Hal Yasası değişikliği, gıda fiyatlarını düşürebilecek mi?
Geçtiğimiz günlerde tanzim satışla ilgili görüşlerimi içeren yazımda, yeni hal yasasının endişe verici yönünden de bahsetmiştim. Geri dönüşlerden, sorulan sorulardan anladım ki hal yasası herkes için büyük merak konusu… O yüzden, bugün bu konuya detaylıca değinmek istiyorum…
Bildiğiniz gibi, ülkede ne zaman enflasyon artsa, gıda fiyatları yükselse hemen yeni hal yasası söylemleri, komisyonculuğun kaldırılması vaatleri başlıyor. Son dönemde gıda fiyatlarındaki fahiş artış da, hal yasasında değişiklik yapılmasını gündeme getirdi ve kanun teklifi taslağı hazırlandı.
En büyük eleştirinin sektör temsilcilerinin yeterince görüşü alınmadan hazırlanmasına yapıldığı taslak, belli ki daha uzun süre tartışılacak. Ne zaman yasalaşır; uygulamaya ne zamana geçer onu henüz kimse bilmiyor. Hal bu iken de enflasyona ne zaman çare olacak belli değil…
Geçen hafta bahsettiğim gibi; taslakta, toptancı hallerinin Ticaret Bakanlığı'nca kuruluş izni verilen (izinler belediyelerden bakanlığa geçiyor) anonim şirketlerce kurulmasına ve pazarlama yapabilmesine olanak veren bir düzenleme bulunuyor. Hallerin "yap-işlet-devret" modeliyle yürütülmesini içeren bu düzenleme, hallerin büyük sermaye gruplarının eline geçerek tekelleşmesi endişesini doğuruyor.
Gelelim diğer düzenlemelere…
21 maddeden oluşan kanun teklifi taslağının ürün fiyatlarını düşürmek için hedefi, üretimden tüketime giden bol aracılı zinciri kırmak…
Mevcut durum şu şekilde: Yaş meyve ve sebze pazarlamasında, ürün tüketici pazarına ulaşıncaya kadar, bazen 3 bazen 5 aracı değiştiriyor. Bu uzun pazarlama kanalı ve pazarlama koşullarındaki yetersizlikler, çabuk bozulabilen yaş sebze ve meyvelerin zayiatının büyük, masraflarının yüksek olmasına sebep olarak; fiyatlarının yükselmesi sonucunu doğuruyor. Örgütlenmemiş küçük üreticilerin fazlaca olması da aracılara bağlılığı ve aracı sayısının artmasına neden oluyor. Bu da pazar marjını yükseltiyor…
Üretici örgütlenmesi… Taslağın getirdiği belki de en olumlu yenilik üreticilerin kooperatifleşmesini sağlaması ve üretici örgütlerine stopaj avantajı getirmesi. Üreticilerin örgütlenmesini teşvik için hal içerisinde kooperatiflere yüzde 30 yer belirleniyor.
Komisyoncu… Taslağa göre, bundan böyle aracı komisyoncu olmayacak, tüccar olacak. Bu da, komisyon yerine, satış karının gelmesi anlamı taşıyor. Kar marjının en fazla ne olacağının belli olmaması da fiyatların daha fazla artması riskini doğuruyor.
İçerik… Tasarı, hallerin kapsamına sebze ve meyvelerin yanı sıra, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, su ürünleri, arı ürünleri ve kesme çiçeği de dahil ederek, pek çok alana yeni düzenlemeler getirmiş oluyor.
Hal sayısı… Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2016 yılı verilerine göre, Türkiye'de 176 adet toptancı hali; bu hallerde ise yaklaşık 10 bin işyeri bulunuyor. Antalya'da 24; Mersin'de 16; Aydın'da 10; Tokat'ta 7; İzmir'de 6; Manisa, Hatay ve Bursa'da 5; İstanbul'da 3, Ankara'da ise 2 adet toptancı hali mevcut. Kanun taslağı bu haliyle yasalaşırsa; hal sayısı 176'dan 30'a düşecek… Hal sayısının azaltılmasıyla özellikle Antalya, Mersin gibi fazlaca hale sahip illerde tek halle idarenin yasıl yapılacağı bilinmiyor. Ayrıca bu şekilde, ulaşımın uzamasıyla masraf daha da artabilir… Hal sayısı düşünce kira fiyatları ne seviyeye ulaşacak, özellikle özelleşme hükmü ile nasıl bir rant oluşacak belirsiz...
Bu 30 halin nerelere kurulacağına ise, sekiz bakanlık, ilgili belediyeler, ticaret ve sanayi odaları, ticaret borsası, ziraat odası, esnaf ve sanatkarlar odaları temsilcilerinden oluşan Hal Yeri Tespit Komisyonu oy çokluğuyla karar verecek.
Kalite ve hizmet standartları… Taslak ayrıca, hallere kalite ve hizmet standardı getiriyor. Böylelikle ürün zayiatının önüne geçilmesi planlanıyor. Üretim ve tüketim bölgesi hallerinde laboratuvarlar, soğuk hava depoları, müstakil depolar, idare binası, otopark, atık işleme ve depolama alanları ve yönetmelikle belirlenecek diğer altyapı ve hizmet tesislerinin kurulmasını da zorunlu kılıyor…
Özetlenen tüm bu düzenlemeler, sizce gıda fiyatlarını düşürebilir mi?
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün raporuna göre; Türkiye, gıda fiyatı artışında dünyada beşinci sırada yer alıyor… Sorun büyük, gidişat kötü… Hatırlarsanız, 2012 çıkarılan hal yasası ile de sebze ve meyve fiyatlarının en az yüzde 25 azalması öngörülüyordu; ancak 6 yıl geçti, bu öngörü gerçekleşemedi. O halde meseleye tüm muhatapların görüşleri alınarak kapsamlı ve kalıcı bir çözüm getirilmesi gerekiyor. Maliyetlere destek uygulanması gerekiyor; yakıttan işçiliğe her kalem fiyatlara büyük etki ediyor. Ayrıca arz-talep dengesini kendi yararına kullanmak isteyen kötü niyetli satıcıların önüne geçmek için her aşamada yapılacak denetim büyük önem taşıyor…
Üretim planlı yapılmadıkça arz-talep dengesi sağlanamaz; dolayısıyla bu hal yasasının da faydası olmaz. Bize gereken ise, planlı üretim ve dışa bağımlı olmayacak etkili bir tarım politikası…