“Zagros soruyor bana:
‘Hasan abi, çözüme mi çalışıyorsun, gazeteye mi?..’ Duraksadığımı görünce gülüyor.
‘Her ikisine de Zagros, her ikisine de!’”
***
Kim bu Hasan Ağbi?
Başbakan Recep T. Erdoğan’ın “Hasan Ağbi” diye telefonla aradığı, “gazeteci” Hasan Cemal.
Tırnak içinde gazeteci...
“Hasan Ağbi” bir “siyasî çözümcü”.
Siyasî çözümcü ne demek?
PKK’nın isteklerini karşılayan demek.
Güneydoğu gitmiş...
Kaç yıldır şartları konuşuluyor.
Recep T. Erdoğan’ın, Zagros’un Hasan Ağbisi PKK’nın şartlarını Hükûmet’e işittirmek için Kandil’i tırmanmış.
Oh ne âlâ... Kontrol noktaları var. Mesut Barzanî’nin sınırları içinde otonom bölge...
Ceviz ağacının altı da ne güzeldir şimdi... Koskoca ağaç...
Hasan Ağbi öyle bir ceviz ağacı anlatıyor ki, yakında “Kandil Cevizi” ni piyasaya sürerlerse şaşmayın... Aman sahtesine dikkat!..
Orta Asya’da cevize Yangaq derler... Türkiye’de eskiden koz denirdi. Farsçadan gelme... Kürtçesi de olsa olsa goz’dur.
Hakikî Kandil cevizlerine altın kurdela bağlamak lâzım. Hem de her biri Karayılan imzalı...
Öcalan’ın doğduğu evin toprağını yalıyorlardı. Şimdi cevizin kabuğunu yalarlar.
Sen sağ ol Hasan Ağbi!
Yeni bir fetişizmin öncüsü oldun...
Gazetecilik budur işte... Öncülük... Ama...
Şey demiştin... Ne demiştin?
Çözümcüyüm ben!
Çözümcü de üretmek zorunda...
Zagros, Hasan Ağbi’ye göre bir “gerilla”... 13 yaşından beri... Kendisini Erbil’den almış, Kandil’e tırmandırmış. Bir Zaza kılığında... Oğlunu dağda arayan bir Zaza... Öyle geçmiş kontrol noktalarından.
Uçan kuştan haberi olan Barzanî de bunu yuttu! Bir zamanlar postal yalayıcı derlerdi askere itibar gösterenlere... Askerin itibarı yerlerde sürünsün isteniyor... Asker varla yok arasında... Önceki gün galiba MGK toplanmış, orada görenler olmuş! Başkasının yalancısıyım! Dağdan bile çekilmiş asker... Dağlarda Hasan Ağbi’in gerillası hüküm-ferma!
Ne demişti Mehmet Ağar? PKK düz ovada siyaset yapsın! (Kadim dostumuz Celal Adan ayrıntısını iyi bilir.)
Görsünler “gerilla” düz ovada nasıl politika yapıyor... Çatmış silâhını bekliyor... İstersen dediğini yapma!
Polis mi? Nerede?...
Hükümetin askeri...
Hükûmet kim?
Hasan Ağbi’nin yâreni!
Gün “Mekap” günü...
Hasan Ağbi! Karayılan’ın yalanmış Mekab’ını getirdin mi?
Altına bir de imza attırsaydın!
Yoksa unuttun mu?
Bir gidişinde...
En büyük çözümcümüz sensin Hasan Ağbi... Yok yok... Bir de Cengiz’imiz var. Çandaroğlu Cengiz! (Hükûmet’in yandaşı televizyon kanallarının baş köşesinin baş oturucusu!) Rapor hazırlamış... Aman, gözünü seveyim; hayır, öyle değil; ne derler Kandil’de? Gözünün yağını içem Hasan Ağbi! Cengiz’le yarışa girme... Cengiz ne de olsa eski “gerilla” ...
Çözüm bayrağını yakında Kandil’in en tepesine dikersiniz. (Sahi Recep T. Erdoğan, Cengiz’e ne der? O da mı ağbisi?)
Kandil’in tepesine mi dedim... Olmaz! Ceviz ağacının dallarına...
Karayılan’ın Mekab’ını yalattığı ceviz ağacı çözüm ağacı!
Ceviz ağacı, adak ağacı! Adak ağacı çözüm ağacı! Uydu uydu... Çok güzel uydu!
Yandaş RTÜK Üst Kurulu ne demişti? Kürdistan... Onları da yanınıza alın.
Kandil’e bir iki!.. Kandil’e bir iki!..
Çaput bağlayalım, dilek tutalım: Öcalan İmralı Konuk Evi’nden Kandil Sarayı’na çıksın...
Cevizi yalayın demiştim ama asıl Mekab’ı yalasınlar. Mekap! Sen ne büyüksün!
***
Hasan Ağbi!
Ceviz oynamaya geldim odana...
-----------------------------------------------------
Dr. Buğra Atsız Bey’e: Tevâfuk (bakınız şapka koydum!) buna derler herhâlde... Babanız Atsız’dan bahsettiğim gün, meyiliniz (“mail” değil) geldi. “Din” meselesinde “müstehzî” mektubunuzu tartışmak istemem. “İnanan” bir insanım ve inandığımı da yaşamaya çalışırım. Kur’ân bütünüyle kabulümdür. Size ilâhiyatçıların vereceği cevap olacaktır. Onu yazacağım. Selâmlar. Dr. A. Tekin
