Felâkette bile parti seçiyorlar

6 Şubat 2023 depremi Cumhuriyet tarihimizin üçüncü büyük depremi. Aynı günde, 7.7 ve 7.6 büyüklüklerinde iki depremin etkilediği alan itibarıyla birinci büyük deprem. 10 ilimiz titredi. Binlerce insanımızı kaybettik. Binlerce bina yerle bir... Yüzbinler açıkta...

Bilmiyorum böylesine büyük depremi şıhlar/şeyhler ne nasıl yorumlarlar?

Zina çoğaldı, ahlâksızlık çoğaldı deprem oldu, derler mi yine.

Saray iktidarı onların iktidarı. Merdiven altı, merdiven üstü bütün, dergâhlarına, tekkelerine, zikir merkezlerine, kurslarına, yurtlarına kapı açan iktidar döneminde bu yoruma girebilirler mi?!

Bir "din" sitesinde güya "Depremlerin sebebi nedir?" diye sorulmuş. Onlar da "din" adına cevap veriyorlar

"Ekseriya depremler ilâhî bir ikazdır. Âlimler, (İki Z olunca üçüncü Z gelir) demişlerdir. Yani Zulüm ve Zina çoğalınca Zelzele olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

''Zina yayılınca depremler çoğalır.'' (Deylemî)

''Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır.'' (Taberanî)

Depremler kıyamet alametlerindendir. Buharî''deki hadis-i şerifte, ''Depremler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz'' buyurulmuştur. Kıyametin ne zaman kopacağı bildirilmedi."

Hiç ayetten bahseden yok. Hadis-i şerif örneği verirler. Hz. Peygamber böyle sözler etmiş olabilir mi?!

İlim kapısına kilit vuralım! Jeoloji bilginlerini ülkeden sürüp atalım!

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi''nde de askeriyede içkili eğlence yapıldığı için deprem olduğunu söylemişlerdi.

23 Ekim 2011 Van Depremi''nde cüppeliler, sarıklılar sahaya inmişler, Erciş''te "Bu şehre öğrenciler geldi bu şehrin kaderi değişti. Bu şehirde fuhuş yaşandı ve Allah belamızı verdi." demişlerdi.

Hâlbuki din adına konuşan, "Nas var!" diyen müttekî Zat-ı Muhterem devleti yönetiyor. Bu iktidarda ne fuhuş, ne hırsızlık, ne yolsuzluk, ne yaran kayırma, ne ihaleye fesat karıştırma, ne çalma-çırpma olur. Hâliyle deprem de olmaz!

Dün "Seçime dört ay varken böyle bir faciayla karşılaştık. İnşallah ne iktidar kanadı, ne muhalefet kanadı, faciadan politik netice çıkarmak ister. Hep birlikte yaraları sarmalıyız. Herkes benim partim, senin partin demeden dayanışmalıdır. / İktidar kanadında şöyle bir handikap da var... Maalesef muhalefet ''düşman'' görüldüğü için, iktidar partisinin dışındaki partilerin desteklerini, mahallî idareler, Saray''ın hışmına uğrama endişesiyle geri çevrilebilirler." demiştim.

Akşam Ak Parti''nin sözcüsü Ömer Çelik''i dinleyince "Bunlar hakikaten muhalefeti ''düşman'' görüyorlar." dedim. Ömer Efendi''nin akla ziyan sözleri:

"Cumhur İttifakı olarak hepimiz sahadayız. Hem AK Parti Genel Merkezi hem MHP Genel Merkezi milletvekillerimizi, MKYK üyelerimizi bölgelere gönderdik. Hepimiz bu çalışmalarda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Cumhur İttifakı''nın teşkilatları sahadadır, bütün arkadaşlarımız istenildiği takdirde yardımcı olacak şekilde çalışmalara yardımcı olmaya çalışıyorlar. Hepimiz belli illere dağıldık, her ilde bakanlarımız var. Cumhur İttifakı''ndan genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, MKYK üyeleri, teşkilatlarımız var. Bu şekilde iller paylaşılmış durumda."

Birliği, dayanışmayı pekiştirmemiz gerekirken, parti sözcüsünün yaptığı bu açıklama sizce normal mi?

Kendilerinden başkası "hiç" mesabesinde...

Yazarın Diğer Yazıları