Hasan Sabbah asıl kim?
Ak Parti milletvekili Fevai Arslan, Recep T. Erdoğan için “Yok artık!” dedirtecek şu sözü söyledi: “Allahu Teâlâ’nın bütün vasıflarını toplamış bir liderdir.”
Bu sözü bir yerlerden hatırlıyorum. Hafızamı yokladım ve hemen buldum. Bilgiler daha yeni; çünkü kitabını yazdım... Birkaç ay oldu çıkalı... Kitabın adı “Alamut’un Büyüsü-Haşhaşîler: Sır ve Ölüm”. Bugünü mü gördüm, desem! Şişinmeyeyim! Olamaz tabiî...
Hasan Sabbah’a geleceğim. Önce hafızalarımızı yoklayalım:
Gazetemizin genç yazarı Enes İslâmoğulları, R. T. Erdoğan’a yüklenen “ilâhî sıfatlar”ı sıralamıştı. Enes’in 1 Eylül 2013’te Yeniçağ’da çıkan yazısının başlığı “Tanrı Öldürülüyormuş! Duydunuz mu?” Hatırlayalım:
Fatma Durmuş, “İlâhilerle Hakk’a Çağrı” başlıklı şiir kitabında yazıyor: “Tayyip Allah yolunun bekçisidir. Tayyibi üzmek Allah’ı üzmektir. Sevenlerini üzmek de aynıdır.” (Kitap üstelik Diyanet onaylı!)
Eski AKP Aydın İl Başkanı İ. Hakkı Eser: “Biz Başbakanımızın âşığıyız. Başbakanımız bizim için âdeta ikinci peygamber gibidir.”
AKP Bursa milletvekili Hüseyin Şahin: “Sayın Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir.”
Eski AB Bakanı Egemen Bağış: “Türkiye’nin mübarek beldeleri; Rize, İstanbul ve Siirt’tir. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük liderinin doğmasına vesile olan bu üç şehirdir!”
Sağlık Bakan Yardımcısı Agâh Kafkas: “[Hastane açılışı için] Bu, Erdoğan’ın sünnetidir ya!”
Gazeteci Yiğit Bulut: “Erdoğan benim atamdır.” (Bu sözünden sonra başdanışmanlığa getirilmiştir.)
AKP mahalle kadın kolu başkanı Nuran Yıldız: “AKP’ye üye olmak, Tayyip Erdoğan’a nikâhla bağlanmaktır.”
(Bu söz bana -bir yazımda bahsetmiştim- tanınmış bir şeyhin “rüyasında şeyhiyle cima edenin sevaba gireceği” sözünü hatırlattı!)
AKP’nin eski gençlik kolları başkanı İsmail Karaosmanoğlu: “[Miting için] Kazlıçeşme’ye gitmek farz-ı kifaye değil, farz-ı ayn hükmündedir!”
Gazeteci Mehmet Akarca: “Fâni dünyaya indirilmiş, ülkenin bir sonraki asra kadar bekasını temin için cepheye sürülmüş, koltuğa oturtulmuş ve çok yoğun-kutsal-tavizsiz bir mesai omuzlarına yüklenmiştir!”
Gazeteci Atılgan Bayar: “Erdoğan’ı halife olarak tanıyor ve biat ediyorum.”
Hasan Sabbah zamanımızda yaşasaydı, muhakkak R. T. Erdoğan’a imrenirdi!
Hasan Sabbah’a ve haleflerine uluhiyet atfedilmiştir. Batılıların “Haşhaşîler” dediklerine bakmayın; müritler haşhaş yutup saldırmıyorlar. “Tanrı” görülen Hasan Sabbah’a “iman” onları saldırgan yapıyor. Hasan Sabbah öyle cahil değil; okumuş-yazmış biri... Alamut’a birçok âlimi toplamış, muazzam bir örgüt kurmuş, Selçukluların kılcal damarlarına kadar girmiş, sultanları çok uğraştırmıştır.
Alamut, Hasan Sabbah’tan sonra yıkılmıştır. Yıkan kim? Selçuklu değil; Selçuklu’yu da darmadağın eden Hülagu’dur.
Hasan Sabbah, Alamut’u içeriden fethetmişti... Başbakan, “Cemaat”ı “Haşhaşîler” görüyor. Asıl kendisini tarif ediyor olmasın! Kemal Kılıçdaroğlu, geçen gün benim de katıldığım yemekli toplantıda: “Başbakan’ın gizli ajandası var.” demişti.
“Millî Görüş”ün kodlarını bilirseniz “gizli ajanda”yı okumanız güç olmaz; Hasan Sabbah kim, Haşhaşîler kimler? Ortaya çıkar!