Hakkâri'de bahar!
Hakkâri'de "Cumhuriyet Devrinin Bir Serhat Vilayeti Hakkâri" konulu uluslararası bir sempozyum düzenleneceğini öğrenince ne yalan söyleyeyim heyecanlandım.
Sempozyumun öncüsü Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi. Ev sahipleri ise Hakkâri Valiliği, Hakkâri Üniversitesi ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Sempozyum, 2 Mayıs'ta başladı, 4 Mayıs'ta bitti.
DTCF'den dönem arkadaşım tarihçi Prof. Dr. İsmail Özçelik DTCF Kantin Grubu'na, oradan bilgiler aktardıkça merakım daha da arttı. İsmail'i aradım, ayrıntılı bilgi istedim.
Atatürk Araştırma Merkezi'nin başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan'ın gayretlerini bilirim. Hakkâri'ye uzanması takdire şayan.
Hakkâri deyince, kimilerinin aklına Ferit Edgü'nın "Hakkâri'de Bir Mevsim" romanı ve bu romandan çekilmiş aynı adlı film gelir. "Sol"un romancılığı bana hep şabloncu gelir. Dili de yapmacıktır. Konular, "gerçeklik" adına hep bir tarafa çekilmek istenir. Kendilerini pazarlamaları, birbirlerine destekleri güçlüdür! (Araştırdığım, kitaplarını yazdığım için "örgütlü" çalışmalarını iyi biliyorum!)
Yalnız Selâhattin Şimşek'i ayrı tutuyorum. Zap Suyu'nun yuttuğu bu idealist öğretmenin Yaşar Nabi Nayır'ın Varlık dergisinde çıkan yazılarının bir araya getirildiği "Hakkâri Dedikleri" kitabı 1950'li yılların Hakkari'sini ve köylerini bize samimi bir diller aksettirir. (Varlık Yayınları, 1960).
Sempozyum bildirilerine bakınca Hakkâri ve yakın çevresinin, tarihten bugüne bütün yönleriyle incelendiğini görüyorsunuz. Hakkâri'nin tarihi üzerine Prof. Dr. İsmail Özçelik'in tebliği bulunuyor. (Ayrıca bahsedeceğim.)
Öğretim görevlisi Okan Ceylan'ın "1950-1980 Arasında Türk Tarımında Yeşil Devrim: Serhat İlimiz Hakkâri Örneği" tebliği hemen dikkatimi çekti.
Birkaç tebliğ başlığı vereyim, sempozyumun önemini siz takdir edin:
Zamanında Hakkâri'de Halkevi şubesi açıldığını bu Dr. Nursel Gülcü'nün "Hakkâri Halkevi ve Faaliyetleri" başlıklı tebliğinden öğreniyorum.
Doç. Dr. Oktay Bozan'ın, "Mütareke Döneminde İngilizlerin Hakkâri ve Çevresinde Takip Ettiği Siyaset Üzerine Bazı Değerlendirmeler", Doç. Dr. Cengiz Kartın'ın "İngiliz Binbaşı Edward William Charles Noel'in İstihbarat Raporlarında Hakkâri ve Yöresi", Doç. Dr. İsmail Köse'nin "I. Dünya Savaşı Sonrasında İngiltere'nin Musul Politikası: Kürt Ayrılıkçı Hareketlerinin ve RAF'ın İngiliz Politikaları Doğrultusunda Kullanılması (1919-1923), Doç. Dr. Gökhan Murat Dalyan'ın "XX. Yüzyılın Son Çeyreğinde Hakkâri Şeyhleri ve Misyonerler" tebliğleri yakın tarihimize ışık tutuyor.
Arş. Gör. Fasih Dinç'in "Osmanlı Devleti, Müslüman Aşiretler ve Batılı Güçler Arasında Nasturîler, 1876-1914" başlıklı tebliği yanında daha üç tebliğ Nasturîler ve Hristiyan Tayyarîler'e dair.
Doç. Dr. Kasım Tatlılıoğlu, "Göç, Kentleşme, Yoksulluk, Suç ve Travma Kavramlarının Hakkâri Şehri Bağlamında Değerlendirilmesi" tebliği bizim için öğretici olsa gerek.
İş, göç, tarım, nüfus hareketleri, belediyecilik üzerine daha birçok tebliğ sunulmuş.
Sevgili Mehmet Ali Beyhan! Bildiriler bir an önce basılsın lütfen! Özellikle siyasîlerin bu bildirilerden öğrenecekleri çok şey var! Eğer okurlarsa, orada burada ayrıştırıcılığı siyasetin bir umdesi görmekten kesinlikle vazgeçeceklerdir!
Kendimizi bilmenin tek yolu var: Ortak "dil". Aynı "dil" anlaştırır. "Dil" gönül demektir ve "dil" kelimelerle gönle giden yol demektir. (Devam edeceğiz.)