Etnisiteye bel bağlayan kaybetmeye mahkûmdur
Sair zamanda, akıllarına gelmezken ve üstelik "suç" görürlerken seçim zamanı "Kürtler", "Kürdistan" deme, Kadil'e yaranmak için "PeKaKa"dan "PeKeKe"ye evrilme samimiyetsizliğin çok ötesinde, vurdumduymazlığın daha da ötesinde, öz insanımızı ötekileştirmek, ayrıştırmak, kendinden saymamaktır. Etnisiteye bel bağlayan kaybetmeye mahkûmdur.
Tanıdığım en büyük "Reisçi" olan, son seçimde milletvekili yapılmadığı hâlde, Saray Mukîmi'ni savunmada asla geri adım atmayan Mehmet Metiner, "Kürt", "Kürdistan" meselesinde "farklı" diyebileceğim bir yazı yazdı. Kendisi de "Kürt" kökenli olan Mehmet Metiner bunlar yazmışsa çok dikkatli okumak ve üzerinde uzun uzun düşünmek gerekir.
Metiner, 1991'de, R. T. Erdoğan Refah Partisi İstanbul İl Başkanı'yken "Kürt Sorunu ve Çözüm Önerileri" başlıklı bir rapor hazırlamıştı. O rapor âdeta "böl ve yönet!" raporu. 28 sene olmuş. Köprünün altından çok sular aktı.
23 Haziran seçimi yaklaşırken, ağızlarında "Kürt"ü çiğneyenlere karşı ne dediğini okuyalım:
"Etnik aidiyet üzerinden keşke hiç konuşmasak. 'Kürtler' diye başlayan veya 'Kürt seçmeni kazanmak' diye süren cümleler duydukça bu lafları edenlerin siyasi aklına şaşıyorum.
Bir kere 'Kürtler' diye homojen bir topluluk yok. Türlü türlü Kürt var. Çıkarını ve siyasi pozisyonunu düşünen çok sayıda Kürt var. Dinini/inancını birincil önemde gören milyonlarca Kürt var. Aynı şekilde ideolojik/siyasi dünya görüşünü Kürtlüğünün üstünde tutan Kürtler var.
Etnik aidiyet üzerinden siyaset yaptığı iddia edilen HDP'nin kendisi Kürtlükle alakalı değil. PKK'nın varlık nedeni sanıldığı gibi Kürtlük değildir; ideolojiktir." (Star, 6 Haziran 2019).
Daha sonra, bir tarihte kendisinin de aynı çizgideki bir partide yer aldığı HDP'yi kıyasıya tenkit ediyor. Ardından Ak Parti'nin etnisite için yaptıklarını, kendi zaviyesinden haklı göstermeye çalışıyor. Bunlar kılıf. Asıl yukarıdaki alıntı.
Mehmet Metiner bu cümleleri kimin için söylemiştir? Bence Ak Parti için söylemiştir. Şimdi te'vil eder mi, bilmiyorum (Beni ara istersen Mehmet. Numaranı değiştirmişsin. Arayamıyorum.)
Binali, Mehmet Metiner'in yazdıklarına itibar etmedi, Diyarbakır'da akıl dışı konuştu. İnsanları apayrı bir dünyaya götürdü. Binali, sözlerim eksik alındı, yanlış anlamaya meydan verildi dememesi için aynen alıyorum:
"İstiklal mücadelesini başlatırken, Ankara'da Büyük Millet Meclisini toplayan Gazi Mustafa Atatürk'ün davet ettiği millet temsilcileri arasında Kürdistan mebusu da Lazistan mebusu da vardı. Anadolu'nun her tarafından temsilci vardı. Onun için bizi birbirimizden ayırmaya çalışanlara, kardeşliğimizi bozmak isteyenlere asla prim vermeyeceğiz. İnadına bir, beraber, iri, diri kardeş olacağız, birlikte Türkiye olacağız inşallah."
Mustafa Kemal, Nutuk'u 1927 yılında okumuş ve aynı yıl Nutuk neşredilmiştir.
Binali Yıldırım, "İstiklal Mücadelesi başlarken" diyor sonra "Kürdistan", "Lazistan" mebuslarından bahsediyor.
Nutuk'ta sekiz yerde "Kürdistan", üç yerde "Lazistan" sözü geçiyor.
Ama nasıl geçiyor? Birlikte okuyacağız. (Yarın).