FETÖ okullarının sırrı çözüldü...
Etrafı, sözde "müttefikleri" ve güya "dostları" tarafından kuşatılmakta olan bir ülkeyiz... Türkiye üzerine yapılan hesaplar artık kimsenin "sahiden öyle mi" diyemeyeceği kadar açık...
Ne diyor Türkiye'nin 26. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "darbenin asıl hedefi Türk Silahlı Kuvvetleri'ydi."
Doğru...
Neden doğru?
Çünkü Türkiye'nin etrafını sarmak ve millî hedeflerini gerçekleştirmesine engel olmak için TSK'nın etkisizleştirilmesi gerekiyor da ondan...
ABD ve gerçek müttefiki AB ülkeleri, Türkiye'nin etrafının sarıldığını bal gibi biliyorlar. Kafkaslarda başlayan Rusya-ABD geriliminin öncesini hatırlayın...
Neresiydi ilk hedef?
Afganistan...
Afganistan'da ABD'nin kullandığı araç kimlerdi?
El Kaide...
Suudi Arabistanlı bir iş adamının kurduğu ve güya bir baskınla da ortadan kaldırdığı Bin Ladin...
Suriye'de kim ya da kimler?
Gene İslamcı örgütler...
ABD sözde demokrasiyi onlarla götürmekte Arap coğrafyasına... Kan, gözyaşı, ihanet, yer yüzünde insanlığın görmediği vahşetin kaynağı ne olarak gösteriliyor?
İslam...
İslam dini, adeta cinayet virüsü üreten bir inanç sistemi gibi gösterilmiyor mu dünyaya?
Evet...
İnsanları canavara dönüştüren bir inanç sistemi haline getirilmedi mi?
Gene evet!
Dikkatinizi çekerim: Türkiye'nin güneyinden sınırını kontrol etmek için PKK/PYD örgütleriyle iş birliği açıktan yürütülüyor. İşte Menbiç'e varıldı. Türkiye'nin tüm itirazlarına rağmen ABD ve yandaşı AB, milim taviz vermeden Büyük Orta Doğu Projesi'nin bu ayağını uygulamaya devam ediyor. İş bizzat Türkiye'nin "gerekirse savaşırım" deyip, bizzat savaş hazırlıkları yapmaya başladığı noktaya ulaşınca, baktılar ki işin şakası yok gerçekten TSK hazırlık yapıyor. Hemen harekete geçtiler...
Türk-Rus ilişkilerinin en önemli boyutunu bu durum oluşturuyor. Ayrıca 100 milyar dolara varan ticari ilişkilerin yanında enerji akımı projelerinin varlığı da buna eklenebilir.
Türk-Rus ilişkilerini zorunlu kılan bir önemli olgu daha var: ABD, Rusya'nın stratejik alanına girerek NATO gücü ile alan kapmaya çalışıyor. Rusya'nın nüfuz alanı daraldıkça Türkiye'ye yaklaşması kaçınılmaz oluyor... Çünkü benzer durum Türkiye için de söz konusu. Yukarıda açıkladığımız gibi Türkiye'nin sınır güvenliği tehdit altında ve bu tehdit, bizzat ABD tarafından PKK/PYD aracılığı ile gerçekleştiriliyor. ABD, Suriye'nin kuzeyinde açıktan PKK'ya otonom bölgeler kurduruyor. Bölgenin nüfus denesinin bozulmasına göz yumuyor.
Türkiye ile Rusya'nın çok çok önemli bir kesişme noktası daha var... Türkiye'de gerçekleştirilmek istenen darbe sonrası FETÖ-ABD ilişkisiyle yeni bir durum ortaya çıktı.
Nedir o?
Yeni istihbarat biçimi ve yerinde operasyonel güç oluşturma yöntemi...
Hatırlayın...
Basında pek çok haber çıktı...
Türkiye'nin gizli bilgileri nerede diye?
FETÖ; Türkiye'nin en mahrem, en gizli ve hayati kozmik oda bilgilerini, nüfus kütüklerini, stratejik öneme sahip sırlarını aktardı...
FETÖ bu yönüyle, salt darbe ihanetinin adı değildir... Türkiye'nin toptan satışının adıdır...
Geçmişte "150 ülkede okulları aracılığı ile ne yapacak bu adam" diyorduk ve pek akıl erdiremiyorduk. Şimdi çok net olarak anladık ki FETÖ, bütün okullarıyla bulunduğu ülkelerin en mahrem kadrolarını ele geçirdiği için çok kolay ve rahat istihbarat sağlıyor... Sağladığı bu bilgiler, tıpkı Türkiye'deki gibi başkalarına servis edilmiş olabilir.
Bu sebeple FETÖ'nün okullarının bulunduğu her ülkede yüzlerce NATO taraftarı; gazeteci, yazar, politikacı bulmak mümkün hale gelmiştir.
Demek ki neymiş?
FETÖ ile ABD'nin işi bitmemiş...
Bu durumda elbette çok zorda kalmadıkça ve bir alternatifini bulmadıkça Türkiye'ye teslim etmeyecektir. Rusya-Türkiye kurulu tuzağı derinlemesine incelemezlerse işleri zor...