HDP'nin asıl oy potansiyeli
İstiklal Caddesi''ndeki saldırının PKK bağlantısı öyle anlaşılıyor ki, kesinleşti. Bütün işaretler de PKK/YPG''ye götürüyor.
Basın yayın organlarında bombayı taşıyan ve sonra patlatan kadının ismi çok farklı yazılıyor. Bu yazılışı açıklığa kavuşturalım. Prof. Dr. Abdulkadir Şener Hocamız ismin "Ahlâm" yazılması gerektiğini belirtti. Kadının tam adı: Ahlâm el-Beşîr. (Ahlâm, "hulm"un çokluğu; "rüyalar" demek.)
Kaleminden "Kürt seçmen" damlayan en keskin etnikçilerden biri yazıyor:
"Çözüm sürecinin bitişini simgeleyen, iki polisin öldürüldüğü Ceylanpınar hadisesi… / Paris''te üç Kürt kadının infazı… / Zaman gösterdi ki, bu olayların hiçbiri kimi zaman PKK''nın kimi zaman Türkiye''deki güçlerin siyasi arayışlarından bağımsız değildi." (Ali Bayramoğlu, "Sis", Karar, 17 Kasım 2022)
Ali Beyimiz, 10 Ocak 2013''te Paris''te öldürülen kadınlardan bahsederken "üç Kürt kadının infazı…" ifadesini kullanıyor.
22 Temmuz 2015''te PKK''nin katlettiği polislerimize ise bir sıfat vermiyor.
"İnfaz" kelimesine de takılmışsınızdır... "İnfaz", bir hüküm, bir cezalandırma için kullanıyor. Ali Efendi son cümlesinde de bunu ima ediyor.
Ali bak, o kadınların niçin öldürüldüğünü bilemem. Onları vuran de hapishanede öldü. Ama kadınlardan biri PKK''nın kurucularındandı. "Kürt" oldukları için öldürülmeleri mümkün değil.
Bizdeki PKK''ya yamananlar, bu yamanmadan bir şeyler bekleyenler, büyük bir huşuyla, Abdullah Öcalan''ın çizdiği kalıba giriveriyorlar. HDP/PKK''nın kuyruğuna takılırlarsa entelleşirler, bütün kapılar kendilerine açılır, diye düşünüyorlar. Yanılmıyorlar da... HDP/PKK''nın kuyruğuna takılmak demek, ABD''de, Avrupa ülkelerinde kendilerine mutena bir yer açmak demektir.
Etnikçi akademisyenlerden Dr. Cuma Çiçek''in bir yönüyle çarpık, bir yönüyle gerçeğin ifadesi şu satırlarını okursak, Ali''nin içinde debelendiği girdabı da anlamış oluruz:
"HDP''nin başarısında, anaakım Kürt hareketinin hegemonik bir güç olduğu illerden alınan oylardan daha fazla, metropollerden ve Kürtlerin büyük oranda Ankara''ya entegre olduğu illerden alınan oylar etkili olmuştur. HDP''nin hegemonik bir güç olduğu ve %55 üzeri oy aldığı 12 ildeki seçmenlerin tamamının ayrılıkçı olduğu varsayılsa bile -ki genel kanaat bunun tersi olduğu yönde- buralarda alınan toplam oy 2.395.307 ile sınırlıdır. Bu 12 ile HDP''nin hegemonik bir denge gücü olduğu ve %30-44 arasında oy aldığı dört il eklendiğinde toplam oy sayısı sadece 2.829.133''ü buluyor. HDP''nin toplamda 6.056.811 oy aldığı hatırlandığında, bu rakamın HDP''nin aldığı oyların yarısından da az olduğu görülecektir. Özetle, HDP oylarının çoğunu politik Kürt bölgesinin dışından almıştır. / … Her ne kadar oyların büyük bölümü Kürt seçmenden gelse de, HDP''nin başarısı Kürt seçmenlerin oylarına indirgenemez. HDP''nin başarısı Kürt olmayan etnik/ulusal, dinî/mezhepsel, sınıfsal açıdan ezilenlerin ve kadınların katkılarıyla mümkün olmuştur." (Cuma Çiçek, "Türkiyeleşirken Kürdistanileşmek", Birikim, 12 Haziran 2015)
Çarpıklık üzerinde durmayacağım. Oyların yaygınlığı, "asabiyet"e ve "sosyalizm"e dayalı. Hedef edinilen bölge dışında daha çok oy alınmasının liberal solla bağlantısı üzerinde durulmalıdır. Bu bağlantı, son ittifakta da görülür. Kaç sol/komünist partinin HDP ile bir araya gelerek ittifak kurduklarını daha önce yazdık.
HDP kapatılmasın diyenler, geriye dönüp şöyle bir bakmalı ve derin derin düşünmeli.