HDP''nin son kongresinde 43 kişilik danışma kurulu kurulduğundan bahsetmiştik. Danışma kurulunda soldan ve PKK''dan çarklı birçok isim yer alıyor. Çoğu akademisyen, yazar ve siyasetçi. Bu örgütleme PKK''yı meşrulaştırma çabasından başka bir şey değil. Kendileri de bunu biliyor.
PKK/HDP''nin has adamı, yazılarına "Kürt seçmen", "Kürt meselesi" ile başlayıp "Kürt seçmen", "Kürt meselesi" ile bitiren Ali Bayramoğlu, HDP''nin danışma kurulu üyeliğini neden kabul ettiğini açıklama gereği duydu. Biliyor ki, ona "PKK''ya hizmet ediyorsun." diyecekler. Onun için "sebep" bulması gerekiyor. R. T. Erdoğan''ın dilini hiç kullanmam, ama burada cuk oturuyor, kullanacağım: "Yemezler!"
Ali Efendi "HDP kongresinde aralarında benim de bulunduğum 43 kişilik bir danışma kurulu ilan edildi. Soranlar oluyor, açıklık getireyim." diyor. Neymiş bu açıklaması bakalım:
"Kongreden iki gün önce siyasi çizgisini, siyasi çabalarını desteklediğim ve beğendiğim Mithat Sancar aradı. ''Fikrine ve eleştirisine kulak verilecek, farklı eğilimlerden kişilerin bulunacağı bir kurulda olur musun'' diye sordu. Kısa bir görüşme sonrası, tereddütsüz ''evet'' dedim.
Üç nedenle…
İlki: Ülkedeki en ağır ve en tahripkâr hak ihlallerini Kürt meselesi etrafında HDP ve HDP''liler yaşıyor. Kayyumlar, kapatma davası, tutuklular, hükümlüler, Kürtçe yasağı, türlü baskı ve cebir. Bu tablo itiraz, demokratik mücadele, dayanışma ve destek gerektiriyor.
İkincisi: Kürt meselesi bugün ağırlıklı bir şekilde ülkenin demokrasi hattındaki ileri ya geri hareketini belirleyen ana sorun haline gelmiştir ve bu durum, yarın artarak devam edecektir. Bunun farkındalığına ve sorunun çözümüne, küçük de olsa, her davet, her katkı anlamlıdır.
Üçüncüsü şu: Kürt sorunu ve çözümü şiddet ve siyaset yol ayrımında bulunmaktadır. Benim gözümde HDP siyaseti temsil etmektedir. Danışma kurulu, bu siyaset yolunu güçlendirmenin, dışarıdan eleştirel bakışı dile getirmenin bir vesilesi olabilir." ("Bir kurul, bir kongre, bir araştırma". Karar, 7 Temmuz 2022)
Ali Efendi! Kimi kandırıyorsun sen! PKK''nın hamurunda mayalananlar, farklı düşünemezler.
Mithat Sancar için başta acaba, bir iyi niyet olabilir mi demiş ve bu fikrimi de yazmıştım. Ama HDP girdabının içine giren, mutlaka Kandil''in ve İmralı''nın adamı olacaktır.
Hiç kimse, A. Öcalan, Kandil''dekilerden farklı düşünüyor; barış istiyor, silah istemiyor gibi laflar etmesin. Bir Diyarbakır''da belediye başkanlığı yapan sonra milletvekili olan Osman Baydemir bir ara "Artık silahlı mücadele devri bitti." gibi laf etmişti de ona söylemediğini bırakmamıştı.
Ali Efendi önce benim "İmralı''daki Konuk" kitabımı, sonra PKK''nın Almanya''da yayınladığı, "çözüm=çözülme" döneminde Ankara''nın izniyle İmralı''dan akıl almaya giden HDP milletvekilleri ile Abdullah Öcalan''ın diyaloglarının bir araya getirildiği "İmralı Notları"nı bir okusun, ne benim kitapta, ne "İmralı Notları"nda yazılanlara itiraz edebilecektir. Her iki kitap da ispatlı delilli yazılmıştır. Benimki, bizzat gözlemimle İmralı''daki bütün yargı safhası, PKK''nın yayınladığı notlar da yine İmralı''da A. Öcalan''la görüşmelerde, onun verdiği direktifleri, HDP milletvekillerinin "Başkanım, başkanım…" diyerek "Emriniz olur!" modunda nasıl kabullendiklerini okuyacaktır.
Ali''nin bir de "Tarihteki İşbirlikçiler" yazı dizimize girip okumalı. Kendisinin de, büyük bir şevkle içinde yer aldığı, A. Öcalan''ın kurdurduğu "Âkil Adamlar"ın neye hizmet ettiklerini Osmanlı''nın son döneminde kurulan "Hey''et-i Nacsiha" örneğinde inceliyorum.
Kimse kimseyi aldatmasın, HDP''nin "danışma kurulu" teşekkülü, "Âkil Adamlar" gibi, "terörü meşrulaştırma" çabasının bir tezahürü.
