Dersim tartışmasından sonra insanın kanını donduran iddialar ortaya atılıyor. O kadar izansız konuşuyorlar ki...
Prof. Dr. Ümit Özdağ, Yeniçağ’da köşesinde açıkladı. TBMM İnsan Hakları Komisyonunda “faili meçhuller” le ilgili konuşma yapmış. Ak Parti’nin Ordu milletvekili Dr. İhsan Şener kalkmış, İstiklâl Savaşı üzerine konuşmuş. Diyor ki:
“Şimdi bu süreçle ilgili başka şeyler de var. Belki bunlar tartışılacak ama mesela Yunan tarihinde bir Ege savaşı yok. Bunu biliyor musunuz? Yunan tarihinde Ege’de Türklerle bir savaş yok. Bizim tarihimizin en önemli savaşlarından biri Yunanlılara karşı verilmiş olan savaştır. Biz milli güvenlik akademisinde oralardaki şehitlikleri dolaştık. Bütün şehitlikler temsili. Bunlar çok önemli, anlayış olarak bir yere gelmek istiyorum. Burada Ankara Hükûmetinin meşruiyetiyle bazı şeyler yapılmış süreç içinde bazı şeyler. O zamanki İngiliz sefirinin telgrafları var, İngiltere’ye çektiği telgraflar. Bunlar bütünleştiği zaman tartışacağımız şeyler çıkıyor.”
PKK ile mücadelede ortaya atılan faili meçhul meselesiyle İstiklâl Savaşı arasında nasıl bir bağ kurduysa, “İstiklâl Savaşı yapılmadı.” demeye getiriyor. Yani Mustafa Kemal ve arkadaşları İstiklâl mücadelesi verir gibi yapıp padişahlığı devirmişler, kendileri, başa geçmişler... Savaş yok, Yunan bahane... İktidar hırsı var.
Konuşmasından anlaşılan bu...
Bu zatın biyografisine baktım. İlâhiyat Fakültesini bitirmiş, inkılâp tarihi sahasında doktora yapmış. Tezinin konusu ne idi, bilmiyorum.
İhsan Şener, madem kendisini uzman görüyor, oturup meseleyi enine boyuna masaya yatırmalıdır.
“Yunan tarihinde Ege savaşı yok” diyor. Ne manaya geliyor şimdi bu?
Sakarya Savaşından sonra şimdiki Yunan Meclis binasının önünde -büyük bir meydandır- 100 bin kişi toplandı ve Anadolu yenilgisinin sorumlularının idam edilmesini istedi. 12 Ekim 1922’de özel yetkili mahkeme kuruldu. Mahkeme 15 Kasım 1922’de kararı verdi: Sekiz kişi “Küçük Asya bozgunu” ndan sorumlu tutuldu. Bunların altısı kurşuna dizildi. Diğer ikisine hapis cezası verildi. İdam edilenlerin dördü eski başbakan, biri bakan, biri de Anadolu’da yenilen kuvvetlerin son başkomutanı idi.
Bu bile savaşı anlatmaya yetmiyor mu?
Dr. Şener Ak Parti’den seçildiğine göre, Kadir Mısıroğlu’ndan ve “Yunan Mezalimi-Türkün Siyah Kitabı” adlı eserinden haberi vardır. Yani Mısıroğlu, zulmü abartmış mı oluyor?
İstiklâl Savaşından dolayı birçok ailenin İstiklâl Madalyası vardır... Bizde de var. Babamın dayısı, yanılmıyorsam Tınaztepe’de şehit düşüyor. Yerköy’de şehitlik yapmışlar, İstiklâl Savaşı şehitleri için bir âbide dikmişler ve isimleri tek tek yazmışlar. (Bir not olarak ekleyeyim... Şehit dayımızın ismini “Çakemoğlu Şevki” yazmışlar. Osmanlı yazısında “çakem”le “hekim” arasında benzerlik vardır. El yazısıyla yazar ve “h”nın altına bir azıcık mürekkep damlatırsan, “hekim” olur “cekem” ve “çakem” ... Kim ilgiliyse bunun düzeltilmesi lâzım.)
Dr. Şener, şehitliklerin temsilî olduğunu söylüyor. Temsilî veya değil... Temsilî olması da normal... O savaş hengamesinde hangi şehidin cenazesini bulup da nereye defnedeceksiniz?
Yine diyor ki: “Burada Ankara Hükûmetinin meşruiyetiyle bazı şeyler yapılmış süreç içinde bazı şeyler.”
Milletvekilinin bu sözlerini açması lâzım, ne yapılmış?
İngiliz sefirinin telgraflarından bahsediyor. Mahiyeti nedir, söylesin.
Bütün bunlar bütünleştiği zaman ne çıkıyormuş ortaya?
İstiklâl Savaşı’nın olmadığı mı?
***
Türkiye, tarihiyle yüzleşsin, diyorlar... Neyi, niye yüzleşecek...
Tutturmuşlar bir yüzleşme...
Bunun sonunu nasıl bulacaksın!
Yüzleşme nereye gelecek biliyor musunuz hep yazıyorum... Mustafa Kemal’e gelecek.
Tuncelili (yani Dersimli) Kamer Genç, Dersim meselesinin tartışılmasından rahatsızlığını Meclis kürsüsünden dile getirerek asıl hesabın ne olduğunu söylüyor:
“Cumhuriyetten rahatsızlar, Atatürk’ü yıkmak istiyorlar, 1937-1938’de tek parti vardı ve Atatürk de Cumhurbaşkanı idi. Cumhuriyetin kuruluşu ile hesaplaşmaya çalışıyor Tayyip Bey. Özür dilemek bir şey ifade etmiyor. Önce araştıralım, belki özür dileyecek bir şey yok.”
Kamer Genç’in de Dersim’de olanlardan içi yanmıştır. O da kim bilir kaç yakınını kaybetmiştir. O deşmiyor, hükûmet neden deşiyor? Nereye varmak istediğini açık söylüyor Kamer Genç hükûmetin... Adam deli dolu, bazen sözünün nereye gittiğini bilmiyor ama şu sözlerde hakikat payı olmadığını söyleyebilir misiniz!
Hele Dr. İhsan Şener konuştuktan sonra!
