Fırat'a sahip çıkmıyorsan...

Geç CHP açıklamasını. Sen evladının katiline bak. CHP şunu demiş, bunu yapmış, Kılıçdaroğlu "partiden kovarım" demiş. Bunlar Türkiye'de olağan işler. Asıl olana bak sen.

Nedir asıl olan?

Fırat ÇAKIROĞLU'nun katilinin gördüğü muamele...

Ege Üniversitesi'nde; seni, beni, bizi temsil eden, davanın lideri durumunda olan (olmasa da fark etmez) aslan gibi bir delikanlı, PKK'lı katiller tarafından öldürülmüş ve katili üniversitede okuma hakkı almış...

Bu durum MHP siyasetçilerini rahatsız etmiyor mu?

En azından adalet adına..

Hukuk adına...

İnsanlık için...

MHP'nin evladı değil mi Fırat?

Ya Tuğrul Türkeş'in..

Onun da kardeşi sayılmaz mı?

Başbakan Yardımcısı olduğu hükümet döneminde bir vatan evladı öldürülüyor ve katili neredeyse ödüllendiriliyor?

Bu durum hiç ilgisini çekmiyor mu?

Yazık!

MHP yönetimi kimsenin arkasında durmak istemiyor. Balyoz-Ergenekon davalarında da böyleydi..

Bu gibi durumlarda "Mahkemeleri bekleyelim?" cümlesini kurarlar.

Açıklamaları bundan ibarettir. Devamında belki şöyle bir cümle daha gelebilir: "Biz hukuka saygılıyız."

Sahi mi?

Siz saygılısınız da biz, her gün hukukla sille tokat kavga mı ediyoruz? Yoksa "edin" mi diyoruz.. Biz daha çok saygılıyız. Eğer hukuk kendine saygı duyar da gerçek adaletin temsilcisi olursa..

Hukuk kendini rezil ediyorsa biz neden ona saygılı olalım. Önce kendi saygınlığını korusun.

"Mahkemeleri bekleyelim.."

Hangi mahkemeleri bekleyecekmişiz?

FETÖ mahkemelerini.

Eğer onların söylediği gibi yapılsaydı ve FETÖ mahkemelerini beklemeye devam etseydik, sonucun ne olacağı belliydi.

Herkese müebbet...

Bu muydu beklenen adalet?..

Kusura bakma kardeşim... Eğer Fırat'a sahip çıkmıyorsan, düşersek hiçbirimize çıkmazsın demektir. Ben bunu böyle anlarım. Öyle anladığım için de sana güvenmem. Bilirim ki arkamda kimse yok.

Ben vicdanıma yaslanmışım. Biliyorum: Boşluktayım..

Adalet bu ise sonuç bellidir...

Adamlar partili hâkim, savcı atıyor. Kendi partisinde görev yapmış avukatları mahkemelere karar verici olarak gönderiyor.

Şimdi biz buna ne demeliyiz?

Burası sözün bittiği yerdir.

Bundan sonra olacakların işaretleridir.

Ne demiştik?

"Türkiye'ye partili cumhurbaşkanlığı yönetimi geldiğinde hâkimler partili cumhurbaşkanının elinden çıkacak. Yargı siyasallaşacak. Git partiden kağıt getir, araya torpil koy, işini hallet noktasına götürür bizi.."

Söylemiştik değil mi?

Demek ki haklıymışız... Buyurun..

İşte partili hâkim, savcı atamaları başladı...

Yazarın Diğer Yazıları