Harekât nasıl adlandırılmalı?

Türkiye, PKK'nın Irak'taki kamplarına yeni harekât başlattı; 81 hedef vuruldu. Her harekâta bir isim veriliyor. İsimlendirmelere itibar etmiyorum. Şimdiye kadar operasyonları adlarıyla andığımı da hatırlamıyorum. Operasyonlara şehitlerimizin isimlerinin verilmesini ise hiç uygun görmüyorum. Harekât tarihi belli, nereleri kapladığı belli. O isimlerle anılmalı. Ya harekâtta istenilen netice alınmazsa? Operasyonlara adları verilen şehitlerimizin ruhu muazzep olmaz mı?

Son harekât geniş tutulduğu için iki ismi bir araya getirmişler, "Pençe-Kartal" demişler.

1984'ten beri Kuzey Irak'a kaç harekât yapıldı ve isimleri neydi? Bir ehemmiyeti yok. Harekât yaparsın... Tam netice alırsın ve adını koyarsın. İsimlerini koyduğun kahramanlarımızın adlarını anabiliyor muyuz? Ansak bile buruk. Çünkü netice alınmamış, sonra bir harekat daha, sonra bir harekât daha... Şimdi yine son olmayacak bir harekâta giriştik. Keşke son olsa... Keşke PKK yer ile yeksan olsa... Keşke, Türkiye'yi oyalayıp PKK'ya destek çıkan ABD (hâliyle İsrail), Rusya (Putin), diğer Avrupa ülkeleri PKK'yı kullanarak topraklarımızı işgal edemeyeceklerini anlayacak noktaya getirebilsek...

Millî Mücadele'de muharebeler yer isimleriyle anılmıştır; biri hariç.

İsmet Paşa, "İnönü" soyadını İnönü'deki muharebelerinden dolayı almıştır.

"Çiğiltepe" meselâ; sonradan Albay Reşat'ın ailesine soyadı olmuştur.

"Sonradan" ifadesini kullandım... Reşat Bey, gururlu bir komutandır. Çiğiltepe'yi alması gerekiyor. Ama düşmanın tahkimatı güçlü. "Alacağım." dediği hâlde alamayınca canına kıyıyor. Yarım saat sonra da tepe bize geçiyor.(Reşat Bey, ünlü şair Ziya Paşa'nın oğlu.)

Kûtü'l-Amâre'de İngiliz komutanı esir alan Halil Paşa -Enver Paşa'nın iki yaş küçük amcası- kazandığı zaferden dolayı M. Kemal "Kut" soyadını vermiştir.

Yakın tarih araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. Selma Ünlü Yel de "Genel olarak zaferlerin ve yenilgilerin yer adlarıyla anıldığını" söyledi.

Mustafa Kemal, Nutuk'ta İnönü, Dumlupınar, Sakarya... meydan muharebeleri diye bahsedilir.

Sadece nihaî zaferin adı "Başkumandanlık Meydan Muharebesi"dir. Türk Ordusu ile Yunan Ordusu Dumlupınar yakınlarında 26 Ağustos'ta savaşa tutuştu ve 30 Ağustos'ta Yunan ordusu büyük kayıplar vererek ric'ata mecbur kaldı. Muharebeyi bizzat Başkumandan Mustafa Kemal Paşa idare etti.

Dün geceki harekât inşallah son olur. PKK bir oyuncaktır... PKK'nın uzantısı HDP de öyle. Marxist temel üzerinde kurulu bir örgüt marjinal kalmaya mahkûmdur. Biraz varlık gösteriyorsa, o da örgütün Türkiye'ye karşı kullanılmasındandır.

HDP'yi ve içinden geldiği bölgeyi çok iyi bilen, sıkı Ak Partili Mehmet Metiner, Star'da, köşesinde, "HDP'nin sosyal tabanını çözecek yeni bir siyaset pratiği ortaya konulmazsa havanda su dövülmüş olur, biline!" diyor. ("HDP'nin kapatılmasına bel bağlamak olmaz", 13 Haziran 2020).

Ama nasıl bir siyaset pratiği? Tartışmaya açık. Metiner'in yazısında katıldığım ve katılmadığım noktalar var. HDP'ye oy verenleri kazanma meselesini öteden beri ele alırım. Bir yol bulunmalı.

(Şu notu düşmem gerekiyor: HDP/PKK'nın eski eş başı, şimdi mahpus, birilerin cilalayıp cilalayıp piyasaya sürdüğü Selahattin Demirtaş'ın hanımı için, denildiğine göre, ahlâksızca ifadeler kullanılmış. Kimse kimsenin namusuna, ahlâkına söz edemez! Kanun ne diyorsa o yapılmalı.)

dfs-004-001-011-001-001-001-002-016-1-007.jpg

Yazarın Diğer Yazıları