HSK seçimlerinde uzlaşma olur mu?
Malumunuz HSK'nın 11 üyesinin görev süresi 7 Haziran'da bitecek. İşte bu 11 üyenin yerine 4'ü Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan, 7'si ise TBMM tarafından olmak üzere yeni üyelerin belirlenmesi gerekiyor. Yani, HSK'nın doğal üyeleri olan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz haricindeki tüm üyelerin değişmesiyle yepyeni bir HSK ile karşılaşmamız gündemde. Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliği için 7 Nisan'da başlayan başvuru süreci perşembe günü 18.00'da sona eriyor.
Anayasa m. 159/5'e göre: "Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır."
Üye seçim süreci
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birinci sınıf adli yargı hâkim ve savcıları arasından 3 ve birinci sınıf idari yargı hâkim ve savcıları arasından da 1 üye olmak üzere toplam 4 üyeyi belirleyecek. Bu kısımda bir anlaşmazlık çıkması söz konusu değil elbet, tek kişinin iradesi yeterli olacak.
Mesele, TBMM tarafından seçilecek adayların belirlenmesinde ve seçilmesinde. Şöyle ki…
TBMM, Yargıtay üyeleri arasından 3, Danıştay üyeleri arasından 1, yükseköğretim kurumlarının hukuk dalında görev yapan öğretim üyeleri ile meslekte fiilen 15 yılını doldurmuş avukatlar arasından da 3 üye seçecek.
TBMM tarafından seçilecek üyelerde adayların belirlenme süreci ise şöyle:
Meclis Başkanlığına yapılan başvurular Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden oluşan Karma Komisyona gelecek. Komisyon, üye tam sayısının 3'te 2, sonuç alınmaması halinde 5'te 3 çoğunluğuyla her bir üyelik için 3 aday belirleyecek. Yani, TBMM tarafından seçilecek 7 üye için belirlenecek aday sayısı 21. Ancak 5'te 3 çoğunluk sağlanamazsa, her bir üyelik için en çok oyu alan 2 aday arasında kura çekilerek adaylar belirlenmiş olacak.
Meclis, bu belirlenen 21 aday arasından her üye için ayrı ayrı olmak suretiyle üye tam sayısının 3'te 2, sonuç alınamazsa 5'te 3 çoğunluğunun gizli oyuyla seçim yapacak. Burada da 5'te 3 çoğunluğun sağlanamaması halinde başvurulacak yöntem, en çok oyu alan 2 aday arasında kura çekilmesi.
Bu arada belirteyim, Anayasa'ya göre, her oylamada bir adaya oy verilebilecek.
Sorun nerede?
Karma Komisyonun üye sayısı, 26'sı Adalet Komisyonu'ndan, diğer 26'sı da Anayasa Komisyonu'ndan olmak üzere 52. AKP'nin toplam üye sayısı ise 26. MHP'ninki de 4. Bu durumda Cumhur İttifakının sayısı aday belirlemek için gereken çoğunlukları sağlamaya yetmiyor.
Meclis'te de malumunuz 600 milletvekili var ve Cumhur İttifakı burada da gereken çoğunluğu tek başına sağlayamıyor.
Dolayısıyla, aday belirlenirken de üye seçilirken de iş kuraya kalacak gibi duruyor.
Kura dışında bir yöntem var mı derseniz; elbette var.
Eğer ki, liyakat esasıyla, mesleki bilgileri, tecrübeleri ve çalışmalarıyla HSK üyeliği için yeterlilikleri değerlendirilerek, bu görev için uygun olduğu hususunda uzlaşılacak isimler belirlenebilirse, yani temsili demokrasi layıkıyla işletilirse, kura gerekmeksizin aranan çoğunluk sağlanabilir. Ancak ne yazık ki, siyasi konjonktürümüzde böyle bir uzlaşı kültürü mevcut değil.
HSK'nın dizaynı
Yargı sisteminin temel taşı ve bugün, yargıdaki bozuklukların başlangıcı olan HSK'nın önemi, herkesçe malum. Bağımsız bir yargı için gereken tüm anahtarlar bu kurulda. Bunun için de öncelikle kendisinin bağımsız bir şekilde yapılanması elzem.
Pek tabii, bağımsız olması, iktidarın işine gelmediği için yapısı defalarca değiştirilen HSK'daki değişiklik, son olarak 2017 anayasa değişikliğinde Cumhurbaşkanına verilen yetkilerin ardından yapılan en önemli değişiklikti.
Ancak, görünen o ki iktidarın evdeki hesabı çarşıya uymadı.