Hıdrellez ritüeli

-Hanenize Boz Atlı Hızır Uğraya-

Hukukun bile yetersiz kaldığı zamanlarda gelenekler toplumları ayakta tutmayı başarabilmiştir. Bu gelenekler kimi toplumlarda bayrama dönüşmüştür. Bayramlar, insanların bir biriyle olan dargınlıklarını unuttukları, dostluklarını yineledikleri ve kardeşçe kucaklaştıkları gündür.

Bir de bunların dışında toplum yaşamında halkın felsefesinden ve yaşam tarzından doğmuş sevinç günleri ile doğanın değişmesinden kaynaklanan dini-milli ve sosyal içerikli günler bulunmaktadır. Bunlar belli zamanlarda yapılan ayin, tören ve çeşitli etkinliklerle canlı tutulmaya çalışılan geleneklerdir. Bu geleneklerin en önemlilerinden biri de bayram özellikleri kazanmış olan hıdrellez gelenekleridir.

Hıdrellez, insanların, çareyi doğaüstü güçlerde aradığı zamanlardan günümüze kadar doğa ve suyun kutsanıp bolluk ve bereket beklentisiyle oluşmuş bir ritüeldir.

Türk toplumlarında kışın soğuğundan karından kurtuluş, can bulan doğaya sevginin biçimlenmesi Hıristiyanlarda Paskalya, İranlılarda Mihrican ve Nevruz, Türklerde de Nevruz ve Hıdrellez adları ile çeşitli pratikler içinde biçimlenmiş, bayram kimliğine bürünmüş önemli günlerdir. Türklerde çok eskiden beri doğanın canlanması önemsenmiş, masallarda, destanlarda şiir ve türkülerde coşkuyla dile getirilmiştir.

Divanü Lügati't Türk'te:

"Baharda türlü çiçekler açıldı

Sanki ipek kumaştan döşek serildi."

biçimindeki söyleyiş ile, Kutadgu Bilig'deki:

"Kurumuş ağaçlar yeşiller giyindi

Tabiat, mor, al ve kızıl renklerle süslendi

ifadesi bu önemsenişin kanıtlarındandır.

Hıdrellez için Anadolu'nun çeşitli yerlerinde Yeşil Gün, Dobruca ve Kırım'da Tepreş, Makedonya'da Ederles ifadeleri kullanmaktadırlar.

Hıdrellez sözcüğü Hızır ile İlyas peygamberlerin adlarının birleşmesinden oluşmuştur. Halk arasında 6 Mayıs bu adla anılır ve kutlanır.

Hızır, bütün ümit ve olanakların tükendiği, çarelerin sona erdiği durumlarda yardıma çağrılan ve çağırıldığında da mutlaka geleceğine inanılan, sonsuz güce sahip bir kurtarıcıdır. Halkın, "Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez." sözü buradan kaynaklanır. Bu nedenle Hızır, Hz. Muhammet ve Hz. Ali'den sonra en çok bilinen ve en çok yardım dilenen bir uludur.

Türk edebiyatında Hızır kavramı yazılı olarak ilk kez XI. yüzyılda "Tezkire-î Satuk Buğra Han'da görülmüştür. Hz. Peygamber: "Ey Hızır, çölde ümmetlerimin imdadına koşmak sana düşüyor; ümmetlerime deryada yardım etmek de, ey İlyas sana düşüyor." demiştir.

Hızır'ın geçtiği yerlerden bolluk ve bereket taşacağına inanılır.

Halk inanışına göre Hızır, darda kalanların yardımına koşar, insanlara servet, bereket getirir, kâinata yeniden hayat verir. Halk Hızır'ın sık sık dilenci, yoksul, ihtiyar, yardıma muhtaç yaşlı gibi kılıklarla insanlar arasında dolaşıp insanları denediğine ve iyi kalpli, yardım sever kişilere yardım ettiğine inanır.

Hıdrellez diğer Türk boylarında da bilinmekle birlikte Anadolu ve Balkan Türkleri arasında daha yaygındır.

Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür.

Türk halk inançlarından en yaygın olanı Hızır'ın bolluk ve bereket kaynağı olarak yorumlanmasıdır. "Hızır eli değmiş", "Hızır uğramış" deyimleri bu düşüncenin ürünüdür.

Hıdrellez geleneği ile ilgili olarak yaygın olan inanç, Hızır ile İlyas'ın bir araya geldiği günün anısına tören yapılmasıdır.

Halk 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece Hızır'la İlyas'ın senede bir gün bir araya gelip hasret giderdiklerine ve özellikle bir pınar başında buluştuklarına inandığından kimi yörelerde 5 Mayıs bayram günü, 6 Mayıs Hıdrellez günü olarak kabul edilir. Yaygın olarak da Hıdrellez 6 Mayıs günü kutlanır.

Hızır inancı Türkler'de doğrudan doğruya baharın gelmesi merasimi ile ilgili bir inançtır. Bu nedenle hıdrellez toprak ve su kültüdür. Hindistan'da Ganj nehrinde insanların mayıs ayının ilk haftasında suya girerek arındırıldıklarına inanması, Trakya'da Hıdrellez günü Tunca nehrine girilerek arınıldığına inanılması, Hızır'ın ölümsüzlük suyunu içtiğine inanılması su kültünden kaynaklanmaktadır. Hıdrellezde niyet açısından gülün önemi, çayır çimen yerlere gidilip piknik yapılması, çimenlere uzanılması, dilek ağacı ritüeli, bu günün doğanın yeniden uyanış günü kabul edilmesi de toprak kültünden kaynaklanmaktadır.

Hıdrellez için Azerbaycan'da "zat-ı mutlak" ya da "Ali Haydar İyd'i" denir. Tebriz bölgelerindeki Türklerse Hıdrellez'i "Nebi Bayramı" olarak adlandırmaktadırlar.

Hıdrellez inancı Türklerde bahar bayramı geleneği ile doğrudan ilgilidir. Türk destan, efsane ve halk hikâyelerinde gördüğümüz "Boz atlı Hızır" inancı eski Türk inançlarından "Boz atlı yol Tengrisi" yani "yol iyesi" ile açıklanabilmektedir.

Hıdrellezle İlgili İnanç ve Uygulamalar:

1. Hıdrellez günü kırlardan çiçek ya da ot toplayıp kaynatarak suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine inanılır.

2. Hıdrellez sabahı hasta olanlar kaynak suyu içerlerse şifa bulacaklarına inanılır.

3. Hasta olanlar Hıdrellez sabahı çimenlerin üzerinde yuvarlanırlarsa hastalıkları çayırların alacağına inanılır.

4. Hıdrellez günü salıncakta sallanılırsa hastalık ve günahlardan arınılacağına inanılır.

5. Hıdrellez sabahı ağaçların üzerindeki çiğ taneleri ile yüz yıkanırsa şifa bulunacağına inanılır.

6. Evlenmek isteyen kız 5 Mayıs günü çok tuzlu yemek yapıp hiç su içmeden yatarsa, gece rüyasında gördüğü delikanlının kısmeti olacağına inanılır.

7. Evlenmek isteyen kız, hıdrellez günü köprüden geçerek suya dokuz tane taş atar ve dilek dilerse bahtının açılacağına inanılır.

8. Genç kızlar Hıdrellez gecesi bir araya gelip her biri dilek dileyerek yüzük, küpe, toka gibi bir eşyasını domurcuk çiçeğe bağlar, çiçekler su dolu bir kaba konur, ağzı kapatılarak Hıdrellez günü açılır. Mâniler söyleyerek bir bir çekilir. Kimin çiçeği açmışsa onun dileğinin yerine geleceğine inanılır.

9. 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece Hızır uğrar da bereket artar inancıyla yağ kaplarının kapağı, ekmek sepetlerinin üzeri, buğday, nişasta, mercimek, mısır vb. tahılların üzeri açık bırakılır. Kilitli yerler açık tutulur.

10. Karınca yuvasından 5 Mayıs günü alınan toprak o gece dışarıda bırakılıp 6 Mayıs günü evin içinde bir yere konup bir yıl saklanırsa o evde bolluk ve bereketin olacağına inanılır.

11. Hıdrellez sabahı yayık yayılırsa o yıl süt ve yoğurdun bol olacağına inanılır.

12. 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece ev, araba vb. şeyler isteyen kişiler sahip olmak istediği eşyanın resmini bir gül fidanının dibine çizerler ya da isteklerini bir kâğıda yazıp gömerlerse isteklerinin olacağına inanılır.

13. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar aynı gece gül fidanının dibine beşik resmi yaparlar.

14. Hıdrellez günü evler kapıya doğru değil de kapıdan içeri doğru süpürülürse bolluk ve bereketin eve dolacağına inanılır. Bereketin gideceği düşüncesiyle dışarı doğru süpürge yapılmaz biçimindedir. Her gününüz Hıdrellez bereketinde olsun.

Yazarın Diğer Yazıları