İktidarı protesto korkusu sarmış
Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarında seyircilerin "Hükûmet istifa!" protestosu Saray kanadını düşündürmeli. Sanırım, ilk defa her partiden insanların bir araya geldiği statta hep birlikte hükûmetin istifası istendi.
Saray kanadı her zamanki gibi protestoculara karşı "düşmanca" tavır sergiledi.
Daha önce "protesto kültürü" üzerinde durmuştum. (Bkz. "Protesto kültürü… Onlardaki-bizdeki", 20 Aralık 2018)
"Onlardaki" derken Fransızları kastediyorum.
Yazımda, "Maalesef biz masum gösterileri ayırmayı beceremiyoruz veya iktidardakiler, ''masum talepler''i fırsat bilip muhalif gördüklerine alabildiğine yükleniyorlar. İnsan yerine bile koymuyorlar. Ahıra tıkar gibi tıkıyorlar içeri! Hâdiselerin uzamasının, yıllara yayılmasının bir sebebini de böyle görmek gerekir." diyorum ve sözü Gezi hâdiselerine getiriyorum:
"İşte Gezi örneği... Durup dururken kaşıdıkça kaşıyoruz. Bir türlü, kendilerine ''muhalif'' gösteriler kabullenilemiyor ve ne pahasına olursa olsun ''intikam'' peşinde koşuluyor. O zaman asıl suçluları nasıl ayırt edeceksiniz? ''Kin'' size ne kazandıracak? Mukabelesi... Öyle bir an gelir ki... Söylemeye dilim varmıyor!"
Bizde böyle... Fransa örneğini de Prof. Dr. Haydar Çakmak değerlendiriyor.
Haydar Çakmak, Fransa''da okudu, Fransa''da doktora yaptı. Alanı da uluslararası ilişkiler.
"Odatv''den Nurzen Amuran''ın Fransa''daki ''Sarı Yelekliler''in eylemlerinden hareketle sorduğu soruları cevaplandırırken, ''Bizim demokrasi adına siyaseten bu olaydan çıkaracağımız dersler neler olmalı?'' sorusuna verdiği cevap Avrupa''daki protesto kültürüyle bizim aramızdaki farkı ortaya koyuyor:
''Bizim Anayasa ve yasalarımızda demokrasinin tarifi yapılmış ve yasal çerçeveye oturtulmuştur ama politikacılarda ve yurttaşlarda demokrasi kültürünün yeterli olmadığını görüyoruz. Maalesef, farklı fikir ve davranışlara tahammül ve olgunluk yeterli düzeyde değil. Fransa''daki olaylarda taşkınlıklar olmasına rağmen, cumhurbaşkanı ve başbakan dahil hiçbir yetkili göstericileri hainlikle suçlamadı, hakaret etmedi. Olgun bir şekilde sükûnetle karşılamıştır. Çıkaracağımız derslerin olduğu muhakkaktır.''"
İktidar kanadı, seyirciye değil, daha çok protesto edildikleri maçlarda ev sahibi olan Fenerbahçe ve Beşiktaş yönetimi üzerine gidiyor. Maksat, bu takım yöneticilerini, seyircileri teskin etmek için, bir yol bulmaya zorlamak.
Hakikaten maçlardaki protestolar, sokak protestolarından çok farklı. Dün de dediğim gibi, sokakta aynı partinin, aynı ideolojinin adamları bir araya gelir protesto eder, ama statlar öyle değil; ideolojinin her rengi, partinin her çeşidi bulunuyor. Her maçta böyle protestoların, Saray''ı bunaltmayacağını ve hatta, maçların seyircisiz oynanmasını istemeyeceğini, daha ötesi ceza verme yolları aramayacağını kimse söyleyemez.
Protestoların önüne geçebilmek için şimdilik bir başka taktik deniyorlar. Yasaklara, cezalara girmeden, "müspet" örnek üzerinden bir yol bulmak istiyorlar.
Saray''a mutî basın yayın organlarında bir haber:
"Galatasaray Kulübü, ülkemizde yaşanan deprem felaketini konu alacak bir koreografi hazırlığı içerisinde. Sarı kırmızılıların taraftar grubu ultrAslan, oynayacakları ilk iç saha maçında yapılacak olan koreografinin çalışmalarına başladı. Galatasaraylı yetkililer koreografi için sadece kale arkası tribününün değil diğer tribünlerin de kullanılmasını planlıyor."
Geçen pazar Galatasaray, Alanya''da Alanyaspor''la karşılaşmış, protesto söz konusu olmamıştı. Maç özeldi. Ev sahibi Alanyaspor''du. Seyirci de ağırlıklı olarak Alanyalılardı. Saray Hükûmeti''nde yer alan Dışişleri Bakanı Alanyalı ve kardeşi bu takımın başkanı.
Tarihi en eski üç büyük takımdan Fenerbahçe ve Beşiktaş''ı kaybettiklerini düşünen Saray kanadı, Galatasaray taraftarlarını kıpırdatmamak, protestocuların alanını kısıtlamak için yol arıyor. Yukarıda verdiğim haberin son cümlesine dikkat: "Galatasaraylı yetkililer koreografi için sadece kale arkası tribününün değil diğer tribünlerin de kullanılmasını planlıyor."
Maksat açık. Bütün tribünü kontrol ederek seyircilerin protestosunun önüne geçmek.
Hâlbuki Galatasaray''ın maçı iki hafta sonra. Haberi şimdiden veriyorlar. Önümüzdeki hafta maçlarında ya seyirciler yine protestoya girişirlerse? Önlerine güzel bir örnek koyalım, protestocuların önünü keselim, demek istiyorlar.
İktidarı protesto korkusu sarmış.