Ey İslâmcılar ‘o’nu tanıyın!

Her şey Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın ünlü İslâm hukuk bilgini Prof. Dr. Abdülkerim Zeydân’ın bir “fetva” sını yayınlamasıyla
başladı.
Prof. Dr. Zeydân’a sorulmuş olacak ki, Kerkük’ün Irak’tan ayrılarak Mesud Barzanî’nin başında olduğu bölgeye bağlanamayacağını söylüyor. “Fetva” nın Arapçasını görmedim. Karaman Hoca’nın yayınladığı gibi veriyorum:
“Federatif veya bölgesel sistem adı altında Irak’ın bölünmesi, izalesi farz olan bir münker (meşru olmayan bir tasarruf)tur. Bunu yapmak isteyenlere fiil, söz, destek, övgü, finansman vb. şekillerde yardımcı olmak caiz değildir. Hatta bunu yapanlarla ilgiyi kesmek, onlara karşı protest tavır takınmak gereklidir. Bu teşebbüs (tefrika, ümmetin birliğini bozmak) büyük günahlardan olduğu için teşebbüs edenlerin ta’zir çerçevesinde cezalandırılmaları meşru olur.”
(“Ta’zîr” için kaynaklara bakın... Bu ceza çok önemli!)
Karaman Hoca şunu ekliyor:
“Zeydân bu fetvasına gerekçe olarak iki madde üzerinde duruyor:
1. Ayrılık için ileri sürülen gerekçeler ve mevcut duruma yönelik şikayetler böyle bir karar ve eylem için yeterli değildir. Bir yanlış, bir kötülük, ona denk veya ondan daha büyük bir yanlışla, bir kötülükle izale edilemez.
2. Müslümanların temel referansı dindir. Dinin caiz görmediği bir fiil, herhangi bir gerekçe ile tecviz edilemez.
Bizde bazı ’insan hak ve hürriyetleri’ havarileri de ‘federalizm dâhil her şey konuşulabilir’ gibi laflar ediyorlar da...”
Hoca “havariler” diyerek kendi üslûbunun bile dışına çıkıyor ve ağır bir bühtanda bulunuyor, bölücülüğe yol açacak sözleri söyleyenlere... (Hoca’yı sonra çok bunalttılar; o da te’vile kaçtı gerçi. Dün, Arslan Bulut’un köşesinde de, Hoca’nın talebesinden gelen bir mektup yer almıştı.)

***


Bazı kesimlerin ortak düşmanı “Türk”tür. “Türk” deyince dinlisi dinsizi kol kola giriveriyorlar.
Milletvekili seçilmeden önce Kandil’e çıkıp “Zerdüşdî” Karayılan’a üç saat dil döken “İslâmcı” Altan Tan, Karaman Hoca’ya bir açık mektup yazdı ve “Hoca bırak bu mavalları!” demeye getirdi.
Taraf gazetesi yazarı Ahmet Altan, neo İslâmcılarımızın pek sevdiği bir “sol liberal”dir!
Altan Tan’a arka çıkarak “Dindarlar ve Kürtler” başlığıyla baştan aşağı mugalata, gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan, “milliyetçiliğe” (aslında Türk’e) kin oklarını fırlattığı bir yazı yazdı.
A. Altan, “din” hakkında en son konuşacak ve hatta Allah’ı, Kitab’ı asla ağzına almayacak kişidir.
İşte ispatı: “Ben bir tanrıya iman edeceksem kiraz ağaçlarını ve kadın memelerini yarattığı için iman ederim... / Kendi yarattığı kadınları örtülere ve evlere hapseden tanrılarla, savaşları çok ciddiye alan memleketlerle pek ilgim yok benim...” (Sanem Altan, “İşte vatanı sattıran o memeler”, Vatan, 20 Mayıs 2012)
Allah’a inanmayan Allah’a inananları yönlendirmeye kalkmasın.
Neo İslâmcılar! neredeyse ayaklarına kapandığınız adamı görün!

Yazarın Diğer Yazıları