'Her yer imam hatip herkes imam'
İdeolojiler, ne pahasına olursa olsun inatla, ısrarla savunulur.
İdeoloji ve -izmler... Bir fikre "-izm" eklenmişse, bilin ki "kan" akar. Komünizm de böyle, Nazizm de böyle, Faşizm de böyle... Cemil Meriç''in "İzm''ler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir." cümlesinin üzerinde düşündüğümüzde, hırsı, çekişmeyi, düşmanlığı ve nihayetinde "kan"ı görürüz.
Cemil Meriç bu sözünü açar:
"Karanlıkta kavga olmaz. İdeolojiler uçurumları aydınlatan hırsız fenerleri... Kaosu kosmos yapan insan zekâsı, tecrübelerini ideolojilerde sergilemiş. İdeolojiye düşmanlık tek izm''e teslimiyettir: Obskürantizme. İdeolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculukta tek kılavuz olamaz. Pusulaya da ihtiyaç vardır. Pusula: Şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru. İdeolojilerin peşine takılanlar pusulasızdırlar... İdeolojilerin ışığına göz yumanları sloganlar yönetir. Karanlık kinlerin birbirine saldırttığı çılgın sürülerin savaş çığlığıdır; slogan. İlkelin, budalanın, papağanın ideolojisidir: Düşünce ile çığlık bağdaşmaz. (...) Bütün ideolojilere kapıları açmak, hepsini tanımak, hepsini tartışmak ve Türkiye''nin kaderini onların aydınlığında fakat tarihimizin büyük mirasına dayanarak inşa etmek. İşte en doğru yol." (Cemil Meriç, Bu Ülke, s. 93-94)
(Obskürantizm: Bilgi ve tenkidî düşüncenin yayılmasına karşı olan bakış açısı, aydınlanmacılığın zıddı. Bu kavramı ilk kullanan da Cemil Meriç''tir; Jurnal''inde yer alır.)
İdeolojiler, bir çizgide tutulamazsa, tenkide açık olmazsa, kolaylıkla "saplantı"ya dönüşür.
Saray, Suriye''de Türkiye''nin kontrolündeki bölgelerde, dernekler, vakıflar vasıtasıyla çok faal. İdeolojik yapı kuruyorlar. Kendi gazetecilerini, yazarlarını oralara götürüp konferanslar verdiriyorlar. Kurslar açmışlar. Yardımlarla insanları kendilerine bağlıyorlar. Sözüm ne derece kabul edilir, bilmiyorum ama Sünnîlik derken Selefîliğe kadar uzanan çizgi üzerinde yürünüyor gibi geliyor bana. "Oradakiler zaten Müslüman. Müslüman inancını kökleştiriyor; âdâbını, ilmini veriyoruz." diyeceklerdir. "İdeoloji"den düşman çoğaltan hedef güdülmedikçe kabulümüz; ancak, görüntü o değil.
Diğer tarafta "Şiîizm" ilmik ilmik örülüyor. Karşı karşıya gelmek kaçınılmaz. İslâm birliğinden, kardeşlikten bahsetmek mümkün mü?
Türkiye''de olanları görüyoruz. "Düşmanlık" zemininde "imam hatipleştirme" hız kesmeden yürüyor. "Geçmişte bize yapılanların intikamını alıyoruz." demeye getiriyorlar, bir ideolojiyi yıkarken, parçalanmaya mahkûm "deli gömleği"ni giydirmek için, ele geçirdikleri "devlet"in bütün imkânlarını kullanıyorlar. Ne ilimden ne irfandan ne insanların eşitliğinden ne hür fikirden bahsedebiliriz.
"Her yer imam hatip, herkes imam." kendi içlerindeki huşuyla dillendirdikleri slogan budur.
Türkiye''de "imam hatipizm" de ister istemez yıkılacak. Keşke "intikamcı" değil; bütüncü, akılcı bir yol takip etselerdi, taşları yerli yerine oturtsalardı.
(Devam edeceğiz.)