Faciada particilik olmaz!
Dün depremle uyandık. 10 ilimiz ve Suriye''nin Hatay''a yakın bölgeleri sabaha karşı 04.17''de 7,4 büyüklükte depremle sarsıldı. Merkez Kahramanmaraş''ın Pazarcık ilçesi. Depremin 7 km. derinlik gibi yakın mesafede olması ve bir dakika sürmesi yüzünden sarsıntı büyüktü. Çok bina yıkıldı.
Yakın tarihin en büyük depremi Marmara Depremi. 17 Ağustos 1999''da 03.02''de meydana gelen, Kocaeli-Gölcük merkezli deprem. 7,6 büyüklükteydi. Günlerce artçı depremler sürdü. Bu deprem İstanbul''u da etkilemiş, özellikle Avcılar''da E-5 kara yolu üzerindeki binalarda büyük hasara yol açmış, çok insan hayatını yitirmişti.
Meclis araştırması raporuna göre Marmara Depremi''nde 18.373 kişi öldü. (65.000''den fazla kişinin öldüğü iddiaları vardır.) Çöken bina sayısı 133.683 olarak kayıtlara geçmiştir.
Marmara depreminde deprem merkezinin derinliği 17 km. ölçülmüştür. Dünkü Pazarcık merkezli depremin derinliği 7 km. olduğuna göre, Marmara depremiyle hemen hemen aynı oranda bir depremin faciasıyla karşı karşıyayız, demektir.
Seçime dört ay varken böyle bir faciayla karşılaştık. İnşallah ne iktidar kanadı, ne muhalefet kanadı, faciadan politik netice çıkarmak ister. Hep birlikte yaraları sarmalıyız. Herkes benim partim, senin partin demeden dayanışmalıdır.
İktidar kanadında şöyle bir handikap da var... Maalesef muhalefet "düşman" görüldüğü için, iktidar partisinin dışındaki partilerin desteklerini, mahallî idareler, Saray''ın hışmına uğrama endişesiyle geri çevirebilirler. Maalesef geçmiş davranışlar bizi böyle bir endişeye sevk etti. Muhalefetin belediye başkanlığını aldığı illerde, bildiğiniz gibi, afetlerde valiler, belediye başkanlarını uzak tutarlar, bir araya gelmek bile istemezler.
Marmara Denizi''nde, İzmit Körfezi''nde özellikle İstanbul''u etkileyen bir büyük deprem 1894 depremidir. O zaman Ambarlı bir köydü. Hemen yanında Avcılar''dan bahsedilmez. Depremleri 1999 depreminden sonra araştırmış, özellikle deprem tarihi üzerinde çalışan Prof. Dr. Fatma Ürekli ile görüşmüş, geniş bilgi almıştım. 1994 depreminde Avcılar''da E-5 üzerinde kırılan hatla, 1999 depreminde kırılan hat aynı idi. Araştırmalar bunu gösteriyordu.
II. Abdülhamit, Atina Rasathane Müdürü D. Eginitis''i İstanbul''a davet etmiş ve bir rapor istemişti. O tarihlerde bu rapor hakkında geniş bilgi vermiştim.
Atina Rasathane Müdürü D. Eginitis, İstanbul Rasathanesi Müdürü Coumbary ve yardımcısı Emil Lacoine''nden de destek alarak raporunu hazırlanmış, 15 Ağustos 1894 tarihinde II. Abdülhamit''e sunmuştu. (İstanbul''da ilk meteoroloji rasathanesi Fransa örnek alınarak 1867''de kuruluyor. İlk müdür de Coumbary, aslında bir mühendis. Demir yolu yapımı için İstanbul''daydı. Teklif de onun.)
Tarihî kayıtlara göre, İstanbul''da 1509, 1690, 1894 yıllarında meydana gelenler depremlerin en şiddetlileridir. İstanbul''da yapıların çoğunun ahşap olmasının, deprem zayiatını azalttığına dair bilgiler vardır. Şiddetli depremlere dayanabilen ahşap binalar ayakta kalabilmekte. Yalnız İstanbul''da yangınlar büyük felâkete yol açmıştır. Felâketin sebebi de ahşap binalardır.
D. Eginitis, raporunda, deprem öncesi bazı uyarılardan bahseder. Deprem merkezinin birçok bölgelerinde depremden çok önce kırlangıçların korkup yuvalarından uçmaları depreme işaret gösterir. Kırlangıçlar bazı yerlerde akşam geri dönmüşler, dönmeyen sürüler telgraf hatları üzerine konmuşlar, depremden sonra dönmüşler. Yine tavuklar da kaçışmıştır. Eginitis, raporda hayvanların depremi önceden sezebilmelerinden hareketle, depremi önceden bildiren bir alet icat edebileceğini belirtir.
Allah dünyayı afetlerden korusun.