Gazetecilerin ‘deprem’ densizliği

- Efendim Devlet Bahçeli’nin konuşmasını nasıl buluyorsunuz?
Sordukları da kim dersiniz!
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir.
MHP Genel Başkanı ne konuşmuş ki, gazeteciler O. Baydemir’in fikrini soruyorlar?
Deprem Van’da oldu...
Van nerede?
Doğu’da.
Gazetecilerin aklıyla “Doğu” ve özellikle “Güneydoğu” PKK’dan sorulur.
MHP Genel Başkanı da milliyetçi. PKK’nın kökünün kurutulması gerektiğini her fırsatta söylüyor.
Öyle müptezel bir gazetecilik ki, “milliyetçi” partinin başkanı deprem hakkında farklı konuşacak, “Siz askere polise taş atarsanız, başınıza işte bunlar gelir!” diyecek!
Türkiye’de önce gazetecilik sorgulanmalıdır.
Hadi muhabir beceriksiz, akılsız, peşin hükümlü.
Bahçeli hakkında kuşkulu soruyu ve cevapları döne döne yayınlayan basın-yayın organlarının yöneticilerine ne demeli?
Onların da aklı muhabirleri kadar çalışıyor ancak.

***


Osman Baydemir’e bu köşede çok yüklendim... Bunları hak etmişti ama şu gerçeğin altını çizmeliyim. Baydemir İnsan Hakları Derneği yöneticiliğinden başlayarak hep politikanın içinde olmuştur ve büyük tecrübe kazanmıştır.
PKK içinde “Silâh bırakılmalıdır!” diyebilen “meşru” tek politikacıdır.
(Öcalan, bu yüzden, Baydemir’e çok kızmış, çocuk gibi azarlamıştı.
PKK’nın bir başka örgütü olan KCK’nın adamları da Baydemir’i sorgulamış, bayağı bunaltmıştı, hatta intihar noktasına getirmişti.)
PKK destekçileri sıkıştıkları zaman kelime oyunları yaparlar, “Asker de PeKeKe de silâhları sustursun” derler. Baydemir, biliyor ki asker silâhsız olmaz. Kelime oyunu yapsa bile hususiyetle PKK’nın silâh bırakması gerektiğini vurguladığına inanıyorum. (Osman Bey, Öcalan’a inat geçen gün yine PKK’nın silâhı bırakması gerektiğini söyledin. Beni mahcup etme... Sözünün arkasında dur. KCK’nın muhakemesi seni ürkütmesin... Mademki bu yoldasın cesaretini toplamak zorundasın.)

***


Baydemir, gazetecinin akılsız sorusu karşısında: “Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamayı yeterli ve değerli buluyorum” demiş.
Tecrübeli bir politikacı, bundan başka söz söylemez...
Gazeteci herhâlde şöyle demesini bekliyordu:
“MHP’den gelecek hayır Allah’tan gelsin!”

***


Herkes bu toprağın insanı... PKK’nın içindekiler de... Van senin, benim, onun ülkesi...
Orada bir dram yaşanıyor... Bu acının yüreğini yakmadığı bir kişiyi gösteremezsiniz. Bir parti bir bölgenin, bir grubun partisi olabilir mi?
Bahçeli, şunları söylüyor:
“Binalar umutların, sevinçlerin üzerine devrilmiştir. Deprem, özlemleri, kavuşmaları silindir gibi ezip geçmiştir. Çöken yalnızca evler, işyerleri, yurtlar, yollar değildir. Vanlı kardeşlerimin hayalleri, beklentileri, sevdaları, arzuları da sarsıntılarla tahrip olmuştur. Şüphesiz yaşadığımız elem tarifsiz ve çok derindir.”
“Milliyetçi” parti herkesi kucaklamak zorunda... Bunu nasıl anlamıyor şu gazeteciler!

***


Yeri gelmişken.
Önceki gün bir gazete tam “taraf” olmuş başlık atmış: “Bravo Başbuğ!”
Kastettiği Devlet Bahçeli.
Van’daki depremin milliyetçilerin yüreğini soğutacağını sanıyor bu düşüncesizler...
Tam bir kepazelik...
Bölücülere arka çık, bölücülüğe karşı konuştuğu zaman kalemine geleni yaz, sonra “Deprem acıları hepimizin acısıdır” diye konuşunca, farklı bir şey bekler gibi, şoka gir ve “Bravo Başbuğ!” diye başlık at!
Şartlanmışlık insanın zekâsını da köreltiyor.

Yazarın Diğer Yazıları