Hükûmetin telaşı... Protestoların önünü kesmek için insanlar fişleniyor
Saray, tribün protestolarına nasıl tedbir alacağını şaşırdı.
Dün, "Allah bilir, Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarında tribünlerde ekranlarda görünenler, protestocular, tek tek incelenmeye başlanmışlardır, kimlerdir, necilerdir araştırılıyordur." diye yazmıştım.
Hakikaten araştırılıyormuş. Tespit edilenlere, maç yasağı getirilmiş.
İnanmadım, haberlere bir daha bir daha baktım! Protesto ısrarı sürerse, kimin avazı fazla çıktıysa, bir bir göz altına alınacağından şüpheniz olmasın!
"28/4/2004 tarihli ve 5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun" çıkarılmıştı. Dün bu kanun üzerinde durdum. 14/1 maddesine dayanılarak Fenerbahçe-Konyaspor maçında "Hükümet istifa!" tezahüratı yaptığı tespit edilen Fenerbahçeli taraftarlara, "seyirden men cezası" veriliyor.
Fenerbahçeli taraftarlara yasağa dair tebligat yapılmış. Taraftarlar, hiçbir spor müsabakasını yerinde seyredemeyecek. Fenerbahçe''nin maç günleri, emniyete giderek imza verecek. Soruşturmanın ardından taraftarların ceza alacağı süre belli olacakmış. Şimdi Fenerbahçeli Hukukçular Derneği bu şaşırtıcı cezalandırma da neyin nesi diye araştırıyorlarmış.
Saray, temkinli gidiyor. Önce Fenerbahçe taraftarları cezalandırılıyor. Sıra Beşiktaş taraftarlarına gelecek.
Futboldan hiç anlamam. Bir kere maça gittim. Bahsetmiştim. Bir konferans için Trabzon''daydım. Bu sıra iktisat meselelerinde sık görüşleri alınan profesör, beraber gidelim, demiş, ben de ona uymuştum. Futbolseverler hemen hatırlarlar, Vanspor''un Trabzonspor''u 1-0 yendiği maç. Trabzon şampiyonluktan olmuştu.
Bir maç hatıram da İtalya''da. Yine yazacağım... Abdullah Öcalan, Suriye''den çıkarılmış, gide gide İtalya''ya varmıştı. Türkiye ayaktaydı. İtalya protesto ediliyordu. Ben de Roma''ya uçmuş, İtalyan cephesinde olanları takip ediyordum. O sıra Juventus, Galatasaray''la karşılaşacaktı. Protesto ediliriz, diye gelip gelmemekte tereddütteydi. İtalyanların Il Tempo gazetesinin haber toplantısına katılmıştım. Orada İtalyan gazeteciler bana jest için "Biz Galatasaray''ı tutuyoruz." dediler. Onlara karşı "Ben de Juventus''u." demedim, "Yozgatspor" dedim. Gazeteciler soran gözlerle bakarken "Memleketimin takımı" deyince kahkaha kopmuştu. (O sıra Hüseyin Kalpar''ın çalıştırdığı Yozgatspor''un birinci lige çıktığını hatırlatırım. Bir not daha: Gazetenin Genel Yayın Müdürü Gian Paolo Cresci, benden PKK hakkında yazı istemiş, tercümanımla başka odaya geçerek o yazıyı yazmış ve yazı ertesi günü Il Tempo''nun ikinci sayfasında yayınlanmıştı. Ayrıntı için: 29 Haziran 2022 tarihli yazım.)
Diktatörlüklerde halk daha çok futbol ve eğlenceyle uyutulur. İspanya diktatörü Franko''nun 3F''sini bilirsiniz.
Türkiye''de ise halk kendisini futbolla teskin ediyor. Sırf hükûmetin istifasını istediler diye, insanlar cezalandırılıyor. Kendilerinin çıkardıkları kanunla, hükûmetin istifasının istenmesi örtüşmüyor. Mesele, "İstifa!" avazının bütün maçlara, sokaklara yayılmasının önünü kesmek. Güya tedbiri baştan alıyorlar.
Futbol deyince... Mustafa Kemal Atatürk''ün Büyük Taarruz öncesi, düşmanı yanıltmak için kumandanlarla maç seyrettiğini biliyor musunuz? Nutuk''tan aktaracağım:
"23 Temmuz [1]338 [23 Temmuz 1922] akşamı Garp Cephesi Karargâhı''nın bulunduğu Akşehir''e gittim. (…) 28 Temmuz [1]338 [28 Temmuz 1922] günü öğleden sonra icrâ ettirilen bir futbol müsabakasını seyretmek vesilesiyle ordu kumandanları ve bazı kolordu kumandanları Akşehir''e davet edildi. 28/29 Temmuz gecesi kumandanlarla umûmî bir tarzda taarruz hakkında müdâvele-i efkâr ettim." (Nutuk, 1927 baskısı, s. 483)
Çıkarılan kanun diyelim, tribünlerdeki protestolar için. Ya binler, on binler, yüz binler statlar önüne toplanıp "Hükûmet istifa!" derse?...