Hayra mı alâmet şerre mi?

Recep T. Erdoğan’ın, İstanbul’da, önceki gün statta 60 bin gibi büyük kalabalık toplaması hayra mı alâmet şerre mi, şimdilik kestiremiyorum!
Sevindiğim bir şey oldu... Erdoğan, bu kadar kalabalığı görünce, Allah’tan etnik sıralamaya
girmedi... Kürt, Çerkes, Arap, Arnavut... deyip duruyordu ya!
(Beyefendi, “etnik” anlamda da olsa arada bir lütfedip “Türk”ü de sıralamaya dâhil ediyordu. Şu hâle bakın! “Türk”ün etniğine bile razı olur duruma getiriyor R. T. Erdoğan bizi; ancak, “Türk”, etnik bir grubun adı değildir; içinde birçok etnik grubu barındıran bir “millet”in adıdır. Bu sıra çok tartışılan Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın, sürekli “İslâm” vurgusu yapsa da, geldiği nokta “Türk” kimliği altında milliyetçiliktir. Bu meseleyi ayrıca ele alacağım.)
R. T. Erdoğan: “Güç bende! Her şeye hâkim durumdayım. Ne partinin içinden biri, ne dışından, asker, sivil kuruluş, her ne ise hiç kimse kıpırdamasın.. Halkın bu teveccühü olduktan sonra bir şey yapamazsınız!” diyor.

***


Öncelikle şunu söyleyeyim, Uludere üzerinden hükûmetine yüklenilmesine karşı çıkışı son derece haklı...
Uludere’yle yatıp kalkanların maksadı belli. Uludere’de olmaması gereken oldu. Olmaması gereken o kadar çok şey oldu ki Türkiye’de... Uludere’nin ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirilmesi, asıl elde edilmek istenene, yani hata edenlerin ortaya çıkarılmasına yönelik değildir; doğrudan doğruya PKK’yı meşrulaştırmaya yöneliktir.
PKK’nın basın-yayın organlarındaki destekçilerinin acelesi var! Çünkü, PKK bir an önce “meşru muhatap” kabul edilsin ki, “Biz de muhatabız!” demeye başlayan Hizbullah, kendisine masada yer bulamasın! (Ne hazin! “Masa”dan bahsediyoruz.)
Türkiye’de “aykırılar”ın hak arama gibi derdi olmamıştır. “Türk”ün gerçeğini yok etmek isteyen ideolojik takıntılılar Uludere üzerinden PKK ile mücadeleyi akamete uğratmak emelindedirler.
Bu arada: Sol liberal biri “KCK davasında 7 öğretim üyesinin gözaltına alınacağını duyduk. Bunu Emniyet kaynaklarından teyit ettik. Bilginin teyidiyle operasyon imkânsız hâle geldi” diyebildi!
Madem zanlı var, savcıların gereğini yapmaları gerekmez mi? Yoksa o kişinin, AKP’nin kayıtsız şartsız destekçisi bir gazetenin el üstünde tutulan yazarı olduğu için mi sözü dinlendi?!
Çok vahim bir iddiadır ve Cumhuriyet Başsavcılığı hiçbir şeyi örtmeden meseleye bir açıklık getirmelidir. Bilmem ne oğlu soyadlı adam, durup dururken yedi kişiyi ellerinden aldık manasında yazmaz.

***


Araya fazla girdik... Meselemiz AKP’nin önceki günkü İstanbul il kongresi bahanesiyle görkemli gösterisiydi. Bu tür gösteriler neye alâmet dersiniz?
Yine mi askerlere yüklenecekler? Yoksa bu defa hakikaten PKK’yı silmek için, o yedi kişi de dâhil, PKK/BDP’den hesap mı soracaklar, yoksa Kandil’e indirme mi yapacaklar?
Recep T. Erdoğan’ın bir bildiği olmalı.

Yazarın Diğer Yazıları