Her şey...

Zam yapmışlar...

Adamlar aziz mübarek günde "zam yaptık" deyip güya sevinç dağıtmaya çalışıyor. "İyilik yapıyoruz" derken bile insanları böldüler.

Bir, SSK ve Bağ-Kur emeklileri.

İki, Devlet memurları...

Sonra da her ikisine birden yine ikiye ayrımlanmış zam yapmışlar ve "müjde" diye ortalığı yıkıyorlar.

"Bayram sevinci" dedikleri zam, bir ailenin bir öğün yemek parasını geçmiyor.

Durum böyle olduğu halde bunu süsleyip püsleyip anlata anlata bitiremiyorlar..

Hükümet taraftarları sevinç içinde.

Ne diyelim..

Hayırlı bayramlar Türkiye...

Söyleyene bak!

PKK'lı teröristler pusu kurmuş, bombalı tuzaklarla askerimizi şehit etmiş, içimiz sızlıyor. HDP'li eş başkan tutmuş, düzenlediği iftar yemeğinde hükümetin IŞİD politikasını eleştiriyor...

"Onlar havaalanına nasıl girdi" diye soruyor..

Arkadaş, aklımızla alay etmeyin..

İnsanı çıldırtmayın. Bunlar sizin bilmediğiniz işler mi?

Demirtaş efendi! Senin millî güvenliği eleştirdiğin saatlerde, yoldaşların kaç vatan evladını görevi başında tuzağa düşürerek şehit etti haberin var mı?

O kadar terör karşıtıysan, teslim et seninkileri de görelim...

Kahpe tuzak kuranların yerlerini tek tek bildir de niyetini anlayalım.

Hendek kazandıran belediye başkanlarını görevden al da vatanseverliğini, demokrat bir parti olduğunuzu öğrenelim.

Şehitlikte dualar.

Bu bayram günü hepimizin şehitliklere koşup, orada hüzünlü gözlere ortak olmamız gerekiyor... Orası bizim vicdan tarlamız... Değerler manzumemiz.

Sadece hükümet mensuplarının günah çıkarması yetmez. Elbette asıl kusurlu olan onlar. Ama azizim burası demokrasi ülkesiydi...

Özde olmasa da, yetersiz kalsa da biz hukuk devletiydik.

Partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız vardı.

Lakin hiçbirimiz, ödevimizi tam olarak yapmadık.

Hükümet üzerinde ağır baskılar oluşturamadık. Kabul edelim, haftanın Salı günlerini iple çeker gibi okkalı laf söyleyerek taraftarlarının öfkesini indiren Bahçeli gibiler de terörün bu hale gelmesinde sorumludur.

Geçenlerde gene hükümete hesap sormaktan söz etmiyor mu, gel de şaşırma...

Azizim senin niyetini anladık. İktidara gelmek gibi bir amacı olmayan partinin "hesap soracağım" diye haykırmasının ne önemi var?

Sen ancak parti teşkilatlarını kapatır, kendi arkadaşlarını silip atarsın...

Nüfusumuz artmış mış.

"Suriyelilere vatandaşlık verilecek" denilmesi üzerine yandaşlar, "nüfusumuz arttı göbek atıp oynayın" demeye getiriyorlar...

Ey bedbaht!

Neye seviniyorsun..

Sen izlediğin politikalarla, adamları yurtlarından evlerinden, bağından bahçesinden etmişsin. Ülkesini darmadağın etmişsin. Karmaşadan kaçanların bir kısmını da getirip Türkiye'nin bir kenarında iğreti çadırlara toplamış, yıllarca karın tokluğuna hapis etmişsin. Şimdi tutmuş, insanlıktan, yurttaşlıktan dem vuruyorsun.

Kaç Suriyeli körpenin, o küçücük yaşında başkalarının yosması olduğunu ne çabuk unuttun. Herkese ders veren Müslüman vicdan nedense yıllardır hiç kıpırdamadı. İçinde dini değerleri yansıtan bir sızı duymadık.

Şimdi tutmuş, din kardeşliğinden, Müslümanlıktan, kültürden dem vuruyorsun...

Mağduriyetini bahane edip vatandaşlığını gasp ediyorsun... Neye seviniyorsun? Yarattığınız kötülük dünyasıdır ve bu sizin eserinizdir...

Not: Bütün okuyucularımın bayramını kutlar, esenlikler dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları