Görev Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşüyor

Rezalete bakar mısınız. Koalisyon güçleri denilen ABD, İngiltere, Avustralya ve Danimarka uçakları "Esat güçleri" denilen askerleri vurmuşlar, öldürüp şehit etmişler; utanmadan diyorlar ki: "Parası neyse verelim!"

Bir ülke askeri "parası neyse verilecek" kadar değerli görülüyorsa o ülke de, halkı da, batmış demektir ki zaten Suriye batmış durumda.

Bu bakış, salt Suriye meselesi ile sınırlı değil. Bu bir felsefe. ABD ve "koalisyon güçleri" denilenlerin zihniyeti. Kısaca, Batı'nın İslam dünyasına bakışıdır.

"Dilediğini yap. Bombala. Öldür gitsin. Hiç önemli değil... Nasıl olsa öldürürüz, sonra da parasını verir hiçbir şey olmamış gibi kol kola gezeriz" demektir bu...

Başka?

İslam toplumlarını küçümsemektir bu... Yok saymadır. "İnsan bile değilsiniz" yaklaşımıdır... Çok daha ileri gidersek Arap varlığına olan saygısızlıktır...

Bunu beğenmedim...

Kaldı ki Amerika'nın yeryüzünde uçan kuştan haberi oluyor ama bir saat boyunca nereyi, kimi bombaladığından haberi olmuyor... Bu durum size garip gelmedi mi?

Dolayısı ile aynı zamanda inanmadım...

Türkiye'ye siyasi saldırı.

ABD ve onunla birlikte hareket eden koalisyon güçleri, Türkiye'deki 15 Temmuz FETÖ darbesinin başarısız olmasından rahatsız oldu... Bunun böyle olduğunu geçen gün yazdık. Hollandalı melez "aşırı sağcı" dedikleri kişi "üzüldüm" diyerek bütün Batı'nın içindekini söyleyerek belirtti.

Diyebilirsiniz ki, Hollanda gibi küçücük bir ülkede, siyasi gücü olmayan bir "densizin" sözüne mi kanacağız? Hayır, mesele o değil. O "densiz" sanılan kişi merkezi ABD'de bulunan bir vakıftan besleniyor...

Batılı ülkeler, diplomasiye uymayacak ve fakat birinin kendileri adına söylemesini istedikleri sözleri işte böyle tiplere söyletiyor.

Emin olun durum kişinin şahsından kaynaklanmıyor. Kişi bir projenin adamı...

Diyeceksiniz ki nereden biliyorsunuz? Elbette yüzde yüz kendisiyle konuşup, istihbarat aldığımdan değil. İlişkilerinden sonuca gidiyorum. Ulus ötesinden finanse edilmesinden ve bağlılığından böyle bir sonuca varıyorum.

Birliği bozmayın...

İktidar aklını başına almalı.

İçinde bulunduğumuz süreçte Türkiye büyük bir karmaşanın tam ortasında duruyor ve nereden geleceği belli olmayan bir tehlike ile karşı karşıyayız.

Hava sisli ve bulanık.

İşte tam bu noktada MHP Genel Başkan adaylarından Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın sözleri çok önem taşıyor. Önceki gün Yeniçağ'da çıkan haberin bir bölümünde Hoca şu tespitlerde bulunuyor:

"Özdağ, "FETÖ, ikinci bir darbe girişimi için zemin hazırlığında." dedi. Darbenin dinamiklerinden birinin, Avrupa Birliği'nin pasif, ABD'nin ise aktif olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "tasfiye etmek" istemesi olduğunu ifade eden Özdağ, "FETÖ, harekete geçerken ABD'nin bilgisi, onun ötesinde, onayı olmadan harekete geçmesi mümkün değildir diye konuştu."

Bu tespitler yanlış değil. Kimse fikrini, duruşunu, ideolojisini terk etmesin ama ülkenin birlik ve bütünlüğüne de destek versin...

Burada ilk ve en önemli görev Sayın Cumhurbaşkanı'na düşüyor. Çünkü hedef bizzat kendisi... Öyle ise ülkücüleri kırmayın... Solcu diye kimseyi karalamayın. Milliyetçiler başta olmak üzere kimseyi haksız tutuklamalarla yorup incitmeyin... Millî birliği bozacak adımlar atmayın.

Kamu imkânlarını eşe dosta dağıtmadan adil verin... Memur sınavlarını, atama ve terfilerini liyakate göre adaletle yapın. Milleti kucaklayın, görüşlere saygılı olun tavsiyesinde bulunuyoruz...

Bizden söylemesi...

Yazarın Diğer Yazıları