Hrant Dink’i her gün bir daha öldürüyorsunuz!
Hukuk katliamı yaşanıyor. Tam bir rezalet... Hrant Dink meselesinde ceza kesen hâkim bile verdiği cezaya inanmıyor. İnanmadığın cezayı niye kesiyorsun o zaman!
Önceki akşam İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kabasakal’ı dinlediniz mi? Habertürk’te tam bir hukuk dersi verdi
En makul Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuştu: “Yargıtay safhası var bunun... Ona bakalım.” Bunu bile dememeliydi.
Başbakan yardımcısı Hüseyin Çelik, getirdi işi “Ergenekon”a bağladı! Hey Allah’ım! (Hüseyin Bey, değer verdiğim insandır. Türk edebiyatını ve hâliyle “Türk”ü çok iyi bilir. Keşke “inandığı” gibi konuşsa...)
Diğer başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın hemen her konuşması tam bir “vak’a”... Ne zaman o ağzını açsa, bizim ağzımız bir karış açık kalıyor. Ne yorumlar ne yorumlar!..
Hrant Dink öldürüldü... Mezarından çıkartıp “taht”a mı oturtacaksınız!.. Dink tanıdığım bir insandı. Kemiklerinin sızlatılmasına gönlüm hiç razı değil...
“Hrant’ın arkadaşları” dedikleri kopuklar, “Türk”e düşman, Türk’ten başka herkese dost...
“Hepimiz Ermeniyiz” diye pankart taşıyorlar, avazları çıktığı kadar bağırıyorlar.
Yahu kardeşim, Hrant Dink bu ülkenin insanı ve “Türk”... Bir kere de “Hepimiz Türk’üz” deyin...
O Ermenidir diye öldürülmedi...
Türkiye’de, kaçak Ermenilerle beraber belki 150 bin Ermeni yaşıyor. Hangi birine en ufak bir sataşma oldu?
Dink sizin gibi “düşman” arkadaşları yüzünden vuruldu... Her yerde “Türk”ü katil gösterdiniz, soykırımcı gösterdiniz, üç beş cahilin aklını başından aldınız... Hâdise budur.
Tetiği çeken de, çektiren de mahkûm
oldu.
Daha ne istiyorsunuz?
Bütün Türkler mi hapse girsin?!
Bir Fethiye Çetin var... Dink ailesinin avukatı... Kobra bile ağzından böyle zehir saçmıyor!
Komünistlikten gelenler, fikirlerini nefret üzerine inşa etmişlerdir. Bunu Lenin bizzat ifade etmiştir. Onlar “düşmansız” yaşayamazlar.
Önceki gün, belki en fazla iki bin kişi “Biz Ermeniyiz” diye yürüdü... Hemen hepsi “komünist” fikirlerden beslenenler veya onlara kananlar.
Ne için yürüyorsunuz? Neyin kavgasını veriyorsunuz? Ne elde edeceksiniz?.. Bu tavırlarınız yüzünden karşınıza aldığınız insanların sayısının çığ gibi büyüdüğünü görmüyor musunuz!
***
Prof. Dr. Sami Selçuk eski Yargıtay Başkanıdır. Şu sözleri “Hepimiz Ermeniz” diyenlerin, davanın hâkiminin, Başbakanın, Başbakan yardımcılarının, Adalet Bakanı’nın ve bilumum mahkemeleri etkilemek isteyenlerin suç işlediklerini gösteriyor:
“Yargılama süreci bitmedi. Kararla ilgili olarak açıklama yapan herkes açıkça TCK’nın 288. maddesini ihlal ediyor. Hâkimin görev alanına müdahalede bulunarak suç işliyor. Bu suçu işleyenler arasında hukuk, siyaset kökenli insanları görüp dehşete düşüyorum. O zaman bırakalım hâkimin verdiği kararı parkta oturanların verdiği kararı uygulayalım! Bir mahkeme başkanının böyle bir açıklama yapmasını uygun görmem. Diğer yargıçların iznini alıp almadığını bilmem ama demeç vermemesi lazımdı.”
TCK’nın 288. maddesini ihlâl edenler takibata uğrayacaklar mı? Merakla
bekliyorum.
***
İsmet Taşkurt’un vefatı: İsmet Taşkurt gazeteci idi. Dün vefat etti. Anadolu Ajansı muhabiri iken bir resim çekmiş ve Ülkücü Hareket’i tarihe taşımıştır. Hangi fotoğraf biliyor musunuz? Hani kar altında kaldırılan bir Ülkücü şehit cenazesi vardır. Kapüşonlu gençler bir tabutu omuzlamışlar ve lapa lapa kar yağıyor. Birçok kitabın kapağında bu fotoğrafı görürsünüz. Allah rahmet eylesin.