuzlarında akademik kariyer yapmış, bunun üzerine eşi ve oğlu tarafından terk edilmiş” cinsinden bir gazetecilik başarısı! ... ( https://www.youtube.com/watch?v=pOo2ll6RpTI&t=1052s Dakika: 16:23-19:06 arası).
Mahkeme ceza verdi, Yargıtay’da, benim de itirazım var cezasının azlığına...
Daha sonra mahkemenin resmi “uzlaştırıcı” seçtiği şahsa: “Aynı yayının aynı saatinde, aynı iddialarını tekrarlasın/sunsun, ben de savunmamı yapayım, uzlaşırım, ‘kan davam’ yoktur kendisiyle” dediğim için bu kez:
“…Bana çok ahlaksız bir teklif yaptı!” manşetiyle bir programcık daha yapı! https://www.youtube.com/watch?v=j2sWdHa1nsA&t=340s
“Hikâyemiz” budur sevgili dost J
Ali Kemal Özcan
27 Haziran 2023”
*
Ali Kemal Özcan bu notun yanında Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasına dair notu: gönderdi:
“‘Merdan’ın gözaltına alınmasına sebep olan konuşmasına dair’ değerlendirmemin özeti: 100 yıllık sorunumuzdaki geri-dönüşsüz bir çözümün önüne geçme –ön-alma– çabası içindedir Merdan... Kendisini çok kurnaz/akıllı sananlar, başkalarını da hep aptal sanarlar. Ama her kurnazın biraz daha kurnazı olur hep! Bu devlet kolay kurulmadı, kolay intiharı da seçmez! Bütün sorunlarımızın ‘kök-hücre’ meselesinin BU olduğunu biliyor, ama ‘henüz’ çözümün yolu-yordamı konusuna ARİF değildir ilgili kurumların şahısları, ama bunun hep böyle gitmeyeceği şüphesizdir... Gün ola harman ola.”
Elçiye zeval olmaz. Merdan Yanardağ’dan da bir açıklama gelirse, aynen veririz.