Hangisi doğru? Özal mı Talabanî mi?
Kaya Toperi de Abdullah Öcalan'ın "Mam (amca) Celal"i Celal Talabanî de hayatta değiller.
Kaya Toperi'yi geçen ay kaybettik. Talabanî, uzun bir rahatsızlıktan sonra 2014'te hayata veda etmişti. Toperi de, Talabanî de 1933 doğumlu.
Talabanî'yi daha iyi tanımak, cinliğini, kurnazlığını, ikili oyununu anlayabilmek için Hakkı Öznur'un bin sayfayı bulan "Cahşların Savaşı" kitabını okumak lâzım. (Hakkı Öznur! Kitabın yeni baskısı ne oldu?). Yine Barzanîler- Talabanî çatışmasını Hulûsi Turgut'un "Barzani Olayı" kitabından da takip edebiliriz.
Kaya Toperi, Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı sırasında, 1990-1993 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü idi. Tarihî hâdiselere şahit olmuştur.
Talabanî'nin ve Mesud Barzanî'nin çat kapı Türkiye'ye geliş gidişleri Özal zamanında başlamıştır. Özal, her ikisine de kırmızı pasaport vermiştir.
Ne yazık ki, Özal, Abdullah Öcalan'ı durdurmak için Talabanî gibi birinden yardım istemiştir.
Kaya Toperi, Bodrum'da yaşıyordu. Bodrum Gündem gazetesinden Fatih Bozoğlu onunla bir mülâkat yapmış. Toperi, uzun mülâkatın bir yerinde Talabanî'yle ilişkilerinden bahsediyor:
"Bir seferinde Özal, Talabani, ben ve Özal'ın özel kalemi bir aradayız. Harbiye Orduevi'nde. Talabani dedi ki:
'Biz Mesut [Barzanî] ile konuştuk. Türkiye'ye ilhak olmak istiyoruz…'
Turgut Özal ise; 'Bak Talabani, bir defa büyük güçler buna izin vermez. Kaldı ki, bu dönemde bir karış ilave toprak Türkiye için bin tane soru ve sorunu beraberinde getirir. Bana göre Türkmenleri de içine alan ve onların da haklarını koruyan, demokratik bir Federe bir Irak Devleti kurmayı düşünün. Biz size her türlü yardıma hazırız…' dedi.
Gittiklerinde bana dönerek; 'Bak görüyor musun akıllıyı. Bizim bölgeyi de kendine alacak bir oyun peşinde…' dedi.
Özal Amerika'nın ne olduğunu bilmiyor muydu sanki? O hep "Bükemeyeceğin eli öpersin…" derdi. Özal "Amerika bir gün benden yana değil de, PKK'dan yana ağırlığını kaydırırsa Türkiye çok zor durumda kalır. O nedenle ben Kürtlere sahip çıkıp yanımda tutmak zorundayım…" derdi. Bizler o dönem, o nedenle ilaç ve insani yardımlar yaptık. Yollar yaptık, su elektrik verdik. O dönemde Talabani ve Barzani Türkiye'nin öneminin yardımının bilinci içinde idiler. Zaman içinde Talabani'nin ve Barzani'nin partileri Ankara'da temsilcilik açtılar. PKK ile mücadelede Türkiye'ye yardımcı olmaya çalıştılar. Ne kadar samimi idiler bilemem!" (Bodrum Gündem, Aralık 2017).
Talabanî, Turgut Özal'ın vefatından sonra Londra'da Arapça çıkan El-Vasat dergisine hayatını anlatmış, Turgut Özal ve Demirel'le ilişkilerine ayrı yer vermiştir. Talabanî, Kaya Toperi'nin anlattıklarının hiçbirini anlatmamıştır. Ya her zamanki gibi, ikili oynamış, kendisini öne çıkarmış, işine gelmeyenlerden bahsetmemiş ya da Toperi başka bir şeyden bahsetmiştir.
Çekiş Güç'e kapı aralayan Özal'dır. Buna şimdi girmeyelim. Eğer Toperi'nin dediği doğruysa -ben doğru kabul ediyorum- Özal'ın, ABD'nin PKK'nin yanında olduğunu biliyor, görünüyor. (Yarın Barzanî'nin El-Vasat'ta anlattıklarını vereceğim.)