G20, ev sahibi Modi ve Müslümanlar
Dün itibarıyla başlayan G20 zirvesi, bugün de devam ediyor. Zirvenin ana başlığı “Tek Dünya- Tek Aile- Tek Gelecek”; bu kapsamda sürdürülebilir kalkınma ve büyüme, iklim finasmanı, ticaret ve yatırımlar, dijital geçiş ve de uluslararası barışı korumak tartışılacak ana başlıklardan.
Zirveye bu yıl ev sahipliği yapan ülke ise, Hindistan.
Belki de artık “Bharat” demek daha doğru olacak, zira Başbakan Narendra Modi’nin G20 zirvesinin açılışını eski Hindu kutsal yazılarına dayanan Sanskritçe bir kelime olan, ayrıca anayasada ülkenin iki resmî isminden biri olarak yer alan “Bharat” etiketli ülke tabelasıyla yapması, ülkenin ismindeki resmî değişikliğin bu zamana kadarki en büyük göstergesi oldu.
Bu değişikliğin muhalefetteki kısaca “Hindistan” olarak anılan Hindistan Ulusal Gelişimsel Kapsayıcı İttifakı’nın Modi’de sebep olduğu rahatsızlığa dayandığının ileri sürüldüğünü de belirtelim…
Bu bilgi bir yana, biz yine de alışık olduğumuz ismiyle devam edelim konumuza…
Müslümanlar ve Hindistan
Hindistan Başbakanı Modi, G20 zirvesi öncesinde yazdığı makalede, ülkesini demokrasinin annesi olarak tanımlıyor.
“Dünya tek bir ailedir” anlamına gelen “Vasudhaiva Kutumbakam” felsefesiyle başlayan makalede, sınırları, dilleri ve ideolojileri aşan evrensel bir aile olarak ilerlemeye teşvik eden her şeyi kapsayan bakış açısından bahsediliyor.
Bu açıdan, tek dünya olarak gezegeni besleme, tek aile olarak büyüme arayışında birbirini destekleme ve ortak bir tek geleceğe birlikte ilerleme vurgusu yapılıyor.
Yani ‘hepimiz kardeşiz, el ele verelim dünyamızı güzelleştirelim’ vurgusu, ana tema.
Ancak...
Öte yandan, Hindistan’da 2014’ten beri başbakanlık görevi yürüten Narendra Modi, başta Müslümanlar olmak üzere, Hindu olmayanlara ikinci sınıf muamele yapan ve Hindistan’ı “etnik demokrasi” haline getiren otoriter bir figür.
Hatta bu, iyimser bir değerlendirme. Zira, son yapılan bazı araştırmalar, Hindistan’ın artık tıpkı Rusya gibi “seçim otokrasisi” haline geldiğini ortaya koyuyor.
Peki, dün ve bugün, Müslüman nüfusu yüksek ülkelerin başkanlarıyla da bir araya gelen bu otoriter lider Modi, ülkesi içerisindeki Müslümanlara nasıl ayrıkçı muamele yapıyor?
2019 yılında yeniden seçilen Modi, vatandaşlık yasalarında değişiklikler yaparak, ülkeye yasa dışı yollarla giren bazı dini azınlık gruplarına (Hindu, Hristiyan, Budist, Sit ve Parsee) vatandaşlık hakkı tanıyor ancak Müslümanları bu yasalar kapsamına almayarak dini temelli ayrımcılığı teşvik ediyor.
1992’de Hindu milliyetçisi gruplar tarafından yıkılan Babri Camii’nin Hindular için de Müslümanlar için de dini önemi bulunan konumunu, uzun hukuki süreçlerin ardından 2019’da Hindistan Yüksek Mahkemesi tarafından Hindu taraftarlarına verilerek, buraya Hindu tapınağı inşa edilmesinin yolu açılıyor. Bu olay, Hindistan’daki dini ve siyasi anlaşmazlıkları -kaçınılmaz bir şekilde- perçinliyor.
Bunların yanı sıra, Modi’nin başbakanlığı döneminde, Hindistan’da dini temelli şiddet olaylarında büyük artış gözlendi. Özellikle, söz konusu vatandaşlık yasasına dair protestolarda bir çok kişi öldü ve yaralandı. Müslümanlar hak ve özgürlüklerine yönelik ihlallerden dolayı önemli sorunlar yaşıyor. Modi, söylemleriyle perçinlediği bu düşmanlığın sebep olduğu şiddet olaylarına karşı, bilinçli bir şekilde önemler almaktan kaçınıyor.
Geçtiğimiz haftalarda Yeni Delhi yakınlarında çıkan dini kaynaklı şiddet olaylarında can kayıpları yaşandı; bugün, G20 zirvesi devam ederken, o bölgede aileler hâlâ yas tutuyor.
Geçen yıl, Vatandaşlar ve Avukatlar Girişimi tarafından yayınlanan raporda, Modi’nin Hindu milliyetçiliğinin Hindistan’da hukuku, Müslüman toplumunu sürekli korku içinde yaşatmanın bir aracı haline getirdiği iddiası yer alıyordu.
Hatta Modi’nin yeniden seçildiği 2019 yılında, Müslüman seçmenin baskı altına alındığı, bu yolla Modi’nin sandalye sayısını arttırdığı dahi ileri sürülüyor.
Katılımcılar farklı mı?
Bunlar, tek dünya ve tek aile vurgusuyla G20 ülkelerini bir araya getiren ülkede yaşanan ayrıştırmalardan, ötekileştirmelerden yalnızca bazıları.
Peki, ev sahibi farklılıklara karşı saygısız bir otoriterken, katılımcılar ondan çok mu farklı, diye sorarsanız; cevap belli. Tabii ki, hayır.
Ama Modi’nin resmî internet sitesinde paylaştığı makaleyi görünce, böyle zirvelerin temel temalarının önemli sonuçlar sağlayacağını düşünenleriniz varsa diye, ev sahibi ülkede yaşanan ayrımcı manzarayı netleştirmek istedim.