R. T. Erdoğan ile İlham Aliyev, Karabağ''da buluştular. Önceki akşam ikisinin konuşmasını dinledik. İlham Aliyev''in "Türk" vurgusuna dikkat ettiniz mi? R. T. Erdoğan ise, Azerbaycan Türklerin sadece "Azerî kardeşlerimiz" diye andı. İrticalen konuşsaydı herhâlde o da "Türk"ü vurgulayacaktı. Kâğıttan okuyordu. Başdanışmanları hususiyetle "Azerî" yazmışlar.
Karabağ aynı zamanda Turan''a açılan kapı.
1944''den sonra Sovyetler korkusuyla "Turan" öcü gösterilmek istenmiştir. İçimizdeki bazı donuk beyinliler "Turan"a bön bön bakarlar, dahası "gericilik" görürler. Sovyetler''in Turan''ı niçin öcüleştirmek istediklerini idrak edemezler.
Rusya''da Lenin''in liderliğinde, Çarlık yıkılmış, kendi Jülyen takvimlerine göre 25 Oktobr/Ekim 1917''de (Miladî takvime göre 7 Kasım 1917) ülkede komünist rejim kurulmuş, Soyyetler''e giden yol açılmıştır. Bu yol çok kanlı bir yol. Milyonlarca insan katledilmiştir. Bütün isyanları bastırmışlar, Türk ülkelerini tarumar etmişlerdir. Turancılık, Türk''ü uyandıracağı için, Ruslar Türklerin birliği emeline şiddetle tavır koyarlar. Ama bizim beyni yıkanmışlar, bunlara kanmışlardır. Sovyetler dağıldığı, komünist idareler çöktüğü hâlde, bir türlü toparlanamadılar; etnikçiliğe bel bağladır.
(Lenin''in hareketinin, Türkiye''ye inanılmaz bir faydası, Birinci Dünya Savaşı''ndan çekilmesi olmuştur. Çarlık devam etseydi, Ruslar belki de tarihî hayalleri Akdeniz''e inmiş olacaklardı. Kimse, yok canım, bu kadarı da fazla, demesin. Ruslar Türkleri yene yene topraklarını genişletmişlerdir.)
Ziya Gökalp''ı 25 Ekim 1924 günü kaybettik. "Oktobr Devrimi''yle Gökalp''la ne bağlantısı var?" diyeceksiniz.
Gökalp, komünistlerin Çarlığı yıkmasıyla Türkler için umutlanmış, Turan yolu açılıyor, demeye getirmiştir. Gökalp Oktobr Devrimi''nden sonra "Rusya Türkleri Ne Yapmalı?" makalesini yazdı. (Yeni Mecmua, S. 38 (4 Nisan 1918) s. 233-235. Aynı metin, 16 sayfalık bir kitapçık olarak ayrıca yayınlandı.)
Gökalp makalesinin girişinde "Türklerin umumî ve ebedî vatanı olan ''Turan'' kıtası, muhtelif zamanlarda muhtelif hâkimiyetler altına geçmiştir. Biz, bu hâkimiyetleri, üçü Türk üçü yabancı olmak üzere altı devire ayırıyoruz." der ve devreleri sıralar:
1 - Türk Hâkimiyeti Devri: Mete Han (M.Ö. 209-M.S. 93).
2 - Tatar Devri: Süvarlar, Avarlar (93-545).
3 - İkinci Türk Devri (545- Cengiz istilâsı zamanına kadar).
4 - Moğol Devri (Timur''un çıkışına kadar).
5 - Üçüncü Türk Devri (Timur''dan Rus istilâsına kadar)
6 - Rus Devri''dir ki; Rus istilâsından bugünkü güne kadar.
Lenincilerin Çarlığı çökertmesi Gökalp''ı pek sevindirir:
"İşte şimdi de Rus Çarlığı''nın inhilâle uğramasıyla [dağılmasıyla] ''Turan'' yeniden Türklerin hâkimiyetine geçtiği için, ''Dördüncü Türk Devri''nin yani Turan hâkimiyetinde yedinci bir devrenin başladığını görüyoruz. Binaenaleyh, Türklerin dördüncü defa olarak Ergenekon''dan çıkmasına tesadüf eden gün, bizim için yeni bir Ergenekon Bayramı olacaktır."
Ama olmadı. Kendi sağlığında, bütün Türk ülkeleri yine Rusların istilâsına uğradı.
Sovyetler dağılınca, bir umut doğdu. Türk devletleri bağımsız. Rusya Federasyonu''na bağlı yedi Türk cumhuriyeti var. Sonra Kırım''a da girdiler.
Hayat kısa, tarih uzun. Zaman çarkının Türklerin lehine dönmeyeceğini kimse söyleyemez.
******
Yazarımız Yağmur Tunalı''nın annesi vefat etti. Allah rahmet eylesin. Yağmur Tunalı''yla fakülte yıllardan beri beraberiz. Yağmur... Acın acımızdır. Başın sağ olsun.
