CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başörtüsü için, kanun teklifi vereceklerini açıkladı. Demek istediği her yerde başörtüsü serbest. Kanun teklifi vereceğine göre, keyfî yasak söz konusu olamaz.
28 Şubat Örtülü Darbesi''nde "Atatürkçülük" adına komutanlar başörtüsüne kafayı takmışlardı. Yetmemiş "Sakal da yasak!" demişlerdi. "Kirli sakallılar" bile iş yerlerine, üniversitelere alınmadılar. Bu sınırlama, infiale yol açtı. Protestolar büyüyünce, sakal görmemezlikten gelindi.
Başını örtmüş veya kapatmış... Sana ne? Günahı da sevabı da başını örtene veya açana. Bunun çağdaşlıkla, gericilikle ne ilgisi olabilir? Namaz kılanların bile fişlendiğini biliyorum.
Bir de altın yüzük, gümüş yüzük takanlar ayırımı vardı. Gümüş yüzük takarsan sen şeriatçısın, gericisin. Akla ziyan itham!
Artık bu şablon suçlamalar geride kaldı diyeceğim, ama birilerinin dilinde hâlâ "gericilik" var. Şu çağda yaşayan insanlar nasıl geriye dönerler? Teknolojinin bütün imkânlarından istifade ediyorlar, bütün fikir akımlarını biliyorlar. Geriye dönse neyi tatbik edebilecek?
Sol kanat içinden gelenler ve kendilerini "Kemalist" diye adlandıranlar "gerici" sıfatını sık kullanırlar. Onlar içinde Marxistler var, iflas etmiş, tedavülden kaldırılmış komünist rejimlere özlem duyanlar var. Onlar "gerici" olmuyorlar, biraz din imandan bahsedenler gerici oluyorlar! Komünist de bizim insanımız, din bağını önce çıkaranlar da. Karşı olduğu fikre karşı başka sıfatlar bulunmalı.
Ak Parti kanadı baktılar, Kemal Kılıçdaroğlu''nun, belli saatlerde açıklamaları, helâlleşme seansları tuttu, onu takip ederek karşı açıklama atağına geçtiler. Ak Parti''nin sözcüsü Ömer Çelik, bugün için randevu verdi.
K. Kılıçdaroğlu, R. T. Erdoğan''ın bugün yapacağı açıklamalara kendisini konsantre etmiştir. O da cevap için: "Yarın 21.00''de ekran başında olun." diyebilir.
Ekranda göründü; Kemal Kılıçdaroğlu, masasının üstüne Ziya Gökalp''ın "Türkçülüğün Esasları" kitabını özellikle koymuş olmalı.
Sıra "Türkçüler"le helâlleşmeye gelmiş olsa gerek. 3 Mayıs 1944... "Irkçılık ve Turancılık" davasının görüldüğü tarihtir. Her 3 Mayıs "Türkçüler/Milliyetçiler Günü" olarak anılır.
"Millî Şef" İsmet İnönü, Turancıları toplatmıştı. Stalin belâsı vardı. Stalin, İkinci Dünya Savaşı''nda ABD''nin desteğiyle galip çıkınca başını bize doğru çevirmişti. İnönü, Turancıları toplarsak, Stalin''i dizginleyebiliriz, diye hesap etmişti. Sovyetler sahası, bildiğiniz gibi Türk sahası. Turancılık, Moskova''dakileri irkiltir, cinlerini başlarına toplar.
Biz de DTCF''liler olarak her yıl 3 Mayıs''ta bir ilimizde bir araya geliriz. Salgın yüzünden aksadı. Herhâlde 3 Mayıs 2023''te yine toplanırız. Kemal Kılıçdaroğlu''nu mekteptaşlarım adına davet ediyorum. (Eski CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit''in de DTCF''li olduğunu hatırlatırım.) Buyursunlar. Geleceklerini bildirirlerse, biz de kendilerine toplanma kararımızın ardından yerimizi bildiririz. Aramızda çok sayıda öğretim üyesi ve ülkemizin çocuklarını aydınlatan öğretmenler ve fikir adamlarının olduğunu belirteyim. Tartışılacak, helâlleşilecek çok mesele var. Kamuoyuna açık ilk "Turancılık Bildirgesi"ni yayınlayan da DTCF grubudur.
Masasının ütünde duran "Türkçülüğün Esasları" kitabı, baktım, hangi yayın diye. Ötüken Neşriyat''ın. Bizim de emeğimizin olduğu Nargiza Sattarova''nın hazırladığı "Türkçülüğün Esasları" Bilge Kültür Sanat''tan çıktı. Diğer yayınlarda yer almayan bir bilgi: Gökalp, Nâzım Hikmet''i över. Dipnotta açıklanmıştır. Bazı CHP''lilerin dikkatini çeker diye yazdım!
