"Nas"lı dönem devam mı edecek, "nas"sız döneme mi geçilecek? Her şeye hâkim, neredeyse insan üstü varlık gösterilen muhterem Reis Beyefendi'nin kabineyi açıklaması sizce bir mana ifade eder mi?
Hakikaten, R. T. Erdoğan'a dinî sınırları zorlayan, akıl almaz sıfatlar yakıştırılmıştır. Fevai Arslan adında bir milletvekili, R. T. Erdoğan daha başbakanken "Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var." cümlesini kurmuştu. (16 Ocak 2014). Daha önce partisinden bir il başkanı da R. T. Erdoğan için "İkinci peygamberimizdir." demişti.
Ona yakıştırılan dinî sıfatlar saymakla bitmez.
Bu sıfatları yer yer hatırlattım; şirke girildiğini vurgulamak istedim. R. T. Erdoğan da kendisine yakıştırılan bu sıfatlar karşısında sessiz kalmamalı, "Ben bir beşerim." demeliydi. Demedi.
R. T. Erdoğan, sümme hâşâ Allah'ın vasıflarını haiz gösteriliyor, peygamber mesabesinde görülmek isteniyor ve hatta "peygamber" deniyor ya Kur'ân-ı Kerîm'i anlayarak okuyanlar, Hz. Peygamber'in bile "melek peygamber" değil; "beşer peygamber" olduğunu idrak edeceklerdir.
Reislerine peygamberlik yakıştıranlar müsterih olsunlar; Hz. Peygamber de gaybı bilemezdi! Gaybı bilmek Allah'a muhsustur. ("De ki: "Allah'tan başka göklerde olsun yerde olsun hiç kimse gaybı bilemez." (Neml, 27/65). Yalnız bir istisna var: "Gaybı O bilir, gizlisini kimseye açmaz; Ancak elçi olarak seçtiği başka." (Cin, 72/26-27).
R. T. Erdoğan, gaybı bilemedi! "Nas" dedi; ama, "nas" zincirini kuramadı!
Ne desem şimdi... "Nas" ısrarı kendisince öyle dinî vecibe ki, başı kapalı, sırtı açık. (Öyle demezler gerçi... Daha aşağıya inmeyeyim!)
Önceki akşam açıklanan kabine listesinde herkes Mehmet Şimşek'in adını duymak için kulak kesilmişti. Beklendiği gibi Mehmet Şimşek ekonominin dizginlerini elinde tutacak mekanizmanın başında yer alıyor. Bu kadar konuşulan isim, mutlaka şartını da koşmuştur. "Reis Bey, kusura bakmayın, ben sizin 'nas'ınızın dışında faaliyet göstereceğim. Kabulünüzse varım." demiştir. O makama başka türlü oturamazdı.
Şimdi ilâhî güç yükledikleri Reis Bey, artık "nas" demeyecek, kendince "dinî tedbir" alamayacak. Ne olacak o zaman? O kadar dinî sıfat yakıştırdılar, "ilah", "peygamber" mertebesine çıkardılar. Bu sıfatlar gide gide üzerinden düşecek mi?!
Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten, şimdi mucize bekleniyor, dense yeridir.
Mehmet kardeş, malî işlere öyle bir el atacak ki, enflasyon taban yapacak, yer sarsılacak, gök gürleyecek, yeni nizam kurulacak, halkın cebi para görecek, geçim derdi, artık çok gerilerde kalacak. Refah artacak. Sonraki nesiller, torunlarına, "Bir zamanlar cep delik, cepken delikti çocuklar..." cümlesiyle başlayan masallar anlatacaklar, refah içindeki çocuklar merakla, "Dede/nine, cep delik cepken delik dediğiniz nasıl bir şey!" diye soracaklar, tekrar tekrar anlattıracaklar.
Mehmet Şimşek geldi, umudumuza sınır yok!
Mehmet Şimşek 2007'den 2018'e kadar Ak Parti hükûmetlerinde ekonomi bağlantılı bakanlıklardaydı. 2018'de "Tek adam" yönetimine geçilince bakan yapılmadı. Yerine Berat Albayrak getirildi. Ekonomide işler hızla aşağıya doğru gidince, Berat, Saray'la yakın akrabalık ilişkisinin rahatlığı içinde, bir sayfa imla özürlü açıklamayla istifasını verdi, makama Lütfi Elvan oturtuldu. O da kendi tespitleri üzerinden yürüttürülmeyince istifa etti. Yerine gelen Nureddin Nebati evlere şenlik icraat sergiledi; insanlarımız, çöküşte, nice zamandır unuttukları tebessümü hatırladılar. Bu da bir şey!
Önümüzdeki ay maaşlara zam ayı. Para bulunmalı. Hazine borçla ayakta tutuluyor. Cari açık önceki aylara göre gittikçe açılıyor. İthalat-ihracat hiçbir surette dengelenemiyor.
Mehmet Şimşek, 2018'de bakanlığı devrettiği sırada dolar kuru 4,70 idi. Yıl: 2023. Şimdi yine ekonominin başında. Dolar kuru fersah fersah yukarıda: 22,00 dolayında.
Nice nice dert...
Hadi Mehmet! Görelim seni... Sihirli değneğini çıkart!
