İlla bir seçim yenilgisi mi yaşanmalıydı?
Sayın Cumhurbaşkanının, geçtiğimiz cuma günü Cuma namazı çıkışında ana muhalefet lideriyle yaptığı müzakereye yönelik mesajı, gerçekten de özlenen…
Duymak istenilen…
Müthiş anlamlı…
Ve paylaşılması gereken mesajlardı.
*
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ne demişti?
“Türkiye’nin buna ihtiyacı vardı.” demişti.
Neye ihtiyacı vardı Türkiye’nin?
‘Siyasetin yumuşama sürecinin başlatılmasına…’
Yani ‘Diyaloğa’ tabii ki de!..
*
Vardı elbette.
Olmaz olur mu hiç!
Memlekette işlerin düzgün gidebilmesi için en çok da ‘Siyasette diyaloğa’ ihtiyaç vardı!
Bir araya gelebilmeye…
Dinginliğe, ülkenin o kadar çok ihtiyacı vardı ki Özgür Özel’in Genel Başkan seçilmesine dek -onca uyarılara rağmen- kimse de bu yola başvurmadı.
*
Sayın Özel, müzakere düşüncesini AKP lideri Erdoğan’a iletti.
Sayın Erdoğan kabul etti.
Müzakerenin bir gün sonrasında da Sayın Erdoğan Cuma namazı çıkışı:
“Türkiye’nin buna çok ihtiyacı vardı” dedi.
*
Sayın Erdoğan, öyle deyince de ister istemez:
“Bu zamana kadar kim engelliyordu da yurdum insanı, böylesi bir yaklaşım güzelliğinden mahrum kaldı.” sorusu aklıma geliyordu.
Üstelik, Türkiye’nin buna ihtiyacının olduğunu en çok da kendileri bildiği hâlde, bu girişim, yıllardır niye ötelenmişti mesela?
*
Ayrıca da:
“İlk fırsatta, CHP’ye ziyareti gerçekleştirerek, Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum.” denilmesi, çok doğru bir ifade ya, ancak bu da çok geç söylenmiş bir ifade.
Çünkü ‘Zararın neresinden dönülse kârdır.’
*
Kârdır da insan da kendine:
Niye bu kadar zaman kaybedildi?
Niye bu kadar restleşildi?
Niye bu kadar sertleşildi?
Niye bu kadar ayrıştırıldı, ötekileştirildi?
Niye bu kadar diyalogdan kopuldu?
Niye ülkenin iktidarı, ülkenin ana muhalefet ve muhalefet liderleriyle, bunca yıl kavgalı oldu, onlara olmadık ithamlarda bulunulurken, milletin gerilmesine neden, neden olundu?
Mutlaka bir seçim yenilgisi mi yaşanmalıydı?
*
Yine de AKP liderinin:
“İlk fırsatta CHP’yi de ziyaret edeceğim” söylemi çok hoş.
Elbette edilmeli!..
CHP de diğer partiler de ziyaret edilmeli ki benim ülkemde diyalog rüzgârı en tepeden aşağılara iniversin…
*
Evet bu talebin, CHP’nin yeni genel başkanından gelmiş olması…
Böylesine çok anlamlı davetin gerçekleşmesine neden olması, bir anlamda “Benim ülkemde İktidar partisi lideriyle, ana muhalefet ve muhalefet liderleri birbirleriyle diyalog kurabiliyorlarmış,” düşüncesinin bir ütopya olmadığını da gösterdi.
Böyle bir diyaloğu başlatan ve kabul eden iki lideri de yürekten tebrik ediyorum.
*
Demem şu ki
Bundan böyle memleketim üzerinde yeni bahar rüzgârları essin, bahar çiçekleri açsın istiyorum.
Ne iktidar partisinin lideri, bir başka partilerin liderlerine…
Ne parti liderleri de iktidar partisinin liderine hoş olmayan ifadeler kullansın!..
*
İstiyorum ki memlekette gizli saklı bir şey kalmasın…
Kin ve nefret tohumları artık ekilmesin…
İstiyorum ki bu buluşma ülkem adına bir ‘Diyalog bayramı’ olsun.
Sahiden biz bu diyalogsuzluktan bu hâle geldik.
Egodan…
Kibirden.
Artık bütün bunlar bitsin, istiyorum.
Ve Sayın Özgür Özel’in talebi, Erdoğan’ın kabulüyle başlatılan bu nazik ve hassas diyalog iklimi, aşağılara da yansısın istiyorum.
Başkaca da bir şey istemiyorum.