İmam hatip vebali

Suriye'de, harekâtımızın ne kadar süreceği belirsiz. Halkın gözünü operasyona çevirdiği bir anda birileri yine cep doldurmaya girişir, birileri yine fırsat bu fırsat cemaatleri, tarikatları, partinin/Saray'ın uzantısı vakıfları mekteplere sokmayı hızlandırır, kendi imam hatip cemaati için yeni arayışlara girer, diğer mekteplere üvey evlat muamelesi yaparsa, halkın kaybedileceği bilinsin!

Samimiyetle söylüyorum... İmam hatipler meselesi çok baş ağrıtıyor ve daha ağrıtacak.

Millî Eğitim Bakanlığı, imam hatipleri bütün eğitim dallarına teşmil etmek için seferber olmuş.

Defalarca yazdık/yazdılar... İmam hatiplerin fonksiyonu farklı. Din eğitimi merkezli mektepler. İlahiyat fakültelerinin de zemini. Siz ise hem imam ve hatip yetişsin, hem de müspet ilimlerde âlim, diyorsunuz.

İmam hatiplerde fen ve sosyal bilimler programı uygulamaya başlamışlardı. Baktılar netice alamıyorlar; "Akademik Destek Programı" diye bir programı devreye soktular. Din Eğitimi Genel Müdürlüğü'nün 27 sayfalık programını bir okusanız, nasıl uçtuklarını görürsünüz. Hedefe 2071 yılını (Malazgirt Zaferi'nin bininci yıldönümü) koymuşlar! Bozuk Türkçeleriyle diyorlar ki:

"Yükseköğretim kurumlarıyla yapılacak iş birlikleriyle İmam Hatip Okullarındaki çocuklarımızın bilimsel ve entelektüel gelişimlerini desteklemek için bilim, kültür ve sanat alanlarındaki akademisyenler tarafından verilecek farkındalık ve vizyon etkinlikleri düzenlenecektir.

İlahiyat fakülteleriyle iş birlikleri geliştirilecek ve başta alan dersleri olmak üzere çocuklarımızın mesleki gelişimlerine yönelik akademik koçluk sistemi yapılandırılacaktır. Çocuklarımızın başta ilahiyat fakülteleri olmak üzere yükseköğretim kurumları tarafından düzenlenen bilimsel etkinliklere katılımı desteklenecektir."

Şimdi "Bu tür uygulamalar neden sadece imam hatipler için?" diye sormazlar mı!

İnsanlarımıza, "Yetti gayri!" dedirtmeyin!

İmam hatipler kendi sınırları; fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu liseleri, meslek liseleri kendi sınırları içinde kalmalıdır. Eğer maksat dini öğretmekse, okullarda din dersi daha sıkı, koordineli verilebilir.

Yurt sathını imam hatipleştirmeye, herkesi imam hatip mezunu yapmaya kalkışırsanız, geçmişte nasıl ki din görevlisi ihtiyacı karşılanmadığı, bunun için din görevlisi yetişecek okullar açılmadığı için reaksiyon doğmuşsa, tam zıddına öyle bir reaksiyon doğar ki, bir daha ardını toplayamazsınız ve imam hatip deyince insanlar yüzünü buruşturur, çocuklarına, "İmam hatiplerin 100 metre ötesinden geçeceksin!" der.

Bunu bir başka manasının, ne olduğunu tahmin ediyorsunuzdur; "Sakın ha! Dinden uzak duracaksın!"

Gide gide imam hatipler öğrencisizlikten kapanmaya başlar.

Hesaplı kitaplı hareket edilmeli; ilim ölçü alınmalı, çağ ölçü alınmalı, halkın talepleri ölçü alınmalıdır. Hazır iktidarı ele geçirmişken borumuzu öttürelim, kendimize imam hatip cemaati kuralım, kök salalım derseniz batarsınız!

Sizin batmanız bir şey değil; halkın dinî değerlere, giderek, dinle içe içe olan millî değerlere sırtını dönmesine sebep olursunuz. Bunun vebali çok büyüktür.

Mekteptaşım, MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın'ın küçük oğlu Turan İlteber Yalçın, müessif bir hâdisede, hayatını yitirdi. Allah rahmet eylesin. Semih Bey ve yakınlarına Allah'tan sabr-ı cemil niyaz ederim.

Yazarın Diğer Yazıları