Fiilen padişahlık/ halifelik yok mu?!
Vahîdettin ve M. Kemal'e dair yazınca, keskin bir kamplaşmayla karşılaşıyoruz. Padişahçılar/halifeciler, "Millî Mücadele verilmeliydi. Mutabıkız. Birinci Meclis esas." derler(di). Bu da yalanmış.
Birbirimizden kopmuşuz, tamamen farklılaşmışız.
Öyle mektuplar geldi ki, yazık dedim. İki mektuptan bölümler vereceğim. Meselenin nerede düğümlendiğini göreceksiniz:
Atatürk'e karşı mektup:
"Siz Atatürk'e tapanlar, Vahdetin'i de, padişahları da sevmezsiniz. Varsa yoksa Atatürk. M. Kemal gerçek bir lider olsaydı, 'Atatürk' soyadını almazdı; çünkü, Türk tarihi Mete Han'a kadar gider. Mete Han, Satuk Buğra Han, Bilge Kağan, Selçuk Bey, Osman Bey... Türklerin atasıdır.
Vahdettin İngiliz gemisine binerek kaçmış... Zekâna hayranım.. Kaçmasaydı da yaveri tarafından rezil mi edilseydi?
Abdülmecid Efendi kaçmadı da ne oldu!.. M. Kamal tarafından Osmanlı ailesinin tümüyle birlikte, rezilane bir şekilde Fransa'ya sürüldü.. Rusların Tatarlara yaptığı gibi...
Gazetedeki köşende ahkâm kesebilirsin. Sana ancak, CHP'liler, İP'liler ve bilumum sol Kemalistler inanır. Fakat atalarına saygı duyan sağ duyulu hiçbir vatandaş inanmaz.
Oysa İstiklal Savaşı'nın kıvılcımını ateşleyen ve Ermenileri, Gürcüleri yenen, vatanın kurtulmasında Türk milletine güven veren Kâzım Karabekir... Zafer kazanıldıktan sonra, M. Kemal tarafından hedef gösterilen ve süründürülen K. Karabekir Paşa'dır.
Bizi bin yıllık alfabemizden ve kültürümüzden koparan, Dinî eğitimi yasaklayan, kutsal kitabımıza 'gökten indiği sanılan dogma' diyen M. Kemal'dir..
Siz M. Kemal'in her yaptığını alkışladığınızdan, inananları, gerçek Müslümanları öcü ve gerici gördüğünüzden yolumuz ayrışıyor..
Mensubu bulunduğunuz siyasî görüş 60 yıldan bu yana iktidar yüzü görmediğinden takkeyi, pardon şapkayı önünüze koyup biraz düşünseniz diyorum..." (H. Kahraman)
Vahîdettin'e karşı mektup:
"Vahidettin, hain Mustafa Sabri tarafından hazırlanan idam kararını niye onayladı, Atatürk'ün kurtuluş mücadelesini başlatması için Anadolu'ya gönderdiği hâlde?
Bir numara Atatürk düşmanı olan Mevlanzade Rıfat'ın kitabını kaynak gösteren Vahidettinci yazarlar o zat gibilerinin beyinlerini yıkamıştır; kumarhanelerde basılan Necip Fazıl, 'Keşke savaşı Yunan kazansaydı' diyen Fesli Kadir gibileri başı çekmiştir.
Turgut Özakman Mevlanzade Rıfat'ın kitabı için "Yalan, yanlış, martaval yığını" demiştir.
Kadir Fesli kendisi gibi Atatürk düşmanı olan Mevlanzade. Rıfat'ın kitabına dayanarak Atatürk'ün Anadolu'ya çıkışını şöyle izah eder:
'İstanbul ve Ankara iki hasım (düşman) pozunu, karşı karşıya olacaktır. Bu oyun düşmana karşı Anadolu ile el ele, bir siyasî komplo, bir ince politika olarak başlatılmış, padişah ve İstanbul Hükümeti, bu oyunu büyük bir ciddiyet ve teatral bir kuvvetle oynamışlardır."
Turgut Özakman da Yunan hayranı Fesli Kadir'e şu yanıtı verir: 'Ama o fetvalar, o isyanlar, ... , o milliyetçileri tepelemek için İngilizler'e türlü türlü önerilerde bulunmalar, bunlarla ilgili binlerce belge, tanık, Vahidettin'in kendi itirafları filan nedir? Eğer bu oyunsa buna olsa olsa Kanlı Nigâr oyunu denilebilir.'" (Kamuran)
Şu anda fiilen padişahlığı/halifeliği kurdular mı? Kurdular. Peki halk memnun mu?!!