Taliban vahşeti bütün dünyanın, en çok da Müslümanların gözünü inşallah açar. Önce mutedil bir görüntü sergileyecekler, sonra bildiklerini okuyacaklar. Geçmiş uygulamalarına bütün dünya şahit. Bu uygulamalarından vazgeçmeleri, dediğim gibi, kendi inandıkları İslâmdan vazgeçmeleri demektir.
Bizim esip gürleyen ulemamız, şeyhlerimiz neredeler? Bir kelime etmiyorlar. Biri etti... Sonra sustu. Taliban''ın iktidarına içten içten sevinç çığlıkları atıyorlar elbette. Örneği de var... Adı lâzım değil. Prototip görebilirsiniz. Benzeri çok. Sık sık haberlerde okursunuz. Doğrudan Taliban''ı savunmuyorlar. Ama izledikleri yol Kandahar''a gidiyor! (Kandahar Taliban''ın merkezi.) O "biri" diyor ki: "Kabil Havaalanı''ndaki Amerikan uçağına tutunanların hali bir daha gösterdi ki insanlara güvenenlerin sonu hüsrandır. Her ideolocyanın bir eceli var. Çin''e, Rusya''ya, İsrail''e dayananların akıbeti de benzer olacaktır..."
Birinci cümleyi eksik kurmuş, faili belirtmemiş ama "Amerikan uçağı" dediğine göre kimi/kimleri kastettiği belli. Sonra zaten açıklıyor. Allah akıl izan versin derim. Ona göre, Taliban haklı. Taliban''dan kaçanlar, dış ülkelerin uşakları!
Taliban''nın yanında İran''daki Humeynî rejimi bile mumla aranacak.
Taliban yolları tıkamasa, madem bizi istemiyorsunuz, isteyen gitsin, dese, belki ülkenin yarısı boşalacak. İnsanlar çaresiz, tedirgin. Korkulu hayat nereye kadar!
Bize karşı silah kullananları da affettik diyorlar ama intikam haberleri peş peşe geliyor. İnfaz sebebi ayak üstü okunuyor. Diz çöktürülüp beynine sıkılıyor. Ve bunlar kendilerince bir çerçeve çizdikleri "şeriat" adına yapılıyor.
Taliban uygulamalarının yansımaları nerelere varır, hiç düşündünüz mü? Taliban rejimine imayla bile selâm gönderme, insanı dehşete düşürür.
Herkes kendi ülkelerindeki "siyasî İslâmcı" hareketlere bakacak, "Allah''ım! Bunlar şimdi tatlı dil kullanıyorlar, Taliban gibi sonra bize kendi ''dinlerini'' mi dayatacaklar?!" diyecekler ve silkinecekler! Taliban, bu kadar kan döktü, iktidarı aldı ama sürmeyecek. Bundan emin olun.
Taliban''ı görüp kendilerine ders çıkarmayanlar bilsinler ki, halk bunlara sırtını dönecektir.
Türkiye''de sürekli Mustafa Kemal''le uğraştılar ve Vahîdettin''i dahi Mustafa Kemal''in karşısında savundular. Biliyorsunuz, bir ilçenin Millî Eğitim Müdürü, Vahîdettin''e ağır sözler ediliyor, diye okullarda Nutuk''u dağıttırmadı.
Son örnek: Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Türkiye''ye geliyor. Saray''da R. T. Erdoğan''la görüşüyor. Sonra basın toplantısı düzenleniyor. Abiy Ahmed "Büyük reformist ve karizmatik lider Mustafa Kemal Atatürk" diyor. Mütercim ne yapıyor? Herkesin duyduğu Mustafa Kemal Atatürk''ü ağzına almıyor. Sözü "Erdoğan''ın karizmatik liderliği"ne bağlıyor.
Mütercim, belli ki bir "siyasî İslâmcı". Öyle olmasa bile, Saray''ın tavrını bildiği için, Mustafa Kemal''in adını zikretse bir sıkıntı doğar mı, diye bir an düşünüyor.
Neden bu noktaya gelindi dersiniz? Taliban çizgisiyle alakasını siz kuracaksınız. Nihaî hedef belli.
Türkiye''nin Taliban iktidarıyla diplomatik ilişkiye geçmesi başka. İster istemez, gidecekler, gelecekler. İyi niyetli düşünülürse, Türkiye''nin, birilerin daha istedikleri noktaya getiremedikleri, içine kapatamadıkları görüntüsü belki, Taliban için de bir işaret olabilir.
Taliban''a heveslenenler, bu iktidara daha çok kaybettirirler.
Halkımızı Taliban uyandırıyor.
