Ermenistan'la sınırları açalım!

Türkler Errmenistan'la savaşıyor, sen Ermenistan'la sınırları açalım diyorsun! Yunanistan'la da açalım, diyorum. Erivan, geçmişte bizim "Revan"dı. Yunanistan'da ta uçlara gidelim... Teselya'da idare kimdeydi? Larissa'nın adı "Yenişehir" değil miydi?

Yunanistan'ın nüfusu 10 milyon, Ermenistan'ın 3 milyon... Türkler Yunanlıların nimetlerinden faydalanmayacak... Hazır onlara "Konstantinopolis"i açıyoruz... Ermenilere "Ani"yi açıyoruz... Demek ki, biz birbirimizle iç içeyiz.

Türkiye 83 milyon. Nihaî hedefi hayal ediyorum.

Osmanlı Devleti 25 milyonkare toprağa ulaşmıştı. Şimdiki toprağımızın neredeyse 30 katı. İsteseydi, bu topraklarda hiçbir gayrimüslim bırakmazdı.

"Turancılık" fikri çok sonra ortaya çıkmıştır. "Dış güçler", Yunanlıları, Ermenileri kışkırtmaya başladı, Müslümanı Müslümanla karşı karşıya getirdi. İster istemez "aslî unsur" topraklarına sahip çıktı ve bir hedef koydu; adına "Turan" dedi.

Şimdi ne oldu? Türkiye Azerbaycan'la bütünleşti. Azerbaycan'ın Ermenistan'la savaşını kendi savaşı bildi. "Turan"ın sınırını çizenler geçmişte içimizi karıştıranlardır. Bizi "Bütün Türkler bir ordu katılmayan..." noktasına getirdiler.

Ermenicilik ve Rumculuk davası güdenler, güdebilirler. Kim kendisini ne hissediyorsa odur. Ama bu "gütme"yi, Türk'e düşmanlığa çevirirlerse, Türkler de kendi tedbirlerini alırlar.

Hedefsiz tedbir olmaz! Ne kadar güçlü olursan ve ne kadar sana yakınlarla dayanışma içine girersen, teyakkuzun o derece azalır. Onun için "Turan" diyorum. "Turan"ın kendi içinde problemleri bulunmakla, yeni konsepte ihtiyaç duyulmakla birlikte bir çerçevesi olduğu için, o çerçevenin içini işlemek güç değildir.

Hepimizin yüreğini yakan "Ermeni tehciri"nin tek müsebbibi, "dış güçler"in iteklemesine kananlardır.

Türkiye'de "Hepimiz Ermeni'yiz" grubunun sesi diyebileceğimiz bir gazeteye arada bir göz atıyorum. Ermenistan'ın saldırganlığını meşru göstermek için kelime oyunlarına giriliyor.

Türkiye dışında idare edilen Türkçe bir başka haber sitesi ise tamamen Taşnak çetelerinin sesi... Bence bunlara MİT, savcılık, hangisi olursa, hiç müdahale etmesin ve bu tür siteleri kapatmasın. Gerçeklerin nasıl tersyüz edildiğini herkes görsün.

Meselâ; biri yazısına "Türkiye'de Ermeni olmak zaten zor." cümlesiyle başlamış. Neden zor olsun? Ben bir "Türk" olarak, sen bir "Ermeni" olarak kanunlara uyduktan sonra kimin için bir mesele çıkar? Sana bir laf eden önce beni karşısına alır! (Biliyor musun, ustan Hrant Dink benimle görüşmek için o zamanki yazdığım gazeteye kadar gelmişti. Kendisiyle röportaj yaptım. Maalesef röportaj yayınlanmadı. Hikâyesini daha önce yazdım. Müteveffaya göndermiştim. Keşke ailesi o röportajı yayınlatsa. Hrant'la zaman zaman telefonlaştık.)

"Türkiye'de Ermeni olmak zaten zor." dediğin an, diyalog kapısını da kapatıyorsun.

O arkadaş, Ermenistan'ı haklı çıkarmak için bin dereden su getiriyor. Putin, Ermenistan'ı korumaya yeminli olduğu hâlde, "Savaş Azerbaycan topraklarında sürüyor." dedi.

Arkadaş, Türkiye'yi suçluyor, neden Azerbaycan'ı destekliyorsun, geçmişte "İslam Ordusu" da Bakü'ye girmişti, diyor. "soykırım"dan bahsediyor.

Uzatmayacağım. O arkadaş "Turan" ve "ütopik" kavramlarını bir arada kullanıyor.

Hatırlatırım... Turan, Ermenistan'ı sınırları içine almıyor!

Yazarın Diğer Yazıları