İktidarın umudu: Ermeniler ve İttihatçılar!
Bu sıra İttihat ve Terakkî''den mülhem "istibdat", "hürriyet", "müsavat", "adalet", "meşveret" revaçta ya... Ak Parti yandaşları, heyecan uyandıran sloganları bastırabilmek için, "Ermeniler"den medet umuyorlar desem yeridir. Nasıl mı? Anlatacağım. Ön bilgiler vermem gerek.
Kâzım Karabekir''in "Günlükler"ine göz attım. Manastır''dan trenle hareket ediyor. Yolculuğu sırasında karşılaştığı Rum''la konuşmasından bahsederken Matin gazetesinde çıkan "Salâhaddin" imzalı bir makale söz konusu oluyor. Makalede yazılanların özeti:
"Avrupa medenileri Bulgar, Rum, Ermeni... ilh. milletlerin Türklerden zulüm görmekte olduklarından feryat edip duruyorlar ve enva-i mezâlimi Türklere reva görüyorlar. Hâlbuki felâkete sebep onlardır. Sanki Türkler diğer milletlerden daha mı bahtiyardır. Avrupalıların Hıristiyan tebaanın zulmü yetişmiyor gibi padişahın zulmünden en çok ezilen de onlardır. Türkler Hıristiyanlar kadar bile hürriyetlerine mazhar değildirler. 27 Şubat 1906 (14 Şubat 1321)"
İttihatçı Hareket, Balkanlar''da yeşermiştir. Sebebi çok açık. Balkanlar''daki Hristiyan unsurlar, dış destekle bayrak kaldırıyorlar. Türkler de kendilerinin kim olduklarını hatırlıyorlar. Kâzım Karabekir, bu meselenin üzerinde de durur.
Kâzım Karabekir, Manastır''da 1907''de Enver Bey''le birlikte İttihat ve Terakkî Cemiyeti''nin şubesini kurar. Mustafa Kemal''in Cemiyet''e girişini anlatır: "Mustafa Kemal Bey (Atatürk) de Selanik''e ordu erkân-ı harbiyesine, Fethi Bey''in yanına nakledilmiş olduğundan Fethi Bey''in rehberliğiyle o da cemiyete alınmıştır. Girdiği tarih 1906 Mart, numarası da 322''dir."
Mustafa Kemal, Samsun''a çıktığında, Kâzım Karabekir Şark Cephesi kumandanıydı. Ermenilerin işgal ettiği toprakları alan o, 2 Aralık 1920''de Ermenilerle Gümrü Antlaşması''nı da imzalayan o.
İttihat ve Terakkî-Ermeni ilişkilerine geleceğim. Söz açılmışken şunu kaydetmeliyim. Mustafa Kemal''in İttihatçılığı örtülmek istenmiştir. Bilmiyorum ama, Enver''in Talât''ın, Cemal''in, Kâzım Karabekir''in yanında pek ismi anılmayınca, silik görülmesine kimilerinin gönlü razı gelmemiştir! Diğer taraftan Anadolu''da Sevr''e karşı çoban ateşleri yakılırken İttihatçı görünmek, Kuvâ-yı Millîye ruhunu öldürebilirdi. Sivas kongresinde hususiyetle "İttihat ve Terakkî Cemiyeti''nin ihyâsına çalışmayacağıma namusum ve bilcümle mukaddesatım namına vallah, billah…" diyerek yemin etmiştir.
Nutuk''u incelerken vardığım kanaat şu: Mustafa Kemal, Balkanlarda İttihat ve Terakkî içinde faaldir. Nutuk''ta Sakallı Nurettin Paşa''ya kızgınlığını uzun uzun anlatırken, onun babası Müşir İbrahim Paşa sayesinde yer tuttuğunu söylemek ister. Müşir İbrahim Paşa''yla ilişkilerini anlatırken, satır aralarında, İttihatçılıkta kendisinin öncü bir isim olduğunu ortaya koyar.
Kâzım Karabekir "İttihat ve Terakki Cemiyeti" kitabında Ermenilerle ilişkilerinden bahseder:
"Başlarında Ahmet Rıza Bey bulunan Doktor Nâzım, Doktor Bahattin Şakir ve Sami Paşa oğlu Sezai gibi birkaç zatın Genç Türklerin timsali mahiyetinde Terakki ve İttihat Cemiyeti namı altındaki faaliyetlerinde Ermenilerle teşriki mesai de edilmişti. Ermeniler ise istiklal kazanmak ideallerine varmak için bundan çok faydalanıyorlardı. Ayrıca mühim teşebbüsleri de kendi başlarına hazırlıyorlardı."
Bir de not ekler: "Ermenilerle birlikte çalışmak ve neşriyatlarıyla birçok gençleri felâkete sürüklemek bahisleri hakkında Manastır teşkilatında mütalaamı yazdım."
"Enver Paşa ve Dönemi" kitabımızdan "İttihat ve Terakki''nin Kimliği" başlığı altında yer alan şu satırları okuyalım:
"Cemiyete gayrimüslimlerin hangi şartlarda alınacakları 02.06.1906''da Bulgaristan''da Kızanlık Şubesi''ne yazılan bir yazıda şu şekilde açıklanır:
"Bir Ermeni gelir de ''yahu ben Osmanlıyım, Osmanlılığı severim'' derse, yol budur der onu ikaza çalışırız. Biz gayrimüslim bir Osmanlı''yı cemiyete alırsak ancak bazı şartlar dâhilinde alabiliriz. Cemiyetimiz halis bir Türk cemiyetidir. İslâmlığa ve Türklüğe düşman olanların hiçbir vakit fikrine tebaiyet edilmeyecektir''."
Ak Partililer, önce, insanlarımızın aklına "istibdat"ın niçin geldiğini bir düşünsünler.