Et/tırnak; yok gayrısı!

PKK’nın temel taşlarından Duran Kalkan celâlleniyor: “Ne silâh bırakması!.. Türk devleti silâh bıraksın!” diyor. Duran’ın etnik kimliği de farklıdır. Yanında bulunmuş, eski “saha komutanı” bir PKK militanı bana bizzat anlatmıştı. (A. Öcalan’ın İmralı’daki muhâkeme safhasının tek belgeli kaynağı niteliğindeki “İmralı’daki Konuk” kitabımızda ayrıntılı verilmiştir.)
A. Öcalan, Ermeniliği meselesini sık dile getirdiği için Alparslan Türkeş’e çok kızgındı. Her fırsatta üstüne basa basa annesinin Türkmen olduğunu söylemiştir. Türkeş’e kızgınlığını, Bekaa’da yüz yüze kendisine ifade eden kişiden dinlemiştim. Bunlar da kitapta delilleriyle yazılıdır. A. Öcalan, Türkmenliğini adeta iftihar vesilesi yapmıştı. İşte Duran, işte A. Öcalan, işte “Zaza” S. Demirtaş, işte en keskin PKK’lılar “Türk” E. Kürkçü ve “Türk” S. S. Önder... Maksat ideolojik kavga olsun... Maksat Türkiye kaybetsin!
Sosyolog Dr. Mustafa Aksoy’un tespitleri o kadar önemli ki günlerce yazsam bitmez ama bugün bitireceğim. Sonra vesile olur yine yazarız. Dr. Mustafa Aksoy devam ediyor:
“Alman asıllı Rus arkeologlar tarafından 1772’de yapılan kazılarda Hakasya, Tuva ve Altay coğrafyasında bulunan mezar taşlarının (6 adet) dünyadaki en eski koç-koyun başlı mezar taşları olduğu ve M. Ö. X. asırdan kaldıkları belirtilmektedir. Türkiye’de koç-koyun başlı mezar taşlarından en yeni tarihli olanı Tunceli merkezindeki bir mezarlıkta olup üzerinde 1965 tarihi yazılı, bir de koç heykelinin üzerinde insan heykeli yani balbal vardır. Bilindiği gibi, koç-koyun heykeli olan mezar taşları dünyada sadece Türkler tarafından kullanılmış ve kullanılmaktadır.
Yukarıdaki bilgilerin aksine Cemşid Bender adlı bir yazar ” Kürt Mitolojisi “ adlı eserinde ” Kürt yerleşim merkezlerinde bulunan mezarlıklarda tanrılara kurban olarak sunulan koyun ve koç mezar taşlarına rastlanılmıştır... Bu tür mezar taşları ile ilgili olarak derinliğine bir inceleme yapılmamıştır. Dersim’in Ovacık ilçesi Kozluca köyü mezarlığında bulunan iki koç mezar taşında, koçların gövdelerinde Güneş Tanrısı Şimig/Şamaş’a ait semboller vardır. Şimig, günümüzdeki Kürtlerin ataları olan Hurrilerin güneş tanrısıydı. Daha sonraki dönemlerde Şamaş adını almıştır “ der. Eğer bu bilgiler doğruysa Altaylarda bulunan en kadim koç-koyun heykellerini nasıl açıklarız?”
Adı geçen uçuk etnikçi Cemşid Bender kimdir biliyor musunuz: Mehdi Halıcı (1927-2008). Konya doğumludur. Avukattı. Türk milliyetçilerinin feyiz kaynaklarından 1956’dan beri çıkan Çağrı dergisinin kurucusu, Türk âşıklar festivalinin başlatıcısı şair-yazar Feyzi Halıcı (1924-)’nın kardeşidir. (Eski DSP/CHP’li Emrehan Halıcı’nın da amcası.)
Her şey ne kadar karmaşık...
Dr. M. Aksoy Türk milletinin sosyal DNA’ları olarak tanımladığı damgaları takip ederek Türk tarihi ve sosyal coğrafyasını öğrenmenin mümkün olduğunu vurguluyor: “Damgalar, bozkır Türk kültürünün temel unsurlarından biridir. Anavatanları, tarihî Türk coğrafyasıdır. Türklerin tarih içindeki seyrine bağlı olarak diğer ülkelere yayılmışlardır. Türklerin tarihte ve günümüzde yaşadıkları coğrafyaların sınırları aynı zamanda damgaların ortaya çıktıkları ve yaşatıldıktan coğrafyanın sınırlarını gösterir.”
Dr. Mustafa Aksoy’un “Tarihin Sessiz Dili: Damgalar” eserini Yeni Ufuklar Derneği İstanbul Şubesi yayınladı (Tel. 0212. 230 86 59).

Yazarın Diğer Yazıları